Abdullah Gül’ün resmine internetten bakacağım

Güncelleme Tarihi:

Abdullah Gül’ün resmine internetten bakacağım
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2006 00:00

19 yaşında gazeteciliğe soyunan, ancak başarısızlığını fark edip sinemaya yönelen George Clooney, "Good Night and Good Luck" (İyi Geceler ve İyi Şanslar) adlı filminde araştırmacı gazeteciliğin Amerika’yı sarstığı günlere döndü. Senaryosuna 1 dolar, oyunculuğuna asgari ücret aldığı, bedava yönettiği film, 6 dalda Oscar adayı. Clooney ile film dışında Abdullah Gül’e olan benzerliğini de konuştuk.

- Bu filmi yapmaya neden gerek duydunuz?

Çünkü özgürlüğümüzün kısıtlanmasından, korkumuzdan faydalananlar yine hortladı. Ulusal güvenlik yasası yürürlüğe girdiğinde, size hiç bilgi verilmeden, sıradan bir FBI ajanı bile özel hayatınızı istediği gibi araştırıp, isterse kredi kartınızı da kullanabilecek. Dev bir yanlış adım atılmak üzere. Bu ortamda bilgilendirme sorumluluğu çok önem kazanıyor. Bunu en sağlıklı kim yapabilir? Tabii ki medya. Ama dürüst, aklı başında, rüşvet yememiş, güçlü, ulusunu seven medya. Böyle birini günümüz basınına örnek göstermek için 50 yıl geriye gidip Edward R. Murrow’u hatırlatmak gerekti.

- Medya ne yapmalı?

Orson Welles bize basının 4. güç olduğunu öğretmişti. Görevi ve sorumluluğu, diğer güçleri kontrol etmek. Bugün gerçek soruyu soracaklar nerede? Saddam Hüseyin’in Nijer’den uranyum alacağı yolundaki belgeleri kim imzaladı? Bu belgelerin sahte olduğunu biliyoruz. Ama basın sahtekarlığı ortaya çıkarmaya cesaret edemediği gibi yetkililere soru bile sormadı, soramıyor.

GAZETECİ BÜTÇE DERDİNDE

- Irak Savaşı’na karşı çıkıp Washington tarafından hain ilan edildiniz. Bu sizi etkiledi mi?


Ülkemin bu özelliğini seviyorum, hálá özgürce konuşmak mümkün. Evet, 30 yılda bir özgürlükler kısıtlanıyor. Yine de bunların nedeni facia sonrası yaşanan korkular. Sonra yavaşça taşları tekrar yerine koymayı beceriyoruz. Bu süreç diğer ülkelerde kolay olmuyor. Sözde kaldığı sürece, hain ilan edilmem hiç önemli değil.

- Babanız bir anchorman’di. Bu filmi çekerken, geçmiş gözlemlerinizden yararlandınız mı?

TV haber merkezinde birçok önemli olaya tanık oldum: Örneğin Walter Cronkite’in cepheden gelip, ekranda açıkça Vietnam Savaşı’nın büyük hata olduğunu söylemesi, toplumu inandırması önemliydi. Edward R. Murrow yine ekranda Amerika Karşıtı Eylemler Komitesi Başkanı ve Wisconsin Senatörü Joseph McCarthy’yi canilikle suçladı. Bunu belgelerle kanıtladı. Bugün bunu kimse yapamıyor. O dönemin gazeteciliği ABD’nin gücünü artırmış, büyük yapmıştı.

- Yönetmen olarak bu filme yaklaşımınız neydi?

Film belgesel duygusu taşımalı, arşiv bilgileriyle çelişmemeliydi. Arşiv filmlerine uyması için siyah beyaz çektim. 50 yıl önceki basının ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamak istedim. Eğer gazetecilik bir din olsaydı, Murrow mutlaka aziz ilan edilirdi.

- Bugünkü gazeteciliği nasıl görüyorsunuz?

Filmim kesinlikle bir suç duyurusu değil. Yine de bugünün gazeteciliğini sorgulayabilir. Televizyonculuk küreselleşmenin tutsağı haline geldi. TV genel yayın müdürlerine bakın. Artık kurumun sahiplerinin menfaatlerini yerine getirme zorunluluğunu taşıyorlar.

- Film için para almadığınız doğru mu?

Bu bir eğlence filmi değil. Bir tür belgesel. İşinde kahraman olan birinin ülkesi için yaptıklarını anlatıyor. Senaryo için sembolik olarak 1 dolar aldım. Yönetmen ücretini stüdyoya bağışladım.

BABAM "AFERİN EVLAT" DEDİ

- Mc Carthy’yi başka biri canlandıramaz mıydı?

Hiç kimse McCarthy’yi kendisi gibi canlandıramazdı. CBS arşivini taradık. Siyah-beyaz filmleri elden geçirdik, tamir ettirdik. Ortaya harika bir sonuç çıktı. Başkasını hiç düşünmedik.

- Senaryoyu hazırlarken babanıza danıştınız mı?

Babam hep yanımdaydı. Belki beni bilinçaltında yönlendiren de babamın bir TV gazetecisi olmasıydı.

- Filmi izleyince ne dedi?

"Aferin evlat. Seninle gurur duyuyorum" dedi.

- Peki, gazeteci olmak istediniz mi hiç?

19 yaşında, yaz tatilinde bir özel TV’de çalıştım. Saçma sorular sorup salak durumuna düştüm. Sonunda "iyi gazetecinin kötü gazeteci oğlu" olmaktansa sinemayı seçtim.

EVLİLİK TRENİNİ KAÇIRMADIM

- Bizim Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile benzerliğiniz hep konuşulur. Benzerlik dikkatinizi çekti mi?


Doğru mu bu? Merak ettim. Adını lütfen yazın, internetten fotoğrafına bakayım. Boşuna her insanın bir ikizi var dememişler, ilginç...

- 44 yaş bir kriz dönemi mi?

Şu anda kendimi geçmişten daha yaratıcı hissediyorum.

- Peki ya evlilik?

Belli olmaz. Herhalde henüz son treni kaçırmadım.

OCEANS EKİBİ DİZİ YAPACAK

- Sizin için stil nedir?

Sadece iyi ve şık giyinmek değil. Sabırlı olmak. Karşındakine saygı göstermek, romantik takılmak, centilmence görünmek ve soğukkanlılığı hiç elden bırakmamak.

- Esquire dergisinin hazırladığı "Amerika’nın en iyi giyinen 10 kişisi" listesine girmeniz tesadüf mü?

Kendimi şık hissetmiyorum. Sadece sade, temiz ve iyi giyinmeye dikkat ediyorum. Tabii 15 yıldan beri İtalya ile dirsek temasında olmam giyinme terbiyemi olgunlaştırdı.

- Ocean’s Twelve’in devamını çekecek misiniz?

Bizim çocuklar (Brad Pitt, Andy Garcia, Julia Roberts, Catherine Zeta Jones) çok hevesli. Ama ilginç bir teklif daha aldık, bunun üzerinde çalışıyoruz. Belki TV dizisi yapacağız. İlk kez size açıklıyorum.

- Oscar bekliyor musunuz?

Sanmıyorum. David belki hak ettiği gibi "En İyi Erkek Oyuncu" dalında alır. Hakkını yememek lazım, "Brokeback Mountain" iyi film.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!