5 yıldızlı safari

Güncelleme Tarihi:

5 yıldızlı safari
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2012 00:00

Yaz tatili denince lüks destinasyon olarak akla hep Hawaii, Maldivler veya Fransız Rivierası gelir. Oysa şu ara Afrika’da safari için en ideal dönem. Üstelik lüks dünyası bu deneyimi baştan tanımladı. Safari artık bir cipe sıkışıp konforsuz çadırlarda konaklamaktan çok öte.

Haberin Devamı

Egzotik geziler her lüks tutkunun harcı değil... Nihayetinde, gittiğiniz yerde beş yıldızlı oteller, limuzin ve Michelin yıldızlı restoranlar bulunmayabilir. Tam da bu nedenle, safariyi tercih edenler bir risk göze alıyordu. Geceleri sıcakta, sineklerle savaşılan çadırlarda konaklamak gerekiyordu. Gündüzleri eski model ciplerin içine sıkışıp etrafı turistlerle çevrilmiş tek bir fili görebilirseniz şanslı sayılıyordunuz. Neyse ki bu durum ‘glamping’ trendi sayesinde artık değişti. Glamping İngilizce ‘muhteşem’ ve ‘kamp’ kelimelerinin birleşiminden oluşuyor.

UZMAN İZCİNİN PEŞİNDE

Bu trendin öncüleri arasında Güney Afrika’daki Royal Malewana var. Fransa’nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, rock yıldızı Bono ve Microsoft kurucularından milyarder Paul Allen’in tercih ettiği Royal Malewane, Kruger Milli Parkı’nın kıyısında, yöreye özgü akasya ağaçlarının arasına kurulu. Altı bağımsız taraçanın her birinde ahşap balkon, küçük bir havuz, ferah yaşam alanları ve cam kenarında rahatlayabileceğiniz Viktoryen tarzı küvet bulunuyor. Lüks süitlerin keyfinden arta kalan zamanlarda dünyadaki iki ‘uzman izci’den biri olan Wilson Masiya’yla safariye çıkabiliyorsunuz. Otelin gecelik fiyatı bin 1545 dolar.

Haberin Devamı

GEZİ SONRASI MASAJ

Afrika’nın gözde duraklarından biri de Botsvana. Yüzde 70’i Kalahari Çölü’yle kaplı ülke, dünyadaki en seyrek dağılmış nüfuslardan birine sahip. ‘Fil Cenneti’ olarak anılan Botsvana’daki Kings Pool Camp’ı sadece macera arayanlar değil, rahatlamak isteyenler de tercih ediyor. Kings Pool Lagünü ve Linyati Nehri’ne bakan otelde, yükseltilmiş platformlara kurulu dokuz lüks çadır var. Her birinin de kendine özel havuzu ve taraçası... Afrika’da en fazla filin yaşadığı bölgede, yüzlerce fili bir arada görebiliyorsunuz. Gündüz eğlencesinden sonra taraçalarda masaj yaptırabiliyorsunuz. Gecelik fiyatı bin 1630 dolar.

İLK LÜKS CRUISE GEMİSİ

Karada kalıp, ciple gezmek istemeyenler için de birinci sınıf alternatifler mevcut; kıtanın ilk lüks safari cruise gemisi Zambezi Queen, Botsvana ve Namibia arasında, timsahlarla dolu Chobe Nehri’nde seferler düzenliyor. Yüzen butik otel, doğayla da tam uyum içinde; güneş enerjisi, düşük emisyonlu güç sistemleri ve nehre zarar vermemek için jet propülsiyonları kullanıyor. Her odanın yerden tavana kadar uzanan geniş camları ve balkonları var. Nehirde süzülürken,
odanın camından yıkanan filleri izleyebiliyorsunuz. Üç gecelik fiyatı bin 1930 Euro’dan başlıyor.

Haberin Devamı

GORİLLERLE GÜNEŞLENİN

Klasik safari destinasyonları Kenya ve Güney Afrika’dan sıkılanlar için yeni alternatifler de var. Bunların başında Gabon geliyor. Batı Afrika’daki Gabon’un yüzölçümünün yüzde 10’u milli park statüsünde. Bu alana, Atlas Okyanusu’nun kıyısındaki plajlar da dahil. Ancak, yalnız güneşleneceğinizi zannetmeyin; genelde goriller de plajları ziyaret ediyor. Savanlardaysa fillerle ve su aygırlarıyla karşılaşabilirsiniz! Kıtanın diğer kıyısındaki Mozambik ve egzotik faunasıyla Madagaskar da öne çıkan alternatif rotalar arasında. Tanzanya’daki Singita Grumeti’de bisiklet veya at üzerinde antilopları takip edebiliyorsunuz.

Lüks alet edavat

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb141af018fbb8f8a99feb

İtalyan Alessi markası, en basit mutfak aletlerine ‘lüks’ katmasıyla meşhur; 100 bin liralık altın tirbuşonları, bin liralık çaydanlıkları var. Philippe Starck, Zaha Hadid ve Karim Rashid gibi önemli tasarımcılarla çalışan şirket ‘Rüya Fabrikası’ diye anılıyor. İstanbul’da da bir konsept markası bulunan markayı 91 yıl önce kuran Giovanni Alessi’nin dördüncü kuşak torunu ve şirketin Avrupa’dan sorumlu direktörü Matteo Alessi (33) lüks ‘alet edavat’ı anlattı
- Alessi’nin tarzını nasıl tanımlarsınız?
- Genelde mutfak aletleri yapıyoruz ama aslında sanatla müşteriler arasında aracılık ediyoruz. Yaratıcı dünyadaki en iyi fikirleri alıp ürünlere uyarlıyoruz. Bu ürünler geniş bir yelpazede yer alıyor; sandalyeler, saatleri, mutfak aletleri...
- Sanat ve gündelik eşyalar ne kadar uyumlu olabilir?
- Çok örtüşüyorlar. Amacımız yaratıcı ürünleri mümkün olduğunca fazla insana yayabilmek. Örneğin Philip Starck’ın tasarladığı limon sıkacağı veya Michael Graves’in su ısıtıcısı... Hem çok yaratıcı bir sanat objesi gibi hem de günlük kullanıma uygun.
- Sizce insanlar neden lüks bir su ısıtıcısı kullanmayı tercih eder? Nihayetinde işlevi su ısıtmak...
- Ürünlerimizi satın alanlar “Bu su ısıtıcı benimle ilgili ne diyor?” diye düşünenler. Müşterilerimizin, ürünlerimizi kullandığında neler hissedeceğini, hangi anılarının canlanıcağına dikkat ediyoruz. Sadece su ısıtan bir su ısıtıcınız olabilir tabii. Ancak Alessi’ler, sizi ürünleri kullanmanız, onlara dokunmanız için teşvik eder. Mutfağınızda göze de hitap eden bir şey olduğu için kendinizi iyi hissedersiniz. Ürünlerimizi kullandıktan sonra dolaba kaldırmak istemezsiniz. Güzel göründüğü için tezgahta bırakırsınız. Karakterinizle ilgili misafirlerinize ipucu verir.
- Philipe Starck, Karim Rashid gibi dünyada ünlü tasarımcılarla çalışıyorsunuz. Ayrıca mimarlar da size ürün tasarlıyor...
- Mimarlar, normalde yaratmayı sevdikleri mimari yapıları bizim için minyatürleştiriyor. Ayrıca dünyanın çeşitli yerlerinden pek çok başka sanatçıyla çalışıyoruz: Karikatüristler, ressamlar, heykeltıraşlar, müzisyenler...
- Kiminle çalışacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
- Çoğunlukla tasarım geliştirmeden sorumlu amcamın hislerine göre ilerliyoruz. Kimin yükselişte olduğu ve verimli şekilde sanatını icra ettiğini takip ediyor ve onları seçiyor. Kendimize ‘hayal fabrikası’ diyoruz çünkü şu anda istediğinizi bilmediğiniz ürünlerle ilgili hayallerinizi gerçekleştiriyoruz. Bunun için sanatçıları sınırlandırmadan rahat bırakıyoruz. Örneğin amcam, Philip Starck’a “Bizim için bir tepsi tasarlar mısınız?” diye bir mektup yazdı. Starck, amcama bir mendil üzerine çizilmiş limon sıkacağı tasarımı gönderdi. Potansiyeli ve yaratıcılığı görüp derhal kabul ettik.
- Sizin favori objeleriniz neler?
- Paslanmaz çelikten yapılan ürünlerimizi seviyorum. Mesela Bombe Çay Takımı. 1945’de tasarlanmış ama hâlâ üretiliyor ve çok iyi satıyor. Çünkü büyükbabam onu müşteriler için değil, anneanneme nişan hediyesi olarak tasarlatmıştı. Hâlâ modern tasarımın en iyi işlerinden biri olarak görülüyor. Bir diğeri de Richard Sapper’ın tasarladığı 9090 kahve makinesi. Bu ürün hâlâ New York’taki Modern Sanat Galerisi MOMA’da sergileniyor. Dünyada müzelerde en fazla ürünü sergilenen şirketiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!