Araf’ta kalan insanlar

Güncelleme Tarihi:

Araf’ta kalan insanlar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2012 00:00

Siz bu yazıyı okurken Adana’da Altın Koza ödülleri açıklanmış olacak. Festival filmlerinden favorilerim arasında olan Araf’ın ödül almış olacağını tahmin ederek yazıyorum bu yazıyı.

Haberin Devamı

Vizyona ödüllü bir film olarak devam edecektir kuşkusuz. Yeşim Ustaoğlu imzalı Araf, kasaba insanının büyük şehir özlemi ve ergenlik dönemi sorunlarının konu alındığı bir dram. İçinde televizyonun hayatımızı nasıl etkilediği de var, ezilen horlanan kadınların sorunları da... En çok da iş ve ev arasında sıkışmış, gitmek isteyen bir kızın dramı. Başroller Neslihan Atagül, Barış Hacıhasan ve Özcan Deniz. Birbirinden iyi oyunculuklarla beyazperdedeler.

ARAF
Yön: Yeşim Ustaoğlu
Oyn: Neslihan Atagül, Özcan Deniz, Barış Hacıhasan, Nihal Yalçın
Tür: Dram

Festivallerde büyük ilgi gören filmlerin yönetmeni Yeşim Ustaoğlu bu kez hem festival izleyicisini hem de genel izleyiciyi avucunun içine alacak bir filmle geldi karşımıza.
Araf, önce Venedik Film Festivali’nde gösterildi, sonra da ayağının tozuyla Adana Altın Koza’da yarıştı.
Ben bu yazıyı yazarken ödüller henüz açıklanmamıştı.
Ama tahminim Araf’ın festivalin ödüllü filmlerinden biri olacağı yönünde.
Araf’ın temelleri Pandora’nın Kutusu filminin çekimleri sırasında atıldı.
Yeşim Ustaoğlu, Pandora’nın Kutusu’nu çekerken sıkça mola verdikleri dinlenme tesislerinde yaptığı gözlemlerle Zehra’nın öyküsünü oluşturdu.
Çekimlerin bir kısmı Karadeniz’e giderken mola verdikleri Gerede’deki tesiste ve hikâyenin geçtiği Karabük’te yapıldı.

Haberin Devamı

GENÇ KIZI KANDIRAN KAMYON ŞOFÖRÜ

18 yaşındaki Zehra, köyünde ailesiyle birlikte yaşamakta.
Vardiya arkadaşı Olgun’un ilgisi bir yandan hoşuna gidiyor olsa da gözü başka yerde.
Evden, kasabadan uzaklarda.
Bunda kendisinden yaşça büyük yakın dostu Derya’nın da etkisi var.
Bu süreçte ona uzakları, şehri hatırlatan kamyon şoförü Mahur’a tutuluyor.
Aralarındaki tek monolog da Zehra’nın ağzından çıkan “Beni de götür” cümlesi zaten.
Mahur sessiz sedasız giriyor Zehra’nın hayatına.
Sevgisine emek de vermiyor, değer de.
Ondan kalan acılarla uğraşmak da Zehra, ailesi ve Olgun’a kalıyor.

ZEHRA KASABADAN GİTMEK İSTİYOR

Yeşim Ustaoğlu’nun kamerası, çalışan insanların hayatına usulca giriyor.
İş, ev, televizyon ve gerçek yaşam arasında sıkışmış orta sınıfın hikâyesi geliyor perdeye.
Konu, bir dinlenme tesisindeki lokantada vardiyalı çalışan Zehra ve Olgun’un üzerinden ilerliyor.
Erkekler kızlara göre geç olgunlaşır.
Olgun daha saf ve naifken, Zehra’nın sıkışıp kaldığı bu hayattan bir an önce kurtulmak istediğini görüyoruz.
Arada sırada kapıdan geçen kamyon şoförünün çapkın bakışları onun için kurtuluş, evden, işten kaçış gibi.
Filmin bir başka önemli karakteri de küçük yerde kadın olmanın dramına dikkat çeken, Derya.
Filmin sonunda ortaya çıkacak bir sırrı olan, derinden yaralı bir kadın.
Derya’nın, Nihal Yalçın’ın oyunculuğuyla büyüyen bir tren istasyonu sahnesi var ki, izleyicide gözyaşlarına neden olabilir.

Haberin Devamı

ÖZCAN DENİZ SESSİZ SEDASIZ AMA ETKİLEYİCİ

Özcan Deniz film boyunca sadece iki üç cümle konuşuyor. Ama sessiz kaldığı pek çok sahnede de deyim yerindeyse döktürüyor.
Özcan Deniz’in müthiş dansıyla damga vurduğu düğün sahnesi ve çekimleri günler sürdüğü iddia edilen sevişme sahnesindeki oyunculuğu gerçekten de etkileyici.
Genç oyuncular Neslihan Atagül ve Barış Hacıhan birbirleriyle yarışıyor adeta.
Adana’da ödüle en yakın isimler diyebilirim.

BU KADAR ARGO NORMAL

Araf’ın festivaldeki gösteriminin ardından filmdeki argodan rahatsız olunduğu yönünde eleştiriler geldi.
Katılmıyorum.
Orta sınıfa ait, çalışan gençlerin ortamlarında bunların fazlası konuşuluyor.
Yeşim Ustaoğlu gibi iyi gözlem yapan bir yönetmenin böyle konularda yanılması, abartıya başvurması imkansız zaten.

Haberin Devamı

DERİNLEMESİNE KASABA YAŞAMI PORTRESİ

Dinlenme tesislerinde değip geçtiğimiz hayatları, kasaba insanının günlük rutinini derinlemesine incelemiş Ustaoğlu.
Algısını açtığında gördükleri kurmaca değil, gözlem olduğu için bu kadar gerçekçi belki de.
Araf, düğün sahnesi, apaçi dansları ve bol reytingli televizyon programları ile hem günceli yakalıyor hem de sıradan insanın hayatının derinlemesine bir portresini çıkarıyor.
Final kimi izleyici için bir rahatlama ya da mutluluk gibi görünecek olsa da aslında anlatılmak istenen tam tersi.
Bu göreceli mutlu son tartışılmalı.

Barış Hacıhan
İLK KEZ KAMERA KARŞISINDAYIM

Adana’ya Altın Koza için gelen Barış Hacıhan ile Araf’ı ve filmde canlandırdığı Olgun karakterini konuştuk.

Haberin Devamı

- Filmi izlediğimde oyunculuğundan çok etkilendim. Öncelikle tebrik ediyorum. Nasıl oldu Yeşim Ustaoğlu ile tanışman? Film süreci nasıldı?
- 18 yaşındayken Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde oyunculuk eğitimi alıyordum. Orada Nihat Hocam vardı ve yönlendirdi beni. Yeşim Ustaoğlu ile tanıştım. Projeye bir ay prova sürecinden sonra dahil oldum. Yani; kendinizi yeni tanımaya başlarken Yeşim Ustaoğlu ile tanışmak...
- Büyük bir şans, değil mi?
- Kesinlikle... Ve ondan sonra projenin Venedik Film Festivali’ne ve Altın Koza’ya katılması büyük bir onur, şans ve tecrübe diye düşünüyorum.
- Kısaca rolünden bahsedebilir miyiz?
- Olgun saf, eğlenceli, komik ve aptal aşık bir adam.
- Yakın buluyor musun kendine Olgun’u?
- Aşk konusunda değil de; diğer konularda eğlenceli ve arkadaşlarına çok bağlı olması konusunda benziyoruz.
- Herhalde Yeşim Ustaoğlu’nun oyuncu yönetimi ve senin Sadri Alışık’ta aldığın oyuncu eğitimi gerçekten çok işe yaramış. Biraz da herhalde rolün içine çok girmişsin gibi geldi, etkiledi beni.
- İlk defa kamera karşısına geçiyorum bu filmle. İlk tecrübem. Böyle düşünmeniz beni çok mutlu etti.

Haberin Devamı

ÖDÜL BEKLİYORUZ

- Biraz Özcan Deniz’den bahsedeceğim; nasıldı Özcan’la aynı filmde oynamak? Sonuçta popüler bir sanatçı. ‘Araf’a büyük kitleleri çekecek isim aslında Özcan Deniz.
- Ben Özcan Deniz’i aslında hiç tanımıyordum. Bu yüzden bir önyargım vardı. Sonuçta Türkiye’nin tanınan ve tutulan bir ismi. Dedim ki; acaba kaprisi var mıdır? Anlaşabilir miyiz?
- Kaprisi yoktur diyebilirim, tanıdığım kadarıyla.
- Evet, o önyargılar boşunaymış. İşini de iyi yapan biri. Titizlikle çalışıyor ve bunu da karşıya geçiriyor. O konuda Özcan Ağabey ile iyi anlaşıyoruz.
- Neslihan da başarılı gerçekten. Filmden ödül bekliyor musunuz ekip olarak?
- Aslında Venedik’te de favori olarak gösteriliyorduk. Bakalım, Altın Koza’da alırız diye düşünüyorum. Ben film konusunda çok iddialıyım, inanın çekerken de bir iddia vardı. Ama izledikten sonra gelen tepkilerle iddiamız arttı.
- Umarım ödül alırsınız. Ödül konuşması hazırladın mı peki?
- Onu düşündüm bugün ama bilmiyorum. Aslında çıkıp orada heyecandan kıvranmayı tercih edebilirim. O da keyifli olur...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!