Güncelleme Tarihi:
Haftanın maçı diyebileceğimiz bir karşılaşma izledik.
Açıkçası her şeyin yolunda gittiği Beşiktaş’ta arada bir puan kayıplarının olması son derece normal.
Ama dünkü futbola baktığımızda ne temposundan, ne isteğinden, ne arzusundan ödün veren bir Beşiktaş takımı izledik.
Diğer tarafta da ligde az yediği kadar az da gol atan Kasımpaşa takımının Beşiktaş’ın hızlı futboluna karşı cevap vermesi, bir de 3 gol atması iki takımın da kazanmaya odaklandığının kanıtıdır.
Belki herkes Şenol hocayı, ‘Niye Sosa ile, Gökhan Töre ile başlamadın” diye eleştirebilir.
Ama hoca klasik, yanı doğru olanı yaptı. Son maçta 5 gol atan hücum hattını aynen sahaya sürdü.
Mutlaka maçın gidişine göre de, skor iyi veya kötü olsun ilk sokacağı oyuncular da Gökhan ile Sosa’idi.
KASIMPAŞA ÜZÜLDÜ
İlk yarıya baktığımızda, her tehlikede gol yiyen Beşiktaş takımı aslında oyunda hakimiyeti olan taraftı.
Yüksek enerjisini karşılığını Kasımpaşa defans anlayışından dolayı ödüllendiremedi.
İkinci yarı, ilk yarıdaki görüntüsünü kaybetmeyen, sadece 3 puan isteyen Beşiktaş 3 kez geriye düştüğü maçta bile son ana kadar maçı kovaladı.
Kasımpaşa’dan açıkçası bu kadar sütün bir performans beklemiyordum.
Rıza hoca takımın savunma anlayışında çok önemli adımlar atmıştı.
Ama diğer taraftan Beşiktaş gibi etkili olan bir takıma da 3 gol atmayı başardılar. 3 kez öne geçmelerine rağmen üzülen taraf Kasımpaşa oldu.
Altını çizmek istediğim bir nokta daha var...
Hakem Cüneyt Çakır hem dünya hakemliğinde kendini kanıtlamış bin isim.
Son dakikadaki yanlış taç kararı, Atiba’nın eline değen topu görmeyişi, hakem şanssızlığı olduğu kadar Kasımpaşa’nın şanssızlığı oldu.
Ama penaltı kararı doğruydu.
Neticede dünkü maç haftaya, güzel futbolla damga vuran maçtı.