Allah beni böyle yaratmış

Güncelleme Tarihi:

Allah beni böyle yaratmış
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2012 00:00

Altı sene önce hayatımın dört senesini verip beni ortada bırakan adama iç organlarım parçalanırcasına ağlarken hayatımın bu raddeye geleceğini hiç düşünmemiştim. Blog, twitter, iki kitap derken üçüncü kitabım ‘Allah Beni Böyle Yaratmış’ bu hafta çıkıyor.

Haberin Devamı

Bilinçaltımdaki  ‘Ya beğenmezlerse, ya sevmezlerse, ya utandırırsam’ duygularını alıp sonsuzluğa doğru fırlatmak istiyorum. Ergenliğimde bile çıkartmadığım sivilceler suratımdan patır patır çıkıyor, saçlarım dökülüyor, cildim kuruyor. Sabah uyanıyorum,  gözlerim açık, cenin pozisyonunda insanların evimi yakacaklarını, bir kamyonun arkasına beni bağlayıp yerlerde sürüyeceklerini, burun deliklerime bilardo topları yerleştirip beni tokatlayacaklarını düşünüyordum.  Geçen seneki imza günü yaklaşırken de aynı korku olmuştu. Rüyalarımda imza günü için hazırlanıyorum, bir gidiyorum kimse yok, bir kişi bile yok. Uyanıyorum, tekrar yatıyorum. Bu kez bir kişi gelmiş, o da matematik test kitabını imzalattırma derdinde. Ayın 25’inde, yani haftaya pazar, yine imza günü var diye aynı kabusları görmeye başladım: Cem Mumcu bütün kitapları evime yollamış, “Al bunları, yakarsın” diye de not düşmüş. Sonra Tüyap’a gidiyorum, imza koltuğunda İbrahim Tatlıses oturuyor. Her gece ağlayarak uyanıyorum.  Etrafımdakilere anlatamıyorum tabii, anlamıyorlar çünkü.

Haberin Devamı

ÇİRKEF, İKİYÜZLÜ VE FESAT OLMAMA RAĞMEN...

Çocukken de böyleydim. Müzik kulağım olmamasına rağmen babam bana bir gün keman hediye etmişti. Sırf başaracağımı düşündüğü için, onu utandırmamak adına günlerce keman dersi aldım. Para biriktirdim, özel bile aldım ama başaramadım maalesef. O zamanlarda rüyamda keman canlanıp, “Baban sana inanmıştı” dediğini görüyordum. İlk kitap çıktığında da öyle olmuştu.
Kimseye söylememiştim. O kadar emindim ki bir tane bile satılmayacağından ‘İnşallah kimsenin haberi olmaz’ diyordum. Kitapçılarda gördüğüm zaman geriye saklıyordum görünmemesi için. Baktım sevdiler, bu kez her girdiğim kitapçıda çaktırmadan önlere atmaya başladım.
Şimdi yine o korkuları yaşıyorum işte. Bu süreçte herkese o kadar çok çektirdim ki canlarına okudum desem yeri. Kardeşim Merve başta olmak üzere Nihan, Gamze, Burak bu süreçte beni hep alttan aldılar, ne kadar teşekkür etsem az. Bir geleneği daha bozmayarak arka kapak yazımı hazırlayan Frenchoje’ye de teşekkürler... Başka yollarda gitmemize rağmen hiçbir zaman yanımdan ayrılmayan, desteğini esirgemeyen Cerilevis sana da sabrın için çok sağol. Bütün şımarıklığımı, kaprislerimi dengesizliklerimi çeken Zeynep Tat ve o çok güzel kapak için uykusuz kalan Ebru Demetgül hakkınızı sanırım asla ödeyemem. Ve Cem Mumcu... Dizüstü Edebiyat projesinin isim babası, her şeyi... Borcum büyük. Bana inandığın, güvendiğin için dilerim seni asla utandırmam.  Hiç kimsenin umurunda olmayacak kadar basit günlüğümü okumaya değer buldunuz, benimle beraber ağladınız, güldünüz, kızdınız. Çirkef, ikiyüzlü, kıskanç, küfürbaz ve fesat biri olmama rağmen beni azıcık bile olsa sevdiğiniz için çok teşekkürler. Çocukluğumdan beri çok sevilen bir insan olmadığım için ne yapmam gerekli bilmiyorum.
İmza günüm ayın 25’inde Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nda, 14:00’te. Beklerim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!