Ben onun koalasıyım

Güncelleme Tarihi:

Ben onun koalasıyım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2013 00:00

Yaklaşık üç yıldır sesi soluğu çıkmayan Demet Sağıroğlu, “Hiç Özlemedin mi?” adlı yeni albümüyle geri döndü. Hafta Sonu dergisi, Sağıroğlu ile Beşiktaş’ta, sevgilisi Murat Özdemir’le birlikte açtıkları Stüdyo 13’te buluştu. Ünlü şarkıcı, iş ve aşk hayatına dair hakkında merak edilenleri anlattı.

Haberin Devamı

2009’da çıkardığınız single “Silkelen”den bu yana üç yıl geçti. Neler yaptınız bu dönemde?       

- Amerika’da, kız kardeşimin yanındaydım. Orada konserler de verdim. Yani sadece gezmeye gitmedim. Bulunduğum yerdeki bir kulüpte çıktım dört-beş kez. Geçen yıl Central Park’ta Zülfü Livaneli’nin sahnesinde yer aldım. Boston’da bazı şarkılarımın kayıtlarını yaptık. Tüm bunların yanında bu albümdeki şarkıların sözlerini ve bestelerini tamamladım. Yani aslında ortalarda görünmesem de müzikle iç içeydim.

Albümde “Bir Köşede Yalnız” haricinde tüm şarkılarda iziniz var; ya söz ya müzik olarak. Üreticilik daha da artmış...

- Üreticiliğim “Arnavut Kaldırımı”ndan beri vardı zaten. O albümden beri, her albümüme dört ya da beş tane kendi şarkılarımdan koyuyorum. Bu sefer tüm albümde imzam var. Artık yavaş yavaş ben de pişiyorum, öğreniyorum neyin nasıl olacağını ya da hangi şarkının gideri olacağını... Tüm bunları duygularla da birleştirince ortaya profesyonel bir şeyler çıkıyor.

Sadece kendi emeğiniz olan şarkıları albüme koymak cesurca bir karar. Yaşanmışlıkların birikimi diyebilir miyiz bunun için?

- Evet, aynen öyle... Hepsi yaşanmışlıklar. Ben hiçbir zaman oturup da şöyle bir söz yazayım demedim. Ne hissediyorsam hep onu yazdım. Yani ilham dediğimiz şeyle oldu hepsi. Bir anda aynı gün içerisinde arka arkaya iki şarkı da gelebilir ya da üç ay geçer ama hiçbir şey hissedemezsin ve yazacak hiçbir şey gelmez aklına... Bu albüm hep yaşanmışlıklardan yola çıkarak oluştu. Hep birikenler, sepete attıklarım...

HER TELDEN

Yazdığınız şarkıları albüme koymadan önce onayını aldığınız, güvendiğiniz isimler var mı?

- Tabii ki... Özellikle prodüktörüm ve yapımcım Hakan Eren’le fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ben daha çok slow şarkı yazdığım için onların içinden onu mu, yoksa bunu mu seçsek diye karar vermeye çalıştık. Ama ortaya güzel bir albüm çıktı. Dengeyi iyi sağladık. Bu sefer hızlıları da yazabildik...

“Kınalı Bebek”ten sonra dört albüm ve bir single çıkardınız ama Demet Sağıroğlu denilince ilk aklımıza gelen “Kınalı Bebek” ve “Arnavut Kaldırımı” şarkıları oluyor. Bu kadar uzun yıllar geçmesine rağmen ilk albümündeki şarkıların hâlâ unutulmaması bir sanatçı için nasıl bir duygu?

- Tabii o zaman çok gençtik. Üstünden 17 yıl geçmesine rağmen “Kınalı Bebek” şarkısıyla kaldım insanların aklında. İlk çıktığım albümün bu kadar akılda kalması, yer etmesi beni inanılmaz mutlu ediyor.

Yeni albümünüz, söz ve müzik olarak ne vaat ediyor dinleyicilere?

- Hayatın yaşanmışlıklarını anlatıyor. Sevgilisinden ayrılanlar var ya da yeni aşka başlayan, kıvılcımların yeni ateşlenmeye başladığı duygular var ve bu albüm hepsine hitap ediyor. Hayata küsmüş ama sonradan hayatın ne kadar değerli olduğunun farkına varanlar ve yeniden başlayanlar için de güzel şarkılar var. Akdeniz, senfonik, hayatı ti’ye alan, eğlenceli şarkılar da yok değil. Şarkılarımda 60’ların, 80’lerin, 90’ların ve günümüzün aranjeleri var. Kısaca her telden diyebiliriz.

SEVDİM Mİ TAM SEVERİM

Şu anki ruh halinizi en iyi anlatan şarkı hangisi albümde?

- “Bir Kediye Yumul”... Sözleri şöyle; “Bir kediye yumul, sevgini de saç, dostluğun ilaç. Bak dünya böyle ne güzel.”

Çok beğenip güvenmenize rağmen albüme koymadığınız şarkılarınız var mı?

- Var. “Bir Gün Gideceğim Buradan” diye bir şarkım var. Onu çok beğeniyorlar ama albüme koymadım. İleriki albümlerimden birine koyacağım, çünkü çok ağır bir şarkı. Böyle birkaç şarkım daha var.

Albümdeki şarkılarda giden sevgiliye bir serzeniş var. Geride kalan bir kadın ve gidenin ardından bir haykırış var gibi...

- Geride kalan ama güçlü bir kadın var. Aslında bir haykırış var. Bir taraftan “Sen hiç özlemedin mi?” diyor, yani bir sitemi var ama bir taraftan da kafası dik, “Gidersen de git” diyor.

Aşka dair güzel sözler yazıyorsunuz; peki aşk sizin için ne ifade ediyor?

- Aşk benim için hayat demek. Birini sevmeden, bağlanmadan hayatın zor ve keyifsiz geçeceğine inanıyorum. Tabii her dönem hayatımda aşk olmuyor ama aşk ölene kadar insanın hayatında var olmalı...

Aşıkken nasıl bir ruh halinde oluyorsunuz?

- Şefkatliyimdir, çok sahiplenirim, çok üstüne düşerim, ilgilenirim. Karşımdakinden de aynısını beklerim. Yani sevdiğimde tam severim. Kızdığımda da çok çabuk belli ederim. Söylenmesi gerekenleri söylerim... Böyle sözler yazıyorum ama aslında içimde kalanlar değil. Çünkü ilişki bittiğinde de söylenmesi gereken ne varsa söylerim, ölçüyü kaçırmadan... Yani öyle vurdu kırdı durumum yoktur. Bittiği zaman biter. Kuyruğum diktir. Ahlı vahlı, acınası bir hale bürünmem.

ÇOCUK İÇİN EVLENMEK İSTİYORUM

Albümün fotoğraflarını ve çıkış şarkısının klibini erkek arkadaşınız Murat Özdemir çekmiş. 1,5 yıldır birliktesiniz. Nasıl yakalanmadınız bu zamana kadar?

- Ben özelimi insanların önünde yaşamayı sevmiyorum. Özellikle basının gittiği yerlere gitmiyorum. Ortalıklarda görünmek, görüntülenmek gibi dertlerim yoktur... Biz zaten dört yıl önce Amerika’da tanışmıştık. Kendisi fotoğrafçı. 1,5 yıl önce de böyle bir şey gelişti aramızda. “Boyu boyuma uygun” diye takılıyorum ona. Onun boyu 1.98. Ben onun koalasıyım.

Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

- İnşallah, düşünüyoruz. Aileler de işin içinde, tanışıyorlar. Bundan sonrasını hep birlikte göreceğiz, kısmet... Ben annesi-babası ayrı olan bir çocuktum. Onun zorluklarını çok çektim. Evliliğe de çok yanaşamadım bu yüzden. Ama ilk defa ilişkimde geleceğe dair bu güveni hissediyorum. Daha çok da çocuk istediğim için evlenmek istiyorum. İnşallah bir çocuğum olur.

Evlilik teklifi geldi mi?

- Öyle çiçeklerle böceklerle gelen bir teklif değildi. “Biz evlenelim mi? Artık bundan sonraki hayatımızı birlikte geçirelim” dedi.

Evlenince Amerika’da mı yaşayacaksınız?

- Biraz orada biraz burada yaşarız herhalde diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

DİZİ ÇEKTİK YAYINLANMADI

1999 yılında bir dizide başrol oynamıştınız. Bunun öncesinde Zeki Müren için “Bir Demet Yasemen” müzikalinde Belgin Doruk’u canlandırdınız. Tekrar
düşünüyor musunuz oyunculuk yapmayı?

- Oyunculuk, dizi teklifleri arada geliyor. Bazı projelere sıcak bakamadım. Beğendiklerim de benim albüm, sahne, konser dönemime denk geldi. Bir dönem Meral Okay’ın bir dizisine başlamıştık, üç bölüm çekildi ama yayınlanmadı.

Haberin Devamı

MÜREKKEP BALIĞI İSKELETLERİNDEN HEYKEL YAPIYORUM

Müzik dışında neler var hayatınızda? Neler yapıyorsunuz?

- Hobilerim var; heykel ve resim yapıyorum. Mürekkep balığı iskeletlerini oyup heykel yapmaya başladım. Sergi teklifleri geldi ama birkaç sene için böyle bir şey düşünmüyorum. Önce biraz boşluk bulup hepsini toparlamam gerek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!