Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri

Güncelleme Tarihi:

Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2003 18:31

Ben Başar Başarır’ı televizyoncu olarak tanıdım. Anlamadığım bir alan olsa da çok başarılı olduğu ortada. Sonra, insan olarak tanıdım. Ve çok sevdim. Şimdi de (Bu dördüncü kitabı, ama ben ilk kez okuyorum) yazar olarak çıktı karşıma. Getirin O Günleri, Yakalım Bu Öyküleri adlı kitabıyla iki gece geçirdim.

Haberin Devamı

Bir arkadaşınızın kitabı hakkında yazmak zor, her ne kadar biz bu konuda antrenmanlı olsak da.

Başar’ın kitabı hakkında yazmak ayrıca zor.

Çünkü alışılmış kalıplara sığmayan bir öykü kitabı elimdeki. (“Öykü” bana ters, dilim ve elim hep hikaye’ye gidiyor. Ama Doğan Kitap’a sordum, “O edebî tarzın adı artık öykü” dediler, “Hikaye değil.”)

Onun için, tanımayanlara yazarından bahsedeyim iki kelimeyle:

Başar Başarır, hayatı ciddiye alan biri. İlk tanıştığınızda, böyle genç bir insan için fazla bile ciddî geliyor size. Biraz tanıdığınızda, frenlediği mizah anlayışını seziyorsunuz o sükunetin arkasında. Dünyayı, başkalarını ve kendini yalın bir gözle, keskin bir bakışla seyreden, birikimli genç bir aydın çıkıyor karşınıza.

Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri adı altında topladığı (Doğan Kitap’tan çıkan) “masalımsı” öyküleri de, sarakalı üslubuyla, acımasızca ama beceriyle zorladığı Türkçe’siyle, “vahim” bir dünyayı, yalın bir can acısını anlatıyor sanki. Eğer Başar’ın öykülerini tek kelimeyle ifade et deselerdi bana, “hırpalayıcı” derdim muhtemelen.

Bir öyküyü bitirdiğinizde küçük bir tokat yiyor, alışırım zannediyor, ama her öykü, tema olarak, iniş-çıkış olarak, nefes olarak – bile isteye – birbirinden farklı olduğu için yolunuza sarsıla sarsıla devam ediyorsunuz.

Akıcı, zeki, özenilmiş, çalışılmış...

Kitabın arka kapağında söylemişler işte, “Lisanla ve insanla derdi vardır yazarın.”

Yok yok, öyle tarif edilir gibi değil.

Okumak lazım!


*


Doğan Kitap’ın sitesinden bu kitabı bulmak için : http://www.dogankitap.com.tr/kitap.asp?id=487

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!