Anadolu parsı seferberliği

Güncelleme Tarihi:

Anadolu parsı seferberliği
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2004 00:48

Dünyadaki bütün leopar türleri arasında en irisi sayılan Anadolu parsı son olarak 1974’te Ankara Beypazarı’nda görüldü. Bir kadını yaraladıktan sonra kaçan 100 kiloluk pars, peşine düşen köylüler tarafından vurularak öldürüldü. Anadolu’nun en büyük kedisinden artık geriye birkaç fotoğraf ve kürk dışında hiçbir şey kalmadı ama birçok kişi neslinin hálá tükenmediğini düşünüyor.

Orman Bakanlığı mühendisleri köylülerden gelen ihbarlara göre tarama yapmaya başladı. Doğal Hayatı Koruma Vakfı dört yıldır leoparın peşinde. Merkez Av Komisyonu ilk kez bu yıl, av yasağı getirdi ve vurana 30 milyar lira para cezası koydu. Ama pars yakayı ele vermiyor. Ya gerçekten sonsuza kadar yok oldu ya da herkesle fena dalga geçiyor.

17 Ocak 1974’te radyodan ajans dinleyenlerin kafası, Kıbrıs meselesi kadar bir başka olayla daha meşguldü: O gün, Ankara’ya 5 kilometre uzaklıktaki Beypazarı’nda, Havva Köksal adlı bir köylü, kaplan saldırına uğramış, saldırı sırasında iki yerden kolu kırılmıştı. Gerçi saldırgan, köylüler tarafından takip edilip haklanmıştı ama, asıl merak edilen bu yeşil gözlü 100 kiloluk dev kedinin nereden geldiğiydi? Bu işin içinde de bir Rum parmağı var mıydı, yoksa hayvanat bahçesinden mi kaçmıştı?

30 yıl sonra bugün, Beypazarı’nda vurulan o kaplanın kaplan değil, bir leopar (pars) olduğunu biliyoruz. Adı panthera pardus tulliana, namı diğer Anadolu parsı. Hiçbir yerden gelmedi, milyonlarca yıldır burada yaşıyor ya da yaşıyordu. Ve 74’teki bu olay onun son görünüşü oldu.

O ŞİMDİ SMS MESAJI

Sonraları 80’lerde, leopar desenli kıyafet, mayo ve kürkleriyle Harika Avcı da ortaya çıktı ama zoologlar onu bilimsel manada ‘Anadolu leoparı’ olarak kabul etmiyor. Gerçek Anadolu parsına bugün sadece Ankaraspor’un ambleminde ve Turkcell’in 60 kontör karşılığında telefonunuza yolladığı siyah-beyaz resimde rastlıyorsunuz. Bu hayvanlara ait kürkler ise İzmir Eşrefpaşa Avcılar Kulübü (1), Ege Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi (2), Diyarbakır Ana Jet Üssü (1) ile Ankara Hacı Bektaşi Veli Dergahı’nda (2) bulunuyor. Dergahta 12 imamı temsil eden postlardan iki tanesi pars kürkü.

Anadolu leoparının soyunun kazınmasında en büyük pay avcılık kanununda. 1937 yılında yürürlüğe giren yasanın 2. maddesi ile pars ‘her vakit avlanabilen’ hayvanlar arasına alındı. Yaşam alanları hızla yok olan Anadolu leoparı böylece devletin de resmi hedefi haline gelmiş oluyordu. Kıyım o hale geldi ki, İzmirli ünlü avcı Mantolu Hasan (Hasan Bele) 1950’li yıllarda tek başına 15 pars vurdu.

67 YIL SONRA GELEN KARAR

Ancak devlet, bu yanlış karardan tam 67 yıl sonra döndü, Anadolu parsına itibarını iade etti. Çevre ve Orman Bakanlığı MAK (Merkez Av Komisyonu) kararları doğrultusunda Anadolu leoparını vuranlara ilk kez 30 milyar lira para cezası koydu. Üstelik bu, bakanlığın listesindeki en büyük ceza. Yani, 2004-2005 av sezonunda Anadolu parsı artık göğsünü gere gere, vurulma-avlanma tehlikesi olmadan özgürce dolaşabilir!

Akılları soyu tükendikten sonra mı başlarına gelmiş diye hemen kızmamak gerek. Çünkü hálá bir umut var. Zaten bakanlığı harekete geçiren de bu umut: Anadolu’nun birçok bölgesinden Anadolu parsının hálá yaşıyor olabileceğine dair haberler geliyor.

Bakanlık uzmanları gelen ihbarlar doğrultusunda nokta taramaları yapıyor. Doğal Hayatı Koruma Vakfı da 4 yıldır leoparın peşinde. Amaç tek bir kare canlı fotoğrafını çekebilmek. Ama leoparı öyle küstürdük ki, şimdi o tek kare için 20 bin dolar yüzgörümlüğü gerekiyor.

Anadolu parsı hálá yaşıyorsa bile sayısı en fazla 20 civarında. Dikkatler şimdilik Doğu Akdeniz-GAP bölgesinde yoğunlaşıyor ama Karadeniz’den Ege’ye kadar bütün sarp ormanlık alanlar onun hanedanlığı. Olmaz olmaz demeyin, siz yine de dikkatli olun, burası Anadolu: Daş ta düşebülü, pars da çıkabülü.

Ege Üniv.Tabiat Tarihi Müzesi Müd. Prof. Tanju Kaya

EN İYİ ÖRNEKLERİ BİZDE

Anadolu parsının en iyi korunmuş örnekleri doldurulmuş olarak bizim müzemizde. Bunlardan elimizde iki tane var, 50 yıl önce Selçuk’ta öldürülmüşler. Doğaseverlere ve öğrencilerimize bu hayvanı gösterip, tanıtmaya çalışıyoruz. Bilim dünyasının ‘panthera pandus tulliana’ olarak tanıdığı bu yırtıcı hayvan Anadolu canlı yaşamı içinde önemli bir yere sahip. Neolitik çağdan bu yana, çok eski kil tabletlerde bile ayrıntılı olarak anlatıldığını görüyoruz. Bir sansasyon yaratmak istemem ama bilim çevrelerinde bu hayvandan geriye kalan 10-15 bireylik küçük bir popülasyonun Anadolu’da hálá yaşadığına dair güçlü bir inanış var.

Orman Yüksek Mühendisi Erkan Kayaöz

KAÇKAR VE AMANOSLAR’DA

Nesli tükenen hayvanlar üzerine çalışmalar yapıyorum. Daha önce de Istırancalar’da su samurunu tespit etmiştim. Anadolu’nun değişik yerlerinden gelen leopar ihbarlarını değerlendiriyoruz. Ege ihbarları genelde yanıltıcı. Çünkü köpekleri parçalarken uzaktan görülen benekli hayvanlar sırtlan çıkıyor. Ama Kaçkar ve Amanoslar’da kesinlikle var. Ayak izlerinden, izlerin derinliğinden bunun Anadolu parsı olduğunu biliyoruz. Amanoslar’da çok yakın zamanda çekilmiş bir fotoğrafı kendi gözümle gördüm: Leopar kapana yakalanmış, ayağı kapanda kalmış. O ayak kesinlikle pars ayağıydı.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı

TARAMA İÇİN 20 BİN DOLAR GEREKİYOR

Anadolu leoparı çalışmalarımıza 2000’de başladık. Önce tarihsel kayıtları değerlendirdik. Köylülerin duyduğunu söylediği sesler gibi alınan son duyumları da dikkate aldık. İz bulmak için 2-3 haftada bir araziye çıkıldı. Doğu Karadeniz’de bir Rus uzmanla alan taraması yapıldı ama sonuç alınamadı. Çalışma Akdeniz ve GAP bölgesinde yoğunlaştı. Orman teşkilatı, jandarma, avcılar, köylüler ve korucular arasında yaklaşık 700 anket yapıldı. 5-10 bin dolarlık küçük bütçelerle arazi çalışmaları yaptık. Şimdi dikkatimiz Güneydoğu Anadolu bölgesine yoğunlaştı. Devam edebilmemiz için 20 bin dolarlık bir bütçe daha gerekmekte.

ANADOLU’YA LEOPARIN KRALI YAKIŞIR

*
Kendi türleri içinde en büyüğü. 100 kg ağırlığa ve iki buçuk metre boya ulaşır.

* Parlak yeşil gözleri, keskin dişleriyle türünün diğer örneklerinden çok farklı ve özel bir hayvandır.

* Soluk sarıdan, altın sarısına kadar çeşitlilik gösteren postunda mutlaka siyah rozetler bulunur.

*Sanıldığının aksine kükremez, homurdar. Mükemmel bir yüzücüdür, inanılmaz çeviktir ve çok iyi tırmanır.

* 3 yaşında erişkin olur, iki yılda bir çiftleşir, sair zamanlarda tek tabanca takılır, 20 yıl yaşayabilir.

* Ön patisi 9 cm uzunluğunda ve 7,5 cm genişliğinde; arka patisi 10,5 cm uzunluğunda ve 6 cm genişliğindedir.

* Ayak izleri, yüzeyin yapısına, hayvanın yürüme hızına ve kilosuna göre bu ölçülerden daha büyük olabilir.

* Rahatsız edilmediği sürece yerleşimin yakınlarına kolaylıkla uyum sağlar.

* Deniz seviyesinden 3 bin metre yüksekliğe kadar her yerde yaşayabilir, yeter ki bitki örtüsü sık olsun.

* Gece avlanır, küçük memelilerden domuza kadar her şeyle karnını doyurabilir. Su yoksa suyunu avladığı hayvandan karşılayabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!