Monica Molina'nın albümü Pequeno Fado, Türkiye'de tanınıyor. Bu albümde yer alan ‘‘Vuela’’ şarkısını sık sık duyuyoruz. Genç İspanyol şarkıcının (30) Türkiye'de bir konser vermesi için temaslar sürüyor. Monica, ailece sanatçı olan bir aileden geliyor.Babası ünlü bir müzisyen, kızkardeşi bir sinema oyuncusu. Kendisi de birçok filmde oynamış, ama artık sadece müzikle uğraşmaya kararlı.İspanya'nın en ünlü ve saygın sanatçı ailelerinden birinden geliyorsunuz. Molina Ailesi'sini biraz tanıyabilir miyiz?-Molina'lar sanatla hep içiçe olmuşlardır. Bu sinema olsun müzik olsun tiyatro olsun hep böyle olmuş. Ama herşeyi başlatan bugün İspanya'da bir efsane kabul edilen babam Antonio Molina. Kendisi geleneksel İspanyol müziği olan Copla söylerdi. Ben ve diğer kardeşlerim de onun izinden gidiyoruz. Kızkardeşim Angela Molina uluslararası çapta tanınan bir oyuncu. Çevirdiği İspanyol ve İtalyan filmleri ile Avrupa sinemasını tüm dünyada başarıyla temsil ediyor. (Pedro Almodovar ile de
film çevirmiş). Erkek kardeşim Micky de oyunculuk yapıyor. Diğer kardeşim Noel de benim gibi müzikle ilgileniyor. Albümümdeki çoğu şarkının söz ve bestesi ona ait.İnsanın kişiliğinde yetiştiği ortam çok etkili. Siz nasıl bir ortamda büyüdünüz?-Madrid'de doğdum. Ressamlarla, müzisyenlerle ve oyuncularla çevrili rahat bir ortamda büyüdüm. Benim de ileride bir şekilde sanatın bir dalıyla uğraşacağım çok belliydi. Yaş ilerledikçe şarkı mı söylesem, oyunculuk mu yapsam diye de düşünmeye başlamıştım zaten. Oyunculuk da yapıyorum hatta oyunculuğa daha önce başladım, ama ben herşeyden önce bir şarkıcıyım. İlk albümümü 1988'de yaptım.İkinci albümünüz Vuela çok yakında Türkiye'de de yayınlanacak. Vuela'nın anlamı nedir? Ve albümde en sevdiğiniz şarkı hangisi?-Vuela, ‘‘uçmak’’ demek. Albümdeki en sevdiğim şarkı da albümle aynı adı taşıyor. Vuela.Radyolarda da dinlemeye başladığımız ‘‘Pequeno Fado’’ albümün ilk single'ı. Bu şarkı neyi anlatıyor?-Bu bir aşk şarkısı. Hepimiz birilerine, birşeylere aşık oluyoruz ama bazen daha yakın bazen daha uzak oluyoruz. Ayrılıyoruz, birleşiyoruz, ayrılıyoruz, bu böyle devam ediyor. Aslında şarkı aşk değil de sanırım hislerle ilgili. Değişen, azalan, çoğalan hisler...Yaptığınız müziği nasıl tarif ediyorsunuz? Amalia Rodrigues ile karşılaştıranlar var ama müziğinizi fado olarak tanımlamak doğru mu sizce?-Hayır! Geleneksel İspanyol müziği diyebiliriz belki. ‘‘Pequeno Fado’’ isimli şarkının adı böyle, çünkü sözlerini yazan Andres Aberasturi (İspanya'da ünlü bir gazeteci) öyle istedi. Babamın söylediği Copla ve yine geleneksel İspanyol müziği olan Paso Doble de var albümde. Akdeniz müziği demek daha doğru olur.Hangi müzisyenlerden etkileniyorsunuz? İdolleriniz, kahramanlarınız var mı?-Flamenkodan caza pekçok müzik dinliyorum ve seviyorum. İki isim verebilirim: Amalia Rodrigues ve Nina Simone.Şarkılarınızda ne anlatıyorsunuz? Romantizm anlayışınız nedir?-Şarkılarımda aşk ve hisler ön planda. Bunlar, benim ve herkesin yaşadığı hisler. Romantizmden anladığım da bu zaten. Bunun için belli bir mekan, mum ışıklı bir
yemek gerekmiyor. Özel bulduÄŸun kiÅŸi ile geçirdiÄŸin, yaÅŸadığın birÅŸeydir romantizm ama benim anlayışımda romantizm şöyle, böyle olmalı gibi birÅŸey yok. BaÅŸarılı bir oyuncu olarak da tanınıyorsunuz. Kaç film yaptınız ve en çok sevdiÄŸiniz film hangisi?-Profesyonel olarak oyunculuÄŸa 1987'de baÅŸladım ve 18-19 kadar yapımda yeraldım. Çalıştığım kiÅŸiler arasında en çok Julio Medem'i seviyorum. Julio, Ä°spanya'nın guru kaynağı ünlü bir yönetmen. DeÄŸiÅŸik bir tekniÄŸi var. Hayatı, etkileyici görüntülerle ve izleyenleri ÅŸaşırtan, olaÄŸanüstü senaryolarla ekrana yansıtmayı baÅŸarıyor. Türkiye size ne ifade ediyor? Türkiye hakkında ne biliyorsunuz?-Türkiye'ye hiç gelmedim. Türk kültürünü çok iyi tanıdığımı da söyleyemem. Fransız dostlarımdan Türkiye ile ilgili çok ÅŸey duyuyorum ve merak ediyorum. Türkiye'deki bazı radyolarda ÅŸarkımın çaldığını duyuyorum ve bu beni çok heyecanlandırıyor. Bu sene gelmeyi ve sizlerle tanışmayı çok istiyorum. HerÅŸey için teÅŸekkürler!Â
button