Güzel ve akıllı kadın için evlilik bir lüks

Güncelleme Tarihi:

Güzel ve akıllı kadın için evlilik bir lüks
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2012 00:00

Alarko Holding Yönetim Üyesi Leyla Alaton ‘güçlü kadın’ kavramını her açıdan dolduruyor. Ama aslında ne bunu önemsiyor ne de güzel olmayı. Leyla Alaton ile kadınları konuştuk.

Haberin Devamı

Türkiye’de kadının gördüğü şiddet malum. Zengin, eğitimli veya güzel olmak da mutsuzluğu veya aile içi şiddeti engellemiyor...
- Güzel ve akıllı kadınlar için evlilik bir lüks. Çünkü onlar çok daha fazla psikolojik şiddete maruz kalıyor. Psikolojik şiddet de fizikseli kadar kötü. Üstelik bu ispatı, delili zor bir şiddet türü. Bir davete giderken arabada yapar ama inince gülümsemek zorundasındır. Kadınların güçlenmesi, ekonomik bağımsızlığa sahip olması erkek milletini inanılmaz rahatsız ediyor. Toplumsal çalkalanmalarımızın dibinde bu var.

Son yıllarda kadına şiddetin artmasını buna mı bağlıyorsunuz?
- Tamamen bununla açıklıyorum. Kadın uyanıyor, erkek de buna engel olmaya çalışıyor. Bakın kadın, tecavüzcüsünün kafasını kesip köy meydanına koyuyor. Bu çok fazla! O kadının uğradığı şiddeti, zulmü görebiliyor musunuz? Nasıl bir çaresizliktir? Bu nasıl bir başkaldırmadır? Bir kadına çok zulüm edersen kork ondan!

Haberin Devamı

Güzel olmayı ne kadar önemsiyorsunuz?
- Çekici, karizmatik, fark edilen, seksi kadınım ama kendimi hiçbir zaman güzel kadın gibi görmedim. Asla fiziksel özelliklerime güvenmedim. Fiziğiyle kabul görmek isteyen kadın en ayıpladığım şey. Özellikle iş dünyasında kadınlığını kullanmak yanlış ve sığ bir düşünce. Yanlış kariyer planı. Aksine güzellik iş hayatında bir dezavantaj. Diğer kadınları kıskandırıyorsunuz ve erkekler beyninizden önce bedeninizi düşünüyor. Güzellik hiç umurumda değil. Önemsesem biraz daha zayıf olurdum.

Türkiye’deki iş kadını profilini nasıl çizersiniz?
- Avrupa’da ailevi sorumluluklarda ortam daha adil. Hayat şartları daha kolay. Bizim işin dışındaki şartlarımız zor. Çok fazla enerji sarf ediyor Türk kadını, sorumlulukları bölüşmediği için. Çalışan anne-eş olmaktan ötürü kadınlar suçluluk duyuyor. O suçluluktan kurtulduğumuz gün kadın yırtacak. Gerçekten birey olacak, hür olacak, bağımsızlaşacak. Bu suçluluğu sadece eşi değil, kendi anası babası da hissettiriyor kadına. Bazen erkekler bunu bir silah gibi kullanıyor. Bir kadını ezmek, ona vurmak istediğinde anneliğine laf ediyor. Orası yumuşak karın çünkü.

Haberin Devamı

Hayatınızı nasıl planlıyorsunuz?
- Zamanı iyi kullanıyorum; güne erken başlıyorum. Şoförden asistana iyi bir ekiple çalışıyorum. Ve öncelikleri doğru belirliyorum. Her yere
yetişmeye çalışmıyorum, ahtapot olmaya gerek yok: Önceliğim çocuklarım, ailem ve işim. Daha sonra sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetler, sanat geliyor.

Hostes olmak istedim
KARİYER
-Çocukken dünyayı gezmek için hostes veya simultane tercüman olmak istiyordum.
-Gençken gönüllü işlerde çalıştım. Şimdi Alarko ve Alvimedica’da yönetim kurulu üyesiyim.
-New Jersey’de Fairleigh Dickinson’da iş idaresi okuyup New York Üniversitesi’nde sosyal bilimler masterı yaptım.
 
Direkt konuşurum
TOPLANTI
-Hiç belli olmaz, gün içinde arka arkaya birçok toplantı olur. 30-60 dakika ideal.
-Akıl almaya geldilerse daha çok konuşurum, proje onayında ise daha çok dinlerim.
-Direkt konuşurum, dolambaçlı yollardan anlatanları sadede gelsin diye zorlarım.
 
Sabah horozu gibi zindeyim
GÜNE BAŞLARKEN
-07.00’de kalkarım. Altı-yedi saat uyurum. Çok zinde kalkarım. Tam bir sabah horozu gibi...
-İşe gitmeden çocuklarla kahvaltı eder, e-maillerime ve haberlere göz atarım.
-Evdeysem oğlumu uyuturken uyuya kalırım, genellikle 11.00 gibi.
 
Çok önemli değil
SPOR
-Spor hayatımda önemli bir yer tutmaz. Yürüyüş veya Hillside’da hareketli sınıflara katılırım.
-Yüzmeyi ve yürüyüşü çok severim. Kayak yapmayalı çok oldu, soğuk havayı pek sevmem.
-Galiba gittikçe vücudumdan çok beynimi geliştirmeye meraklıyım.
 
Pozisyon alan tatları severim
BESLENME
-En çok Uzakdoğu mutfağını, baharatlı ve pozisyon alan tatları severim!
-Hiç yemek pişirmem, hiç sevmem ama iyisini pişirtmek için bütün organizasyonları kurarım.
-En son evdeki hanımı cheesecake yapma kursuna yolladım.
 
Yeni yerler denerim
MEKAN
-Çabuk yenilip kalkılan trendy olabilecek yeni yerleri tercih ederim.
-Hamdi (Eminönü), Şehmuz (Kapalıçarşı) ve Nişantaşı’nda bazı yerlere müdavimim.
-New York’ta Elio’s, Le Bilboquet, Mr. Chow ve Pastis; Paris’te ise Brasserie Lipp favori mekânlarım.
 
Sanatın götürdüğü yere giderim
TATİL
-Kısa kısa tatilleri tercih ederim. Sanatın götürdüğü yerlere giderim.
-Kışın uzun zamandır dağa gitmiyorum, yazın yaşandığı yerlere gidiyorum. Bu kış Güney Afrika’yı planladım.
-Oturduğum ev dışında hiçbir mecburiyetim yok! Dolayısıyla bütün oteller, tekneler benim!

Haberin Devamı

Metroya binerim
OTOMOBİL
-İlk otomobilim Chevrolet Chevette idi. Şu anda, Hyundai Santa Fe kullanıyorum.
-Şoförüm var. iPad’ime gömülüp trafikte delirmemeye çalışıyorum.
-Metroya binerim. Anadolu yakası’na yılda sadece beş kez geçerim.

Fanatikliğim yok
HOBİ
-Müzik, sinema, kitap... Bütün meraklarım dozunda, öne çıkan fanatikliğim yok.
-Sivil toplum örgütlerinde çalışmak, kadın veya çağdaş sanat konularıyla ilgilenirim.
-Çağdaş sanat eserlerini bazen de destek vermek, yüreklendirmek adına alırım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!