Bazı soruları hiç sormayın

Güncelleme Tarihi:

Bazı soruları hiç sormayın
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 22, 2004 00:00

Kahvaltıda çocuklarıma çikolatalı kek verdiysem, benim suçum ne? Neden annelerine ÅŸikayet ediyorlar ki? Peki oyun oynarken hiç yorulmayan küçük kızlar, kazaklarını odalarına taşırken niye ‘kollarının koptuÄŸunu’ söyleyip, duruyorlar? Ä°ÅŸte bu soruların cevabını bilen baba yok!EÄŸer çocuklu bir aile günü en az gürültü ve çekiÅŸme ile geçiÅŸtirmek istiyorsa, ebeveynler aile içi düzenin saÄŸlanmasında aynı görüşleri paylaÅŸmalıdırlar.Bu dediklerim sadece bir öneri olmaktan ileri gidemediÄŸi için de çocuklu evlerden gürültü patırtı hiç eksik olmaz. Karım ailenin sakin bir gün geçirmesi için kahvaltıda her ÅŸeyin yolunda gitmesi gerektiÄŸini düşünür. Bize göre günün en önemli olayı kahvaltıdır. Bir süre önce, bir pazartesi sabahı karım beni saat altıda uyandırdı: ‘Çocukların kahvaltısını bugün sen hazırlayacaksın.’‘Ama saat daha sabahın altısı, karıcığım.’‘İyi ya...çocuklar okula gidecekler. Kahvaltı etmeye zamanları kalsın.’Ben gene bir bahane ile yan çizmeye çalıştım. ‘Çocukların kahvaltıda ne yemek isteyeceklerini bilemem ki...Yanlış bir ÅŸey yapmayayım’‘Kahvaltının menüsünü yazdım. Al oku. Sonra iÅŸe koyul.’Ben evin patronu olmadığıma göre, emirleri harfi harfine yerine getirmek zorundayım. Uyku sersemi mutfakta gezinip, kahvaltı için gerekli malzemeleri tezgahın üzerine sıraladım: Yumurta, sosis, peynir, yulaf gevreÄŸi falan...Tam iÅŸe koyulmak üzereyken dört yaşındaki kızım mutfaÄŸa geldi.‘Günaydın, babacık.’‘Günaydın, tatlım. Kahvaltıda ne yemek istersin?’‘Çikolatalı kek isterim.’‘Kahvaltıda çikolatalı kek yenir mi?’ Bu soruyu sorarken, çikolatalı kekin de çocuklar için yararlı olabileceÄŸini düşündüm. Dolaptaki keki çıkarıp bir dilim kestim. ‘Al, iÅŸte sana çikolatalı kek’ dedim. ‘Ama yanında içecek bir ÅŸey de gerekli.’ Kızıma bir bardak greyfurt suyu verdim. Öbür çocuklar da mutfaÄŸa gelip dört yaşındaki kardeÅŸlerinin çikolatalı kek yediÄŸini görünce onlar da kek yemek istediler. Böylece çocuklarım gayet neÅŸeli bir hava içinde çikolatalı kek ile karınlarını doyurdular. Bu ilginç ve eÄŸlenceli parti, karım mutfağın kapısında belirinceye kadar sürdü. Karım çocukların tabaklarındaki kekleri görünce kaÅŸlarını çattı. ‘Sabah sabah çikolatalı kek mi yiyorsunuz? Bu, kimin fikriydi?’ Benim o sevimli, sevgili yavrularım bir ağızdan ‘Bunu bize babam verdi. Keki bize o yedirdi’ diye bağırdılar. Sonra sekiz yaşındaki kızım ekledi, ‘Halbuki biz yumurta ve yulaf gevreÄŸi yemek istiyorduk.’ BeÅŸ çocuk babası ünlü oyuncu Bill Cosby, evinde çocuklarıyla yaÅŸadığı maceraları kendine özgü mizah üslubuyla anlatmaya devam ediyor. Babalar ve çocukları, dünyanın her köşesinde üç aÅŸağı beÅŸ yukarı aynı sorunlarla karşılaşıyorlar.Durmadan ip atlar ama iÅŸ yapamazSekiz yaşındaki kızım kesinlikle hiçbir ÅŸey yapmaz. Aslında günümüzde babalar eskiye göre çok daha fazla sorumluluk üstleniyorlar. Buna karşılık çocukların aldıkları sorumluluklarda inanılmaz bir azalma var. Sekiz yaşındaki herhangi bir çocuÄŸa verilen iÅŸleri neden yapmadığını sorun. Küçük ÅŸeytan hemen ÅŸu cevabı verecektir: ‘Ama yapamıyorum iÅŸte...Ben daha küçük bir çocuÄŸum.’Bu zavallı küçük yaratık, yarım saat hiç durmadan ip atlayabilmesine raÄŸmen, ona verilen iÅŸlerin ÅŸu zayıf gövdesinin kaldıramayacağı kadar ağır olduÄŸunu söyler. Bisikletine binip daÄŸlara tırmanmaya hazır olan o küçük güçsüz yaratık, yere attığı ceketiyle kazağını odasına kadar taşıyacak gücü kendinde bulamaz. Bazen çocukların evde yollarını kaybetmemek için yürürken giyeceklerini oraya buraya fırlattıklarını düşünmekten kendimi alamıyorum. Tanrı yasakladı Adem dinlemediBabalara bir sır vermek istiyorum: Çocuklarınız zıvanadan çıkıp da sizi çaresiz bıraktıkları zaman Tanrının bile çocuklarına hükmedemediÄŸini düşünüp rahatlayabilirsiniz. Tanrı, ahreti, dünyayı, okyanusları ve tüm hayvanlar alemini yarattıktan sonra sıra Adem ile Havva’yı yaratmaya gelmiÅŸti. Ve de tanrının bu yeni çocuklarına söylediÄŸi ilk söz ‘Yapmayın’ oldu. Oysa hayvanlara Tanrının böyle bir uyarıda bulunmadığını biliyoruz . Canlıların en zekisine, en akıllısına, Tanrı ‘Yapma’ dedi. Adem, Tanrıya sordu: ‘Neyi yapmayayım?’‘Yasak meyveyi yeme.’‘Yasak meyve mi dediniz? Sahi mi? Nerede bu yasak meyve?’Tanrı, filleri yarattıktan sonra neden canlı yaratma iÅŸine son vermediÄŸini düşünerek, yasak meyvenin yerini söyledi. Bir süre sonra Tanrı, çocuklarının bir elmayı ikiye bölüp afiyetle yediklerini gördü. ‘O meyveyi yemeyin dememiÅŸ miydim?’Adem hık mık etti.‘O halde neden sözümü dinlemediniz?’Adem, ‘Bilmem’ diye cevap verdi‘Öyleyse defolun gidin buradan! ’İşte baba- çocuk iliÅŸkileri böylece baÅŸlamış oldu ve de temelde hiç bir ÅŸey deÄŸiÅŸmedi. Babalar, yasaklar, çocuklar yasaklananı yapmaktan zevk alırlar. Bunu neden yaptıkları sorulunca da birden beyinleri duruverir. Tanrı çocuklarını idare etmekte zorlandığına göre, kullarının bu iÅŸi kolayca becereceklerine nasıl inanabilirsiniz?YARIN: YUFKA YÃœREKLÄ°LÄ°K SENDROMUÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!