Adı geçtiği zaman akla ilk gelen ‘Yerine Sevemem’ oluyor. Doksanlı yılların uzun kıvırcık saçlı, pop şarkılar söyleyen delikanlısı Gökhan Kırdar, bugünlerde ardı ardına yaptığı dizi müzikleri ile gündemde. Şu anda Kurtlar Vadisi, Yabancı Damat, Haziran Gecesi, Aynalar ve Dönme Dolap olmak üzere beş dizinin müziklerini birden yapan Kırdar, bu alanda bir fenomen olmuş durumda.1997’de Trip albümü ile müzikal yolculuğuna yeni bir yön veren müzisyen, geçtiğimiz yıl yayınladığı Kurtlar Vadisi Dizi Müzikleri ve Keyf/Pleasure albümlerinin ardından şimdi de Haziran Gecesi dizi müziklerinden derlediği Yağmur isimli albümü yayınladı. Albüm, ismini sanatçının önümüzdeki yıl yayınlanacak çalışması ‘Dem’de yer alacak Yağmur’dan alıyor. Önümüzdeki ay Yabancı Damat dizisinin müziklerini yayınlayacak olan Kırdar’ın müzikseverlere bir başka armağanı da, üç dört hafta sonra piyasada olacak ‘Yerine Seve-mem’in ilk yayınlan-dığı günden bugüne olan yolcu-luğunu anlatan bir albüm. Birçok dinleyici sizi hálá ‘Yerine Sevemem’ ve ‘Fayton’la hatırlıyor. Halbuki siz müzikte başka bir yolu seçtiniz. Nereye geldi müzik serüveniniz o günden bugüne?-97’de yayınladığım Trip albümü bugünkü müziğimin başladığı albümdür. Sonraki albümlerimde dinleyiciye bir şeyler söylemeye çalışan biri olmaya çalıştım. Başka bir türe yöneldim, ki bu yöneliş dünyada da müzikte bir şeylerin değiştiği dönemde gerçekleşti. Değişim riskliydi ama dinleyiciyi zorlayıp, onlara iyi müzik dinleme haplarını vermeliyim diye düşündüm. Şu anda aynı anda beş diziye birden müzik yapıyorsunuz. Nasıl oldu buna geçişiniz?- Trip albümü çok fazla insana ulaşamadı. Yayınlandığı döneme çok ağır ve sert geldi. Çünkü hepimizin akşam saat 9’da elimizde tencereler, tavalarla eylem yaptığı bir dönemin ürünüydü. Bu tıkanmadan sonra
film müziÄŸi yapmaya yöneldim tekrar. Reklam ve belgesel müzikleri de yaptım. Madem Trip gibi sert bir virajı almak zor olacak, ben de daha uzun bir süreye yayıp zamanla yapayım bunu dedim. Diziler bu anlamda benim için önemli. Kullandığım malzeme deÄŸiÅŸmedi, ruhum aynı; sadece baÅŸka bir açıdan dinlemelerini istedim beni.Dizi müzikleriniz kısa zamanda en az diziler kadar konuÅŸulur oldu, ne diyorsunuz buna?- Bu konuda bir ÅŸeyler yapmak isteyiÅŸimin nedenlerinden biri de bugüne kadar film müziklerinin hep kötü ele alınmış olmasıydı. MüziÄŸin iyi bir kurguyla yerleÅŸtirildiÄŸi takdirde filmi ne kadar iyileÅŸtirebileceÄŸini göstermek istedim. BaÅŸarı dediÄŸiniz ÅŸeyin altında da bu iÅŸi ciddiye almam yatıyor. Bizim ülkemizde film kalitesi hep müzik kalitesinden yüksek oldu. Ben bu ikisini dengelemeye, müzik konusundaki açığı gidermeye çalışıyorum. BaÅŸarımın sebeplerinden biri de tamamen özgür çalışmam. Bir kısıtlama olsaydı yapmazdım. Bu önemli bir nokta. Nasıl bir zaman ayırıyorsunuz bu iÅŸ için?- Bir dizinin bir tek bölümü için 12 saatlik bir kurgu süresi var. Haftada dört tane 12 saat eder, bu da sabaha kadar süren bir çalışma demek. Bunu bir dönem olarak nitelendiriyorum. Bu iÅŸin altından ancak yoÄŸun bir çalışma yaparsam kalkabilirim. Çalışmaların belli bir zamanda teslim edilme zorunluluÄŸu yaratıcılığınızı nasıl etkiliyor? Sizi kısıtlayan ya da zora sokan bir ÅŸey mi bu? - Bilakis, yaratıcılığımı olumlu yönde etkiliyor. Bir albüm için iki yıl çalışırken, haftalık sisteme girince, daha fazla ürettiÄŸimi ve bunun beni geliÅŸtirdiÄŸini gördüm. Bu üretkenliÄŸimi ateÅŸliyor ve daha iyi iÅŸler yapmama neden oluyor. ‘YaÄŸmur’ adlı yeni albümünüz bu dizi müziklerinin neresinde duruyor?- Altı yıldır yayınlamayı planladığım Dem adlı bir çalışmam var ve YaÄŸmur orada yer alacak ÅŸarkılardan biri. Dizi müziklerinin yoÄŸunluÄŸu nedeniyle bu albümü ertelemek zorunda kaldım. Sonra bu parçanın Haziran Gecesi’ne uygun olduÄŸunu düşündüm. Hem de dinleyiciye ‘Dem’ albümünden bir ses vermek için onu da diziye koydum. YaÄŸmur, bir anlamda Dem albümünün single’ı oldu.Dem, uzun bir zaman sonra sözlü olarak da ses vereceÄŸiniz bir albüm olacak deÄŸil mi?- Evet, dinleyici uzun bir zaman sonra sesimi Dem’le duyacak tekrar. Dem, yalnızca kendi senaryosuna hizmet edecek bir çalışma. Belki de bu sefer onun bir filmi olur. Neden bu kadar zaman sesinizi sakladınız bizden?- Åžarkı söyleyen Gökhan Kırdar çok beÄŸenildi, ses rengi çok farklı bulundu ve baÅŸka bir yere konuldu. Ama ben sadece söyleyen deÄŸil, onların sözlerini, müziklerini yazan ve düzenleyen adamdım. Bu imajımı yok edip, diÄŸer taraflarımı öne çıkarmak istedim. Bizde ÅŸarkı genellikle ÅŸarkıcıya mal ediliyor, halbuki onu söyleyen kadar bestecisi ve düzenlemecisi de önemli. Â
button