Haris Aleksiu ile kulis sohbeti

Güncelleme Tarihi:

Haris Aleksiu ile kulis sohbeti
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2005 00:00

‘BOTANİKOS’, Atina’nın merkezinde büyük bir müzikhol. Bizim eski Maksim’in 4-5 katı büyüklüğünde.Müzikhol, Türkiye’de öldü.Ama Atina’da bütün zenginliğiyle devam ediyor.Aynı gece şehrin iki ucunda, Yunan müziğinin yaşayan iki devi sahneye çıkıyor.Botanikos’ta Haris Aleksiu söylüyor.Yanında, bir başka büyük ses Elefteria Arvanitaki var.Şehrin öteki tarafında ise Yunan erkek sesinin devi Yorgo Dallaras söylüyor.Her ikisi de benim yaz şarkıcılarım.* * *Uzun süredir Aleksiu ile tanışmak istiyordum.Aleksiu, benim için Doğu Akdeniz’in gayri resmi divasıdır.Bu ses, bu eda, bu duruş bana en az Sezen Aksu kadar yakındır.O söylerken, bir tek kelimesini anlamasam bile, her şeyi anlarım.Atina Temsilcimiz Nur Batur’la Botanikos’un dar ve karanlık kulisine girerken heyecanlıydım.Karanlık koridorun ucundaki kapı açıldı, aydınlık ve bembeyaz bir odaya girdik.Büyük Aleksiu karşımdaydı.Bizi sıcak ve sahici bir gülüşle karşıladı.Üzerinde beyaz bir ropdöşambr vardı.Artık orta yaşındaydı; ama hálá kadın, hálá etkileyiciydi.Yaşın, yüzünde yarattığı izleri silmek için hiçbir şey yapmamıştı.O izlerle barışık ve mutlu olduğu her halinden belliydi.Bu da onun kadınlığını azaltmıyor, tam aksine artırıyordu.* * *Büyük Aleksiu, kadınlık denilen o muhteşem gücün, yıllara meydan okuyan bir Allah vergisi olduğunu ispatlıyordu.O güç, bir başka Allah vergisi olan muhteşem bir sesle birleştiği zaman, kadınlığı ilahi mertebeye çıkaran merdivenleri tırmanmaya başlıyorsunuz.Beni Aleksiu’ya bağlayan tek şey, müzik ve kadınlığın ilahi terkibinden ibaret değil.Aramızda eskiye, doğumlarımızdan bile gerilere giden bir hemşerilik bağı var.Haris Aleksiu’nun annesi eski bir İzmirli.İzmir’in Bulgurca Köyü’nden.Bundan 6-7 yıl önce annesinin evini bulmak için İzmir’e gelmiş.* * *O zamanlar Hürriyet’in Ege Temsilcisi Nedim Demirağ onu köyüne götürdü.Ama orada onları hiç beklemedikleri acı bir sürpriz bekliyordu.Aleksiu’nun annesinin evi, baraj gölünün altında kalmıştı.Önceki akşam, Botanikos’un kulisinde o anı anlatıyor.‘Evin sadece damını görebildim’ diyor.Ama köklerine seyahati henüz bitmemiş.‘Şimdi büyükannemin evini bulacağım’ diyor.Galiba büyükannesinin evi Milas civarındaymış.Ben de birlikte arama sözü veriyorum.Botanikos tıklım tıklım dolu.Aleksiu ile Arvanitaki çok güzel bir ikili oluşturmuşlar.Bazen birlikte söylüyorlar, bazen tek tek.Aleksiu söyledikçe şunun farkına varıyorum:Şarkılarının bir ikisi hariç hepsini biliyorum.Her birini defalarca dinlemişim.Aleksiu’nun abartılı tek hareketi yok.Yanındaki genç koro elemanlarından biri Yunan popstarından çıkmış.Sabaha karşı 2.30’da salondan ayrılırken, Aleksiu’yu biraz daha fazla seviyordum.* * *Dün Atina’da çok güzel bir hava vardı.Türk ve Yunan gazetecileri ortak sorunlarımızı tartışıyorduk.Herkeste güçlü bir iyimserlik vardı.İşte tam o an, İstanbul’da Fener Patrikhanesi’ne bomba konduğu haberi geliyordu.Aylardır Patrikhane’ye karşı yapılan kışkırtmalara dikkat çekiyorum.Korktuğum şey işte buydu.Ama Aleksiu’ların, Sezen’lerin gücü, bu ilkel provokatörleri yenecektir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!