Bedenin kafesinde sıkışıp kalmayın

Güncelleme Tarihi:

Bedenin kafesinde sıkışıp kalmayın
Oluşturulma Tarihi: Aralık 07, 2004 00:00

Her kadın, bedenini sevmeli. Onu geliÅŸtirmek için çaba harcarken, kendini vücudunun tutsağı haline getirmemeli. Kadın, zekasıyla, bilgisiyle, duyarlılığıyla, kültürüyle, kendini topluma kabul ettirmeli, bedenin kusurları tek sorunu olmamalı.üm dünyada olay yaratan ‘Vajina Monologları’ oyununun yazarı, kadınlarla ilgili ikinci eserini de hazırladı. Bu sıradışı yazar, kadınların hakettikleri ilgiyi görememelerinin, kazanmaları gereken baÅŸarıları elde edememelerinin doÄŸrudan doÄŸruya kendi hataları olduÄŸunu ileri sürüyor. Eve Ensler, kadının kendi vücudunun kafesinden çıkıp özgürlüğüne kavuÅŸmasını istiyor. Ä°ÅŸte Eve Ensler’in açıklamalarından önemli bölümler. Aynanın karşısında‘Vajina Monologları’nın yarattığı gürültü sürüp giderken, aynanın karşısına geçip kendimi inceledim. Birden kaÅŸlarım çatıldı. Gördüğüm manzara hiç hoÅŸuma gitmemiÅŸti. Ayrıca kendimden de utanmıştım. Özellikle belimin kalınlığı ve de pantolonumun belinden dışarı fırlayacakmış gibi duran göbeÄŸim, fena halde canımı sıktı. GöbeÄŸimi nasıl eriteceÄŸimi, kendime nasıl çekidüzen vereceÄŸimi düşünürken, birden korkunç gerçeÄŸin farkına vardım: Vücudum çelik bir kafesti ve ben onun içinde yaÅŸamaya mahkumdum. O kafesten kurtulamazsam, hayatımın hiçbir anlamı olmayacaktı.Güzel vücut sorunuKadınların dünya kuruldu kurulalı kendi vücutlarının oluÅŸturduÄŸu kafeste tutsak kaldıklarını biraz geç de olsa sonunda anlamıştım. Benim düşüncelerime pek çok hemcinsim karşı çıkacaktır. Kendine saygı duyan her kadın, güzel ve bakımlı olması gerektiÄŸini ileri sürülecektir. Evet, bu iddialara bende katılıyorum. Fakat kadının güzelleÅŸmek, bakımlı görünmek telaşına kendini kaptırması, onun diÄŸer özelliklerinin ön plana çıkmasını engelliyor. O gün ayna karşısında vücudumu incelerken, kendimi iÄŸrenç bulmuÅŸtum. Oysa gerçekte durumum hiç de düşündüğüm kadar kötü deÄŸildi. Ayna karşısında kendimi, küçük kızını eleÅŸtiren bir anne gibi hissederken, yüreÄŸimin derinliklerinden bir isyan tüm benliÄŸime yayıldı. O anda, güzel vücutlu olmakla olmamanın bir fark yaratmayacağına inanmak istedim. Daha doÄŸrusu, vücudumla uÄŸraÅŸmaktan bıkmıştım. ‘Ben neysem oyum’ diye aynadaki görüntüme bağırdığımı hatırlıyorum.Biz kadınlar için vücudumuz, aynı zamanda bizi simgeler. Yani demek istiyorum ki, vücudunuzu düşünüp de onu beÄŸendiÄŸinize karar verirseniz, kendinizi çok iyi hissetmeye baÅŸlarsınız. Ancak kadının hayatı, ruhunu barındırdığı vücuduyla uÄŸraÅŸmaktan ibaret kalmamalı. Kadının vücudunu bir aÄŸaç olarak kabul ediyorum. EÄŸer siz o aÄŸacı özellikleriyle, kusurlarıyla sevmesini öğrenemezseniz, aÄŸacın budanması, çiçek açması, içinizdeki nefreti azaltmayacaktır. Benim derdim bu. Kadın, vücudunu sevmeli. Onu geliÅŸtirmek için çaba harcarken kendini vücudunun tutsağı haline getirmemeli. Kadının beÄŸenilmesi için sadece vücudunun bakımlı ve güzel olması yeterli deÄŸil.En tehlikeli takıntıBana öyle geliyor ki, biz kadınlar dünya kuruldu kurulalı, erkeklerin hazırladıkları tuzaktan kendimizi kurtaramamışız. Kadının toplum içinde kendini göstermesi, fikirlerini, yeteneklerini kabul ettirmesi, el attığı iÅŸlerde baÅŸarı saÄŸlaması, erkekleri tedirgin ediyor. Kadının vücuduna kendini hapsetmesi, bu saydıklarımı gerçekleÅŸtirmesini zorlaÅŸtırıyor.Kadınlar, erkekleri etkilemek konusunda birbirleriyle rekabet ederler. Bu öylesine amansız bir rekabettir ki, bir yaÅŸam boyu sürer. Bazı kadınlar, ‘Biz kendimiz için güzelleÅŸmeye, bakımlı olmaya dikkat ediyoruz’ derler. Ama bu sadece bir aldatmacadan ibarettir. Barbie bebek sendromuErkekler, sinsice bir yaklaşımla, kadınları oyuncak bebek gibi görmek istedikleri düşüncesini bizlere aşılamışlar. Kadının bir Barbie bebek gibi kusursuz olmasına imkan var mı? Elbette yok. Bu gerçeÄŸi içimize sindiremediÄŸimiz sürece, biz kadınlar, erkeklerin dünyasında varlık gösteremeyiz. Zaten onların istediÄŸi de bu. Bu gerçeÄŸi, geç de olsa öğrendim. Ve ÅŸimdi kadınlara, vücutlarının tutsağı olmamalarını, güzellik kavramını bir takıntı haline getirmemelerini öneriyorum. Kadın, zekasıyla, bilgisiyle, duyarlılığıyla, kültürüyle, kendini topluma kabul ettirmeli. YapabileceÄŸi pek çok iÅŸ varken, ayna karşısında vücudunun kusurlarını inceleyerek zaman öldürmesi, çok büyük bir hata.YARIN YAÅžLANMA KORKUSUÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!