Hayatımı bu oyun inşa etti

◊ Artık sevenlerinizle teve2’de buluşuyorsunuz. Yeni kanalınız ve programınız hayırlı uğurlu olsun diyelim öncelikle... Neler söylemek istersiniz?
- Çok teşekkürler... Ben de öncelikle sevdiğim bu programı yapabilmemi sağlayan herkese teşekkür ederim. “Kelime Oyunu”nun tekrar başlayacağı haberi büyük ilgi ve mutlulukla karşılandı. O kadar güzel mesajlar aldık ki heyecanlandım. Umarım layık olabiliriz.
◊ “Kelime Oyunu” ile tüm izleyicilerin gönlüne taht kurdunuz. Bu programdan sonra sizin hayatınızda neler değişti, ne hissediyorsunuz?
- İlk harf verdiğimiz günden bu yana neredeyse 10 yıl geçti. Yani neredeyse ömrümün dörtte birini “Kelime Oyunu” ile geçirdim. Hayatımı değiştirmenin ötesinde inşa etti demek daha doğru olur.
İlginç olan tarafı hiç sıkılmadım. Özümde çekingen, çabucak ilişki kuramayan biriyim. “Kelime Oyunu” sayesinde binlerce insanla tanıştım. Bir kısmı ile sunucu-yarışmacı ilişkisinin ötesinde bir iletişim kurdum. Hikayelerini dinledim, kendiminkini anlattım. Bu benim için oğlum Can’dan sonra kaderin verdiği en hoş hediyedir.
Ünlü bir dize vardır; “Ben sanırdım âlem içre bana hiç yar kalmadı/Ben beni terk eylerim bildim ki ağyâr kalmadı”... Bu sözün içerdiği manaların bir kısmını “Kelime Oyunu”na harcadığım mesai sayesinde anladım. Mutlu olmak için insana rağmen insancıl olmak gerekiyor. Umarım bir gün bu manayı hayatımın içine de katabilirim.

YARIŞMACI SÖKÜP
ATMASIN DİYE MASAYI
TUTMAK ZORUNDA KALDIM

◊ Programın içeriğinde değişiklikler var mı? Bizi neler bekliyor?
- Bizim yarışmamızın öznesi yarışmacılarımızdır. Bir değişiklik olacaksa onu da biz değil yarışmacılarımız yapar.
◊ Senelerdir ekrandasınız ve çok ciddi bir hayran kitleniz var. Sizce bu başarının sırrı nedir?
- Stüdyoya girdikten sonra yaptığım işi iş gibi görmüyorum. Genellikle yarışmacılardan daha çok eğleniyorum. Belki ondandır.
◊ Şimdiye kadar en çok eğlendiğiniz ve en çok zorlandığınız programlarınız hangileriydi? Neden?
- “En” diyemem ama; İhsan isminde edebiyat öğretmeni bir yarışmacımız olmuştu. Dağ gibi bir adamdı. “Adaş, ben bu butonu kırmaya geldim” dedi bana. Uğraştı da...
Her cevapta Benjamin’e (butona) öyle tokatlar indirdi ki, masayı da söküp almasın diye bir taraftan harf verip diğer taraftan platformu tutmak zorunda kalmıştım. Oldukça zor bir bölümdü.
◊ Yayına çıkmadan önce bir uğurunuz var mı?
- Benim uğurum ilk günden beri yanımda olan, halihazırda da yarışmacı koordinatörlüğünü yürüten, ana baba ayrı kardeşim Devrim Doğan’dır. Sağ olsun.
◊ Son olarak izleyicilerinize neler söylemek istersiniz?
- İyilik, güzellik. Kendilerine iyi baksınlar, bizi de öksüz bırakmasınlar.

İNSANLAR
BURAYA SERVET
KAZANMAK İÇİN GELMİYOR

◊ “Kelime Oyunu’nu diğer yarışma programlarından farklı kılan sizce nedir?

- Bizim yarışmamız katılımcılarına hayatlarını değiştirebilecekleri bir ödül vaat etmez. Gemisini kurtaran kaptandır anlayışını körüklemez. İnsanlar “Kelime Oyunu”na servet kazanmak için değil, ekranda izleyip sevdikleri bir programı bir de kaynağından tatmak için gelirler. Samimiyetimizin temeli budur.

◊ Ekranda olduğunuz dönem boyunca işinizle alakalı yaşadığınız ve hiç unutmadığınız bir anınız var mı?
- Var. Olmaz olur mu? Hem de ne anı! Gün gelir anlatırız.

�

Kilitli Poşet İle İlgili 5 Muhteşem İpucu | Yaparım Bilirsin