Ancak gerçek bir erkek kadınların gerçekten ne istediğini anlar

Güncelleme Tarihi:

Ancak gerçek bir erkek kadınların gerçekten ne istediğini anlar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2008 00:00

Onunla Merino Wool Show’da tanıştık. 10 Ocak’ta Floransa’da Merinos yününün Avrupa’ya gelişinin 200. yılı kutlandı. Merino Wool Show adlı defilede beş büyük moda tasarımcısının yanında çalışan beş yetenekli ve yükselen tasarımcı defile yaptı.

Donatella Versace’nin asistanı Kristian Aadnevik, Calvin Klein’dan Francisco Costa’nın asistanı Julian Louie, Paul Smith’in asistanı Ioannis Cholidis, Franca Sozzani’nin asistanı Sandra Backlund ve Karl Lagerfeld’in asistanı Jean-Pierre Braganza. Bizim için sonuncusu önemliydi. Çünkü Jean Pierre Braganza (33) 2008 ilkbahar-yaz sezonunda Koton markası için tasarım yapmıştı. Defile sonrasında Braganza ile konuştum.

Çocukluk deyince gözünüzün önünde beliren karede nerdesiniz ve neler oluyor?

-
Evdeyim, kıyafetlerim yüzünden annemle kavga ediyorum. Çünkü asla çocuk kıyafetleri giymek istemiyorum. Büyük gibi, genç gibi giyinmek istiyorum. Gömleğimi pantolonumun içine sokmak istemiyorum mesela. Kemerimi pantolonumun değil gömleğimin üzerinden bağlamak istiyorum. Arada sırada montumun üzerine kuş kanadı takmaksanız evden dışarı çıkmam diye de tutturuyorum.

Anneniz babanız ne iş yapardı?

- Babam muhasebeci, annem ressamdı ama kuaförlük yaparak para kazanırdı. Sanatçı tarafımı ondan aldım.

Tasarımcı olmaya nasıl karar verdiniz?

- En büyük hayalim ressam olmaktı. Üniversite birinci sınıftayken ilk sergimi açtım. Açılış kokteylinden sonra herkes gitti ve ben duvardaki resimlerle baş başa kaldım. O an yarattığım şeyleri duvarda değil, insanların üzerinde görmek istediğime karar verdim. Kıyafet tasarladığımda kendimi daha iyi ifade edecektim.

Bu kararın içinde para kazanma telaşı var mıydı?

-
Tabii ki var. Ama asıl nedeni para değil, hislerim.

Tasarım yapmaya başladığınız ilk günden beri hem kadın hem erkek koleksiyonları hazırlıyorsunuz? Neden ikisini birbirinden ayıramıyorsunuz?

-
Çünkü benim ruhumda ve beynimde kadın ve erkek ayrılmaz bir bütün. İkisinden birini seçmek zorunda kalsam kadınlar için yapmayı tercih ederim. Çok fazla ünlü erkek müşterim olduğu için onu da yapamam. Güzel görünmekten korkmayan dandy erkekler için tasarım yapıyorum. Ben de o erkeklerden biriyim. Nine Inch Nails, The Rolling Stones, The Strokes, Placebo, The Prodigy ve Goldfrapp gibi gruplara kıyafetler tasarlıyorum.

Moda dünyasında kadın tasarımı yapan erkek modacıların çoğu eşcinsel. Siz değilsiniz. Kadın koleksiyonları tasarlamak için kendini kadın gibi hissetmenin şart olduğunu söyleyenlere ne cevap
/images/100/0x0/55ea3687f018fbb8f871b843
vereceksiniz?

-
Eşcinsel tasarımcılar kadınlara yakın gibi gözükür. Ama ancak gerçek bir erkek, kadınların gerçekten ne istediğini anlar.

KARL GENÇLİK HALİNİ BENDE GÖRÜYOR

Karl Lagarfeld’den çıraklık teklifi ne zaman geldi?

- 10 ay önce. Haberi aldığımda resmen dilim tutuldu, konuşamadım. Benim için muhteşem bir deneyimdi. Merino Wool Show için çalışmaya başladık ama devam edeceğiz gibi gözüküyor.

Onlarca moda tasarımcısı varken neden sizi seçti?

- Tabii ki böyle bir soruyu ona sormadım ama bir tahminim var. Bence Karl bende gençlik halini görüyor.

Merino Wool defilesini izledikten sonra insan anatomisinden ilham aldığınızı düşündüm...

-
Kesinlikle doğru. İnsan anatomisine hayranımdır. Resim yaparken de çıplak figürler yapmayı tercih ederdim. İnsanın bedeninin kıvrımları beni kendimden geçirir. Ayrıca bilimkurgu eserlerinden de ilham alırım.

Kadın ve erkek vücudunun en çok neresi sizi heyecanlandır?

- Tabii ki önce beyin, ikinci sırada da dudaklar gelir.

Bir kıyafette en çok nereye vurgu yapmayı seversiniz? En sevdiğiniz dekolte?

-
Aaaaa onu hiç ayırmam. Kadın ve erkek bedeninin her milimetrekaresini ayrı severim.

2003’te ilk defilesini yaptı

Londra’da doğdu. Moda eğitimine Kanada’da Londra’da Central St. Martin’s Koleji’nde devam etti. Yeteneği sebebiyle özel şartlar altında Kadın Giyim Programı’na ikinci sınıftan kabul edildi. Son sınıfta yaptığı illüstrasyonu ile Colin Barnes ödülünü kazandı. Üniversite yıllarında Robert Cary-Williams ile çalıştı. Bu deneyim ona deri ile çalışma becerisini kazandırdı. Mezun olur olmaz Rolant Mouret için tasarım yapmaya başladı. Dört yıl sonra kendi markasını kurdu. 2003’te Milano’da kapsül diye nitelendirilen küçük bir koleksiyon sergiledi. İlk komple erkek ve kadın koleksiyonunu daha sonra her sezon katılacağı Londra Moda Haftası’nda 2004 yılının Şubat ayında sundu.

Beni Koton’a Bora Aksu tavsiye etti

Koton markasıyla nasıl tanıştınız?


- Bora Aksu sayesinde. Koton’un sahibi Yılmaz Yılmaz designers line’ı geliştirmek istiyordu. Bora’ya birini daha aradığını söyledi. Bora da beni tavsiye etti. Onunla 2001’den beri tanışıyoruz. Birbirimizi çok severiz.

Bora neden sizi tavsiye etti?

- Koton’u iyi biliyor. Benim çizgimin markayla uyum sağlayacağını düşündü.

Siz teklifi kabul ederken tereddüt etmediniz mi? Sonuçta Türkiye bir Milano ya da Paris değil?

- İyi para verdiler. Şaka şaka. Yılmaz’ı çok sevdim. Vizyonu ve modaya bakış açısı bana güven verdi.

Kendi koleksiyonunuz için tasarladığınız kadının Koton için tasarladığınız kadından ne farkı var?

- Çok farklı desem yalan olur. Farklılaştırmaya çalıştım ama beceremedim. Hatta Londra’daki tasarım grubum yaz sezonunda Koton için yaptıklarımı daha çok beğendi.

Kızım doğduktan sonra ayıldım

Evli değiller. Hayat arkadaşı olduklarını söylüyorlar. Üniversite yıllarında bir barda tanışmışlar. İlk karşılaştıklarında Kelly, Jean Pierre’in eşcinsel olduğunu düşünmüş. Bir çocuk sahibi olmak Braganza’nın hayatında çok şey değiştirmiş. "Artık daha olgun bir erkeğim. Kızımı hayatım boyunca korumak varoluş nedenim. İlk gençlik yıllarımı sarhoş yaşadım. Ben kızım doğduktan sonra ayıldım. Ve hayatım yeni başlamış gibi hissediyorum."

Roman kahramanının yemininden ilham aldı

Jean-Pierre Braganza, Koton için 100 parça giysi tasarladı. Ayn Rand’ın Atlas Silkindi adlı romanının kahramanlarından John Galt’ın şu sözlerinden ilham aldığını söylüyor: "Başkalarının isteklerine göre yaşamayacağıma ve başkasından da bunu istemeyeceğime tüm hayatım ve aşkım üzerine yemin ederim."

Koton’un yaz koleksiyonu özetle çok zarif. Braganza, spor ceketler, yelekler ve vücudu saran elbiselerle fantezilerini gerçekleştirmiş. Kısa pantolonlar, çift kat koyu siyah boyanmış denim ve siyah keten kumaşlarla oyuncu kişiliğini ortaya koymuş. Renk paletinde fildişi, gri, bej, yeşilin tonları ve şeftali pembesi yer alıyor. Desenler, jarse ve ipekli kumaş üzerinde hafif bir şekilde yansıyor. Koleksiyonun odak noktası omuzlar. Karpuz kollu mini elbiselerin siluetlerini çekici hale getiriyor. Yine omuzları ortaya çıkaran eskitilmiş deri spor ceketler ve belirgin dikişli pardösüler Braganza’nın stilini vurguluyor. Salaş ama aynı zamanda bakımlı, alışılagelmiş oranların dışında ama ince detaylı tasarımlar, kadınlar ve erkekler için çarpıcı kıyafetler oluşturuyor. Braganza bu koleksiyonla birlikte cinsiyetlerin önemini kaybettiğini, züppelik trendinin yükseldiğini söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!