"Herkes mahallenin kızını tavlama peşinde"

Güncelleme Tarihi:

Herkes mahallenin kızını tavlama peşinde
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2009 11:32

Yeşilçam'ın zirve yaptığı yıllarda, oynadıkları yüzlerce filmle halkın gönlünde taht kuran Türk sinemasının çınarları Serdar Gökhan ve Engin Çağlar, yeni projelerde yer alamamaktan şikayetçi.

Haberin Devamı

Bursa Büyükşehir Belediyesince düzenlenen “4. Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali”ne katılmak üzere kente gelen Serdar Gökhan yaptığı açıklamada, eski Yeşilçam döneminde yokluklar içinde büyük özverilerle çok güzel işler yaptıklarını söyledi.

O dönemde imkanların sınırlı olduğunu, ancak milletin gönlünde taht kuran eserlerin ortaya çıktığını ifade eden Gökhan, “Şimdi her türlü imkan olmasına rağmen iyi ve güzel şeyler yapılamıyor. Kanalların hepsini gençler sardı. Ya bizden çekiniyorlar ya da yeni yönetmenler bize birşeyler tarif etmeye mi çekiniyorlar bilemiyorum. Hep uzakta tutuyorlar bizi. Bizim de yapabileceğimiz bir şey yok. Zorla gidip 'ben bu dizide oynamak istiyorum' da diyemeyiz” şeklinde konuştu.
Gökhan, hiçbir zaman kimsenin kapısını aşındırıp da “Bize iş var mı” diye sormadığını, onuruyla davet edilmeyi beklediğini belirterek, “Kanaatimce yeni yönetmenler ve yapımcılar bizimle çalışmak istemiyor. Çünkü çoğu daha bu işi bilmiyor. Bizim gibi tecrübeli insanlarla çalışmaktan kompleks mi duyuyorlar bilemiyorum. Dizilerde maalesef eski Yeşilçam oyuncularından pek kimse yok” dedi.

Yeni dönemde çekilen dizileri ve filmleri beğenmediğini vurgulayan Gökhan, şunları söyledi:
“Bizim aile yapımızı bozucu nitelikte saçma sapan işler yapılıyor. Sinemamız hak ettiği yerde değil. Türkiye'de sanat zaten hak ettiği yerde değil. Sinemayı bizden üst seviyeye ulaştırırlar diye gençlerden bir şeyler bekliyorduk, ama yeni nesilden de bir beklentim yok, çünkü sinemayı bir yere getireceklerine inanmıyorum. Pek umutlu değilim bu yeni nesilden.

Sinemanın yükselişe geçebilmesi için sanayileşmesi lazım. Şimdi yapılan filmler hep kişisel, ferdi filmler. Bazı ideolojileri gerçekleştirmek için kendi aralarında topladıkları küçük bütçelerle kötü denebilecek filmler yapılıyor. Belki içlerinden 1-2 tane iyi çıkabilir, ama genelde kötü işler yapılıyor. Maliyetleri çok düşük. Sinema görsel sanat biliyorsunuz. Görsele pek önem vermiyorlar.

Haberin Devamı

ENGİN ÇAĞLAR

Yeşilçam'ın jönlerinden Engin Çağlar da eski Türk filmlerinin insanların kalplerine hitap eden bir büyüsü olduğunu, artık öyle filmler yapılmadığını söyledi.
Türk insanının kalbine girmenin zor olduğunu anlatan Çağlar, şöyle konuştu:
“Bizim dönemin filmlerinin örf, adet ve gelenekleri gösteren bir yapısı vardı. Mesela o filmlerde mahallenin kızı var, ona bakılmaz. Arkadaşlık vardır. Şimdi o mefhumlar değişti. Herkes mahallenin kızını tavlamak peşinde. Türk insanı içinde hala o hisleri duyduğu için ve bizim filmlerimizde o duyguları gördüğü için bizi çok sevdiler. Biz belki 10 yıl sonra olmayacağız, ama yaptığımız işler daha çok seneler Türk insanının kalbinde yaşayacak.”

Çağlar, eskiden en güzel görüntü nerede çıkarsa gidip filmi orada çektiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Şimdi işler daha kolay, ucuz halledilmek isteniyor. Bursa'ya gelmek bile şimdiki yapımcılar için zül. Halbuki biz filmlerimizde en güzel nerede çekimler nerede olur onu önemserdik. Yeni filmlerde maalesef nasıl çabuk, ucuz, kısa zaman hallederiz var. Onun için bizim dönem filmleriyle şimdikiler arasında fark var. 'Sinema ileri gidiyor' diyorlar. 30-40 bin seyircide kalıyor filmler. Bir filmi 1 milyon seyirci izlediği zaman havalara uçuyor yapımcı ve oyuncular. Bizim zamanımızda, benim filmimi 1 milyon kişi izleseydi, bugün Türk sinemasında Engin Çağlar diye biri olmazdı. Bizim sinemamız 20-25 milyon insana tesir ediyordu. Şimdiki sinema, Yeşilçam döneminin kaymağını yiyerek bugünlerde seyircinin karşısına geliyor. Türk sinema seyircisi çok iyi bilir, herkese layık olduğu yeri verir. Benim filmimi 20 milyondan az kişi izleseydi bugün 40 yıl sonra Engin Çağlar olmazdı.”

Engin Çağlar, yeni yapımlarda kendilerine yer verilmediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bizimle çalışmak biraz zor. Biz ağabey ve ablalarımıza saygı gösterdik, aynı oranda onlardan sevgi gördük. Başrol oyuncusuyum, 70'in üzerinde filmim var. Ama aynı filmde oynadığım abla ve ağabeylerime her zaman saygı gösterdim. Şimdi oyunculardan aynı sevgi olmasa bile saygıyı görmek istiyoruz. Şimdiki yapımcılar bizimle çalışmaktan pek hazzetmiyorlar anladığım kadarıyla. Onlar çok çabuk, kolay işlerle hemen maddiyatı düşünüyorlar.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!