Güzel kuş, demir kuş deli kuş
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2006 00:00
Üç ayda bir çıkan ve her defasında ayrı bir temayı konu alan P Dünya Sanat Dergisi, bu sayısını "Uçmak ve Sanat"a ayırdı. Uçma tutkusunun sanattaki yansımaları, gravürlerle, resimlerle anlatılıyor. Dergide, bu temayla ilgili pek çok yazı var.
Uçma fikri insanoğlunun aklına ilk ne zaman düştü sorusunun cevabına verilecek yanıt kuşkusuz kuşları gördüğü an olmalı. Eski Yunan mitolojisindeki Pegasos denen kanatlı at bunun ilk örneği. Tabii İkaros’un öyküsü de var: İkaros, kuşların tüylerini balmumuyla yapıştırarak kanat takıp uçmaya kalkar. Babası Dadalos güneşe çok yaklaşmamasını tembih eder ama İkaros dinlemez. İyice yükselince de güneş kanatlarındaki balmumunu eritir ve denize düşer.
Bu çabalar 1500’lerin başında Leonardo da Vinci’yi planör ve helikopter çizimleri yapmaya ve uçuşa ilişkin hesaplar geliştirmeye itti. Bir çeşit helikopter prototipi hazırladı.
Balonla uçma, 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başında Avrupa’da büyük bir tutku haline geldi. Sonunda Wright kardeşler uçma sevdasını gerçeğe dönüştürdü. 1903’te bitirdikleri Flyer 1 (Kitty Hawk) ile 17 Aralık 1903’te havalanarak motorlu ilk uçuşu gerçekleştirdiler.
Türkiye’de 20. yüzyıl başında bir tayyare sevdası yaşandı. O dönemde "tayyare marşı" bile bestelendi. Cumhuriyetin ilk yıllarında çocuk romanlarının bile ortak konusu uçmak oldu. Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun sözleri de bunu kanıtlıyor: "Güzel kuş, demir kuş, deli kuş... Dünyamızın iki yakasını ancak sen bir araya getirebilirsin. Dünyamızın ne kadar güzel ne kadar büyük olduğunu ancak senin sırtına binip uçanlar söyleyebilir..."
Bu çabalar 1500’lerin başında Leonardo da Vinci’yi planör ve helikopter çizimleri yapmaya ve uçuşa ilişkin hesaplar geliştirmeye itti. Bir çeşit helikopter prototipi hazırladı.
Balonla uçma, 18. yüzyıl sonu, 19. yüzyıl başında Avrupa’da büyük bir tutku haline geldi. Sonunda Wright kardeşler uçma sevdasını gerçeğe dönüştürdü. 1903’te bitirdikleri Flyer 1 (Kitty Hawk) ile 17 Aralık 1903’te havalanarak motorlu ilk uçuşu gerçekleştirdiler.
Türkiye’de 20. yüzyıl başında bir tayyare sevdası yaşandı. O dönemde "tayyare marşı" bile bestelendi. Cumhuriyetin ilk yıllarında çocuk romanlarının bile ortak konusu uçmak oldu. Bedri Rahmi Eyuboğlu’nun sözleri de bunu kanıtlıyor: "Güzel kuş, demir kuş, deli kuş... Dünyamızın iki yakasını ancak sen bir araya getirebilirsin. Dünyamızın ne kadar güzel ne kadar büyük olduğunu ancak senin sırtına binip uçanlar söyleyebilir..."