2030’da neden öleceğiz?

Güncelleme Tarihi:

2030’da neden öleceğiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2006 17:46

‘O-hoooo!’ demeyin 25 yıl kısa bir süredir. Çabucak geçer...

Özetle söyleyeyim: AİDS, depresyon ve sigaraya bağlı ölümler artarken, verem, sıtma ve enfeksiyona bağlı hastalıklar azalacakmış.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) önümüzdeki 25 yıl içinde hangi hastalıkların yayılacağını, hangilerinin tedavülden kalkacağını tahmin etmeye çalışmış.

Önce güzel haberi verelim:

Dünyanın en fakir insanları, 25 yıl sonra görece daha sağlıklı olacaklar, daha uzun yaşayacaklar ve enfeksiyona bağlı hastalıklardan daha az öleceklermiş.

Kötü haberi de söyleyelim:

2030 yılında AIDS bir misli can alırken, her 10 kişiden biri... sigaradan ölecekmiş.

*

Doktor olan dedem derdi ki rahmetli, ‘Vereme çare bulundu diye sevinmeyin, tabiat insanı bir şekilde öldürecek: yarın öyle hastalıklar çıkar ki, veremi bile ararsınız!’

Anna’nem dedemden sonra dört senecik yaşadı, grip oldu sandık, yirmi dört saatte gitti. O zaman duyduk (yanlışlıkla ‘kan kanseri’ denilen) löseminin adını.

Neyse ki bir çok kanser türünün, eskiden ‘amansız’ denilen bir çok hastalıkla artık - çaresi bulundu demeyelim ama - mücadelesi artık mümkün.

Ama tabiat yeni yeni hastalıklar çıkarıyor karşımıza.

Mesela ‘kuş gribi’ ... bir pandemiye dönüşebilir mi?

Şimdilik hesapta bu yok!

İkinci soru işareti AIDS: birçok ülke başarıyla mücadele ediyor, hastalar epey iyi şartlarda hayatını sürdürüyor ama, ya fakir ülkeler, AIDS ile sıfır mücadele edenler? HIV bulaşan hasta sayısı bu ülkelerde sabit kalsa bile... nüfus hızla arttığı için, virüs taşıyanların sayısında bir patlama yaşanıyor. Çoğu Kara Afrika’da, bu fakir ülkelerde AIDS ölümlerinin artacağı, mikrobik hastalıkların geriyeleceği söyleniyor.

Gelişmiş ülkelerde ise, kanser ve depresyonun yayılacağı tahmin ediliyor.

‘Türkiye hangi gruba giriyor? Gelişmiş ülke mi, kalkınmakta olan ülke mi?’ diye soranlara bir ipucu vereyim:

Gelişmiş ülkelerde 2030’da trafikte ölenlerin sayısı, kalp hastalıklarından ölenleri geçecek imiş.

*

Sevgili okurlar, yazının bu safhasında içi kararan yazarınız SD şöyle düşünmektedir:

Eğer bir tinerci tarafından kalbimden bıçaklanmaz; bir düğün magandası tarafından ense kökümden vurulmaz; bir trafik magandası tarafından asfalta kazınmaz; yağmur birikintisine düşen yüksek gerilim hattı yüzünden elektriğe, yağmurda tıkanan mazgallar yüzünden sele kapılmaz...

HürriyetYani -maz, -maz, -maz isem;

Ve bu arada tabii kalbim teklemez, beynim kanamaz, tansiyonum fırlamaz, mikrop kapmaz, kanser olmaz, deprem olmaz, şofbenim patlamaz ve damarıma basan dallamanın birine kafam atmaz ise...

Hasılı bir mucize olur da dostlar 2030 yılını görürsem, artık bu dünyada bana ölüm yok demektir.

Baksanıza 25 sene sonra ölümlerin çoğu AIDS’ten yahut sigaradan kaynaklanacakmış.

Eh ben ki (1) sigara içmem (2) ithal yahut yerli, hetero yahut travlo fahişe sevmem...

Hasılı bir 2030’u tuttursak ben bir daha ölmem!


Not - Böyle şeyler yazarken hep aklıma gelir: Akşam gazeteden çıkıp eve giderken mesela bir trafik magandası çarpmış, nalları dikmişim. Ertesi günkü muhabbet: “Ölümünü yazdı. Serdar Devrim sanki içine doğmuş gibi, ‘eğer bir trafik magandası tarafından asfalta kazınmazsam’ diye yazdığı gün, TEM otoyolunda Maslak istikametine seyrederken...”

Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!