Kadir asla maço değil

Güncelleme Tarihi:

Kadir asla maço değil
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2005 00:00

Jülide Kural, iki yıl aradan sonra 20. yüzyılın en önemli kadın karakterlerinden Meksikalı ressam Frida Kahlo’nun hayatı ile tiyatro sahnesinde... ‘Bütün Çocuklarım’ dizisindeki rolü ve o dizide Kadir İnanır’la yakınlaştığı haberleriyle uzun süre gündemde kalan Kural, Kadir İnanır’ı ve Frida’yı Kelebek’e anlattı.

Haberin Devamı

- İlk kez Frida’yı oynuyormuşsunuz gibi bir haber çıktı, ama siz iki yıl önce de İstanbul’da oynamıştınız bu oyunu...

Evet, hem de çok ağır koşullarla sahneledik. Arkamızda bir kurum veya sponsor yoktu. Ama çok istekliydik. Kalktık Ateş Tiyatrosu’nu kurup oyunu oynadık. Muammer Karaca Tiyatrosu’nda, haftada bir gün sahneleyebildik. Frida’yı ilk oynadığım zaman inanılmaz borçlandım. Sonra dizi yaptım, o sayede borçlarımı ödedim. Biraz para kazandığım için tekrar tiyatroya döndüm. Hayatlarımızla yüzleşemediğimiz, kendi aynalarımıza bakamadığımız böyle bir dünyada Frida’nın aynasına bakmamız lazım...

- O da aynada sürekli kendisine bakıyormuş...

Öyle, o her zaman kendisine bakıyor ve görünenin arkasındakini arıyor.

- Sizi çok etkilemiş olmalı Frida?

Evet. Hatta yaşantımda onunla ilgili çok garip rastlantılar var.

- Sosyolog Pınar Selek’le Çanakkale’den Gelibolu’ya giderken yaşadığınız kaza mesela... Frida’nın miladı diyebileceğimiz kaza ile çok benzeşiyor bu...

Kaza her insan için bir milat. Frida’nın hayatı karanlık bir şiir gibi. Büyük acılarla geçen 47 yıllık yaşam. Sakat, ölümün soğuğunu hep ensesinde hissetmiş. Frida 50 küsur yıl önce öldü, ben bunca yıl sonra onu merak etdip peşine düştüm.

- Neden kaynaklanıyor bu Frida tutkusu?

Yurtdışındaydım, çok yalnızdım, içim karanlıktı. Bir vitrinde onun ‘Kırık Kolon’ resmini gördüm. Sanki benim içimdeki kırık kolonu anlatıyordu. Bu beni başka resimlerine bakmaya, Meksika tarihini araştırmaya itti. Ama çok zorlu oldu bu proje. Üç yazarla çalıştım, olmadı. Sahne bulamadık ve sahne bulamadığımız için ilk oyunu Şişli Etfal Hastanesi’nde oynadım. İlginçtir bu kadının hayatının üçte ikisi de hastanede geçti. Oyunda, ‘Bu hastane odasının duvarları boğuyor beni’ diyorum ve o sırada gerçekten hastanedeyim. Bu garip bir rastlantı. Daha sonra üç oyun oynadım ve kaza yaptım.

KADİR’LE ÇOK TARTIŞIRIZ

- Frida’nın çelik korseler içindeki hayatını yansıtırken, siz de böyle bir hayatın içine giriverdiniz bir anda...

Evet, o çelik korseler içinde yaşayan bir kadın, ben de 7 omuru, ayağı kırılmış başka bir kadın. Ben tabii ki 30 yıl öyle yaşamadım. 4 ay yattım, korseler taktım, baston kullandım.

- ‘Borçlarım yüzünden dizide oynadım’ dediniz. ‘Bütün Çocuklarım’da oynamanızın nedeni borçlar mıydı yani?

Bir takım teklifler geliyordu zaten televizyondan... Bu dizinin de önce öyküsünü okudum, beğendim. Kadroyu öğrendim sonra. Kadir Bey’le (İnanır) çalışmayı çok istiyor ama aynı zamanda korkuyordum.

- Neden korkuyordunuz?

Onunla ilgili bir resim vardı ya; maço ve korkutucu erkek. Bense feministim. İşte bu yüzden...

- Kesin kavga ederiz diye düşünüyordunuz o halde...

Evet. Kaldı ki başkaları da ‘Mümkün değil, yapamazsınız’ diyordu. Yine de Kadir İnanır’la çalışmak istedim. Çünkü onun filmleriyle büyüdüm, unutamadığım filmleri vardır.

- ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ gibi ...

O daha klasik bir film, ama mesela ‘Katırcılar’, ‘Ah Güzel İstanbul’, ‘Tomruk’ gibi bir sürü filmi var. Yani Bütün Çocuklarım’ı kabul ederken etken öykü ve Kadir İnanır oldu.

- Peki korktuğunuz oldu mu? Tartıştınız mı?

Her zaman...

FEMİNİST ERKEKSİ OLUR SANIYORDU

- Cidden maço muymuş?

Asla değil... Zeki bir erkeğin maçoluk kimliğini taşıyabileceğine inanmıyorum. Kadir Bey de çok zeki bir insan. Onda maçoluğun m’si yok. Tabii ki tartışmalarımız oluyordu. Onun kafasında bir kadın feministse çok erkeksi olur gibi önyargılar vardı. Baktı ki bu kadın feminist ama hiç erkeksi değil!

- Kadir İnanır’la en çok neden tartışıyorsunuz?

Politika üzerine de olabiliyor, kadın-erkek ilişkileri üzerine de... Bu tartışmaların dışında onun tecrübelerinden çok yararlanıyorum. Bana dost olarak çok yol gösteriyor. Ben yanlış oldu mu aniden fevrileşebiliyorum. O ise çok sakindir. Bu yalnız bir camia. Herkesin birbirini sevdiği bir dünya değil. İşte orada sevdiğiniz, güvendiğiniz insanın olduğunu bilmek çok mutluluk verici. En temel şey onun güven veren varlığı. Dünyanın bir ucunda da olsam koşup gelecek 2-3 insandan biridir.

Özel hayat mahrem kalmalı

- Kadir İnanır’la aşkınızın dizideki rolle sınırlı kalmadığı yazılıp çizildi. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Ben özel hayatların mahrem kalması gerektiğini düşünüyorum. Yaşadığım duygular bana aittir ve beni ilgilendirir. Ama Kadir İnanır benim yaşantımda çok çok önemli bir insan. Sırdaşım diyebileceğim, aynı zamanda sürekli tartıştığım biri. Belki o çatışma da güzel, arkadaşlığı diri tutuyor. Aramızda çok güzel bir dostluk var. Ömür boyu da bitmeyecek bu dostluk. El ele görülmemizin çok ötesinde aramızdaki dostluğun temeli... Çok daha derin.

ZOR BİR KADINIM

- Zeki Demirkubuz’la çalışmak istiyormuşsunuz...

Evet bunu kendisine de söylüyorum. ‘Yazdığım hiçbir karakter sen değilsin! Olursa oynayacaksın. Ama sen zorsun, sana uygun kadın yazabilir miyim, bilmiyorum’ diyor.

- Zor bir kadın mısınız gerçekten?

Evet. İlkelerim var ve onlardan vazgeçmem. Böyle bir hayatta kendimi korumak için geliştirdiğim savunma mekanizmalarım var. Bunlar biraz zor kılabilir beni.

Haberin Devamı

FRIDA KAHLO KİMDİR?

1907-1954 yılları arasında yaşayan Meksikalı ressam Frida Kahlo, mücadeleci kişiliği, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide gidip gelen hayatıyla 20. yüzyılın en önemli kadın kimliklerinden biri. Yapıtlarının yanı sıra ilginç yaşamı ve politik görüşleriyle de ilgi çeken Frida Kahlo, bugün tüm dünyada ikon haline gelmiş bir kadın. Hem kadın hareketinin içinde feminist kadın kimliği, hem yaptığı resimlerle sanatçı kimliği olan Frida, beyazperdede ve tiyatro sahnelerinde yaşamaya devam ediyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!