Bedrettin Cömert’in çocukları Türkiye’ye hiç dönmedi

Bedrettin Cömert’in Ä°talyan eÅŸi Maria Agostina, cinayet sonrasında süren tehditlere bir yıl dayanabildi ve Türkiye’den ayrıldı.Ä°lk durak Fransa’ydı. OÄŸulları Ergun ve Kemal için yepyeni bir kültürel ortamdı Paris. Hem babalarının yokluÄŸuna, hem de yeni bir çevreye alışmak zorunda kaldılar. Öğrenimlerini önce Fransa’da, sonra da Ä°talya’da sürdürdüler. Ä°talyan kültürüyle yoÄŸrulunca, Ergun belirli sözcükler dışında unuttu Türkçe’yi. Kemal ise hiç öğrenemedi. Kitaplarını okuyamadıkları babalarını hep annelerinden dinlediler. Cenaze töreni sonrası Cömert ailesi için de acılı, sıkıntılı yıllar baÅŸlamıştı. O güne deÄŸin her ÅŸeyle barışık bir yaÅŸam süren Cömert Ailesi’nin fertleri, cinayetin acısını asla içlerinden atamadı. Maria Agostina’nın çocuklarını alıp Türkiye’den ayrılmasından sonra onlarla da aralarına mesafe girdi. Sadece Faruk Cömert’in Napoli’deki Güney Avrupa Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na (Airsouth) atandığı 1985-1988 yıllarında, aralarında sıcak bir temas kuruldu. Ondan sonra iliÅŸki sadece Bedrettin Cömert’in Roma’da okuduÄŸu günlerden beri yakın arkadaşı olan Prof. Yüksel Ersoy aracılığıyla sürdü. Öyle ki, Bedrettin Cömert’in büyük oÄŸlu Ergun’un Roma’daki nikah davetiyesini bile aile üyelerine Prof. Ersoy iletti. Davetiye geldiÄŸinde, Fazıl ve Seher Cömert artık hayatta deÄŸildi. AMCALARINDAN GELEN DÜĞÜN HEDÄ°YESÄ°Nikaha Faruk Cömert’in yanısıra halalar Zehra ve Semra Cömert davet ediliyordu. 1995’teki nikaha ve ardından bir restoranda verilen yemeÄŸe Türkiye’den sadece Prof. Ersoy katıldı. Ersoy, Roma’ya giderken Cömert Ailesi’nin mutluluk mesajlarını ve hediyelerini de yanında götürdü. Halalar, hediye olarak takı göndermiÅŸlerdi; amcanın hediyesi ise havacılık ile ilgiliydi. Ergun, köpekleri çok sevdiÄŸi için nikah töreninde gelinin iki nedimesi köpekti. Bugün artık Ergun 39, Kemal ise 32 yaşında. Ä°kisi de Roma’da yaşıyor. Kemal, arkadaÅŸlarıyla birlikte kurduÄŸu bir bilgisayar programları ÅŸirketinin ortağı. Askerliklerini yapmadıkları için de Türkiye’ye gelmeleri tam bir sorun.Ergun ise Roma’da ‘Masterdog’ adlı ünlü bir evcil hayvan kliniÄŸinin sahibi. Klinik, köpeklerle ilgili olarak bakım, gezdirme, saÄŸlık, eÄŸitim, otel gibi hizmetlerden, 24 saat telefonla danışma, taksi ve krematoryuma varana deÄŸin akla gelebilecek bütün ihtiyaçlara yanıt veriyor. Åžirketiyle ilgili olarak sık sık gazete ve televizyonlarda haberler yayınlanıyor. Ergun, hayvanları ne kadar sevdiÄŸini iÅŸindeki baÅŸarısıyla kanıtlıyor.Kemal henüz bekar, Ergun ise evli ve ilkinin adı Leonardo olan iki çocuk sahibi bir baba artık. Bereket, anne Maria Agostina, oÄŸlunun düğününü gördü, torunlarını tanıma mutluluÄŸuna eriÅŸti. Son görev yeri Tiran BüyükelçiliÄŸi’ydi. Bir gece katıldığı bir davetten dönüşünde evde fenalaÅŸtı. Sabah bulduklarında koma halindeydi. Beyin kanaması teÅŸhisi konulunca vakit geçirmeden helikopterle Roma’ya götürüldü. Ama kurtarılamadı. 27 Kasım 2001’de yaÅŸama gözlerini yumduÄŸunda 61 yaşındaydı. BERAAT KARARINA YORUM YOKCinayetin ardından polis, robot resimleri çizilen Rıfat Yıldırım ve Ãœzeyir Bayraklı adlı iki zanlının peÅŸine düştü. ‘Ülkücü militan’ olarak tanınan iki zanlı da Almanya’ya kaçtı. Ãœzeyir Bayraklı, bir süre sonra Almanya’da açtığı ve Alaattin Çakıcı dahil Türk mafyasının ünlü isimlerinin buluÅŸma mekanı haline gelen gece kulübünde öldürüldü; Rıfat Yıldırım ise 2002’de Türkiye’ye iade edilerek yargılandı. Cinayetten tam 24 yıl sonra yapılan yargılama sonucunda ‘delil yetersizliÄŸi’nden beraat kararı verildi ve dosya ebediyen kapandı. Rıfat Yıldırım’ın Türkiye’ye iade edildiÄŸi sırada Ergun Cömert, ‘Ailemizin hayatını kötü bir ÅŸekilde deÄŸiÅŸtirdi. Nefret etmiyorum ama reddediyorum bu insanları’ demiÅŸti gazetecilere. Kemal Cömert de ‘Normalde bir insan babasının katilinin ölmesini ister ama ben idama karşıyım. Ömrünün sonuna kadar hapis yatmasını istiyorum’ dileÄŸinde bulunmuÅŸtu.Åžimdi her ikisi de anlamakta zorlandıkları beraat kararıyla ilgili yorumda bulunmaktan kaçınıyorlar. GeçmiÅŸle ilgili olarak da konuÅŸmak istemeyen Cömert kardeÅŸler, Hürriyet’e yaÅŸamlarıyla ilgili olarak ÅŸunları söylemekle yetindiler:‘Türkiye’den ayrıldıktan sonra yeni bir çevreye uyum saÄŸlamamız gerekti. Yeni bir kültür, yeni bir dil öğrenmenin zorluklarıyla karşılaÅŸtık. Sonuçta bugün Ä°talyan kültürüne sahip olduk. Annemiz hayattayken bize hep babamızı, kitaplarını, hayatını ve çalışmalarını anlatırdı.’Kemal ve Ergun Cömert’in Türkiye ile temas noktası, babalarının yakın arkadaşı olan Prof. Yüksel Ersoy. Zaman zaman da Prof. Günsel Renda ve Faruk Cömert’in bilgisayar mühendisi olan oÄŸlu Cem Nuri ile e-mailler aracılığıyla haberleÅŸiyorlar.Â