Amerika’dan dünyaya açılma şansım var

Güncelleme Tarihi:

Amerika’dan dünyaya açılma şansım var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2010 00:00

Dört yaşından beri müzikle yatıp müzikle kalkan Ozan Doğulu, artık müziksiz bir hayat düşünemiyor. Ama hayatının en güzel şarkısı Arya... Kızı onun için en güzel beste, onun enerjisine bayılıyor. Hello! dergisi Doğulu ile müzikten aşka her şeyi konuştu.

Haberin Devamı

ECE YOSMAOĞLU-OZAN DOĞULU ÇİFTİ

Yıllardır pek çok ünlü şarkıcının albümlerinde düzenlemele re imza atan, orkestra şefliği ve prodüktörlük yapan, bir süredir de Türkiye’nin en ünlü gece kulüplerinde ve partilerinde DJ performansları sergileyen Ozan Doğulu’nun “130 BPM” albümünde Sezen Aksu, Tarkan, Kenan Doğulu, Ferhat Göçer ve Ajda Pekkan gibi ünlü isimler, cover şarkılarının yeni düzenlemesiyle yer aldılar. Notaların arasında yaşayan ama asıl aşkı kızı Arya ile bulan Ozan Doğulu, yeni albümündeki enerjiyi de yine minik kızından aldığını söylüyor.

Bize albümüzden ve şu sıralar devam eden çalışmalarınızdan söz eder misiniz?

- Şu sıralar pek çok projeyi bir arada götürüyorum aslında... Sıla’nın üçüncü albümüne ve Kenan’ın (Doğulu) yeni albümüne başladık. Benim iki projem de hızlandı. Biri “130 BPM” tarzında farklı sanatçıların Türkçe pop şarkılarının cover remikslerinin yer aldığı albüm... Bu ancak Nisan 2011’e hazır olabilir. Diğeri ise enstrümantal etnik senfonik bir tarz. Amerika Sony ile görüşüyoruz. Enstrümantal müziğe çok sıcak bakıyorlar. Amerika’dan dünyaya açılma şansınız var.

Peki bu değişim neden? Müzikal anlamda neyin arayışındasınız?

- “130 BPM” bir DJ albümü. Ben prodüktörlüğün yanı sıra DJ’lik de yaptığım için sıfır, yepyeni şarkılar olsun istemedim. Çünkü kulüpte insanlar şarkılara eşlik etmek istiyor. Eskiden sadece dans ederler ya da konseri izlerlerdi. şimdi tüm şarkıları sizinle birlikte söylemeye geliyorlar. Bazılarını zaten kulüplerde çalıyordum ama 30 sene önceki eski versiyonlarıydı... “130 BPM”de hepsini yeniledim.

HERKES HAYATINDA HATA YAPABİLİR

Müzikle kendinizi nasıl tarif ediyorsunuz?


- Müzik benim için bir yaşam biçimi. Yol arkadaşım... Ben uzun saatler çalışırım, sürekli üretirim, kayıt yaparım... Müzikten anladığımı iddia ediyorum: Ben müziğin içinde doğdum, babam beni dört yaşındayken konservatuvara başlattı. Piyanoyu öğrendiğim dönemi bile hatırlamıyorum. 6-7 yaşında babamla birlikte sahnelerde çaldım. 6 yaşındayken “Yılın Sanatçısı Ödülü”nü aldım. 12 yaşındayken babamın müzik okulunda ders verdim. Bu da hayatımda başka bir sayfa açtı. Eğitimime klasik müzikle başladım, ama caz da çaldım. Rock ve tasavvufi müzik gruplarım oldu. Gloria Gaynor’ın orkestra şefliğini yaptım. Sarah Brightman ile beraber çaldım, Madonna’dan önce sahneye çıktık... Alman, Amerikalı, Arap ve Yunan müzisyenlerle aynı sahneyi paylaştım. Her birinin kültüründen yeni şeyler öğrendim. şimdi de bir caz grubu kurmayı düşünüyorum.

Bir arayışınız var...

- Müzikte “öğrendim” ya da “artık bitti” diye bir şey yok ki. Mesela “130 BPM” benim eğlenceli halim; dans ediyorum, zıplıyorum; kulüpte, festivalde, partide çalıyorum. Klasik müzik ise benim piyanist tarafımı ortaya çıkarıyor daha çok... Kimi zaman daha düşüncelisindir, caz dinlersin. Kimi zaman dertlenir fasıl dinlersin. Aslında hayatı biraz akışına bırakıyorum. Müzik aşkı olan biri olarak hayata daha eğlenceli ve sanatsal, belki biraz daha pembe bir pencereden bakmayı tercih ediyorum. Kendimle barışığımdır. Benim insanlarla kavgam gürültüm yoktur. ınsanları severim. Benim tek kavgam; bir şarkının istediğim gibi olmamasıdır... ılla her albüm çok satacak ya da çok beğenilecek diye bir şey yok ki... Tabii ki insanın özel ve iş hayatında hataları olabiliyor. Mühim olan tüm bunları düzeltmek...

YÜZDE 99 ARYA DA SAHNEDE OLACAK

Kardeşiniz Kenan Doğulu ile aranız nasıl peki?


- Kenan benim için çok kıymetlidir. Halen benim en yakın dostumdur. 30 yıldır birlikte müzik yapıyoruz. Bir 30 sene daha yaparsak neler olur bilemiyorum. Kenan çok da yeteneklidir; piyano ve gitar çalar. Zaten konservatuvarda birlikte okuduk.

Baba olmak sizi nasıl biçimlendirdi? Arya, müziğinize neler kattı?

- Baba olmanın hakikaten bir sorumluluğu var. Ben bunu yeni yeni anlıyorum. Hatta ilk başlarda biraz stres ve endişe de yaşadım çünkü düzenli bir hayatım ve düzenli bir gelirim yok. Fakat Arya, hayatıma o kadar güzel bir enerji verdi ki... Bu albümü ona ithaf ettim. Arya, piyano, davul, darbuka ve perküsyon çalıyor, dans ediyor. Benim konserime geldi, onu tutamadık, kendini sahneye attı. Onda da acayip bir ışık var. Yüzde 99 o da sahnede olacak.

Haberin Devamı

BOŞANACAĞIM DOĞRU DEĞİL

Bir müzisyenle evlilik yürütmek çok zordur. Hatta bir ara boşanacağınız da yazıldı...


- Bunların tümü yalan... Ben aile adamıyım. Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istiyordum. Ece’yle bir konserde tanıştım, bir ahbabımızla birlikte gelmişti. Beni etkiledi. Sekiz senedir beraberiz. O da çok yeteneklidir. Söz yazıyor. Kalemi çok kuvvetli. Hatta bir besteme söz yazdı. Piyano da çalıyor.

Sosyal yaşamınız nasıl peki?

- Deniz tutkunuyum. Teknem var, kaptanım. Eşim de teknede olmayı ve tekne kullanmayı seviyor. Arya’dan sonra parklar bahçeler hayatımıza girdi. Pazar kahvaltılarımız vardır. Biz yurtdışında çok rahat ediyoruz. Geçen sene üstü açık bir araba kiralayıp ıtalya’dan St. Tropez’ye kadar gezdik. Konserlere gidiyoruz. Dinlenmek için de bol bol klasik müzik ve caz dinlerim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!