Futbolda fair-play günleri başlıyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2012 10:41
Türkiye Futbol Federasyonu'ndan (TFF) alınan bilgiye göre, hafta boyunca FIFA'nın resmi müsabakalarında fair-play konulu anonslar gerçekleştirilecek.
“FIFA Fair-Play Günleri”, 7-11 Eylül tarihleri arasında kutlanacak. Bu kapsamda, 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde 11 Eylül Salı akşamı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda karşılaşacak Türkiye-Estonya takımlarının kaptanları da kendi dillerinde fair-play konuşması yapacak.
-Blatter'den çağrı-
FIFA Başkanı Joseph Sepp Blatter, TFF'nin internet sitesinde yer alan, Fair-Play Günleri'yle ilgili yayınladığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Çocukların birlikte büyüyecekleri sağlam değerlere sahip olmaları gerekmektedir. Futbol, bir takım sporu olarak disiplin, saygı, takım ruhu ve fair-play'in oyunda ve hayatta ne kadar gerekli olduğunu anlamalarını sağlamaktadır. FIFA'nın fair-play kampanyası bir müsabaka süresince sahada fair-play'i geliştirmekten daha fazlasını içerir. FIFA, geleceğimiz olan çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine fair-play'i teşvik etmek istemektedir.”
-Demirören: “Tüm yetkililere büyük görevler düşüyor”-
TFF Başkanı Yıldırım Demirören ise, Fair-Play Günleri'nin başlamasıyla ilgili yaptığı açıklamada, futbolun, fair-play kavramının ve anlayışının spor dünyası içinde yayılması ve tanıtılmasında önemli bir rol oynadığını söyledi.
Demirören, federasyonun internet sitesinde yer alan açıklamasında şunları kaydetti: “Günümüzde fair-play duygusunun futbol dünyasındaki yerinin güçlenmesi için futbolcu, antrenör, yönetici, spor yazarı, taraftar ve futbolun içinde yer alan tüm yetkililere büyük görevler düşmektedir. Fair-play kurallarına uygun örnek bireylerin, dolayısıyla nesillerin yetiştirilmesi ve bununla ilgili genel bilgilerin topluma aktarılması gerekmektedir. Bu nedenle; rakibine, takım arkadaşına, antrenörüne, yöneticisine, taraftarına saygı duyan, dürüstlük ilkesinden uzaklaşmayan sporcuların yetiştirilmesi de bu noktada çok önemlidir. Sporcu fiziksel olarak hazırlanırken, aynı zamanda ona fair-play ilkeleri aşılanmalı ve bunları yaşamın bir parçası olarak algılaması sağlanıp, buna uygun ortamlar hazırlanmalıdır.”
-Sınırlarını, sporcunun vicdanı belirliyor-
Bir Anglosakson terimi olan fair-play, salt anlamıyla “dürüst oyun ve davranış” anlamına geliyor.
Futbol, spor için bu kavram; “Spor kurallarına uymanın ötesinde etik üstü davranış, rakibe saygı, fizyolojik ve psikolojik olarak zarar vermeme, hileye başvurmama” şeklinde değerlendiriliyor. Fair-play'i diğer kurallardan ayıran en önemli özelliği ise sınırlarını sporcunun vicdanının belirliyor olması.
Bununla birlikte fair-play'in değerlendirme kriterleri ise, “Oyun kurallarına uymak”, “Rakibi oyunun bir parçası olarak görmek”, “Oyun koşullarında şans eşitliğini kollamak” ve “kazanılan zaferi kötüye kullanmamak, yenilince sonuca ve kazanana saygı göstermek” şeklinde sıralanıyor.
-Blatter'den çağrı-
FIFA Başkanı Joseph Sepp Blatter, TFF'nin internet sitesinde yer alan, Fair-Play Günleri'yle ilgili yayınladığı mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Çocukların birlikte büyüyecekleri sağlam değerlere sahip olmaları gerekmektedir. Futbol, bir takım sporu olarak disiplin, saygı, takım ruhu ve fair-play'in oyunda ve hayatta ne kadar gerekli olduğunu anlamalarını sağlamaktadır. FIFA'nın fair-play kampanyası bir müsabaka süresince sahada fair-play'i geliştirmekten daha fazlasını içerir. FIFA, geleceğimiz olan çocuklar başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine fair-play'i teşvik etmek istemektedir.”
-Demirören: “Tüm yetkililere büyük görevler düşüyor”-
TFF Başkanı Yıldırım Demirören ise, Fair-Play Günleri'nin başlamasıyla ilgili yaptığı açıklamada, futbolun, fair-play kavramının ve anlayışının spor dünyası içinde yayılması ve tanıtılmasında önemli bir rol oynadığını söyledi.
Demirören, federasyonun internet sitesinde yer alan açıklamasında şunları kaydetti: “Günümüzde fair-play duygusunun futbol dünyasındaki yerinin güçlenmesi için futbolcu, antrenör, yönetici, spor yazarı, taraftar ve futbolun içinde yer alan tüm yetkililere büyük görevler düşmektedir. Fair-play kurallarına uygun örnek bireylerin, dolayısıyla nesillerin yetiştirilmesi ve bununla ilgili genel bilgilerin topluma aktarılması gerekmektedir. Bu nedenle; rakibine, takım arkadaşına, antrenörüne, yöneticisine, taraftarına saygı duyan, dürüstlük ilkesinden uzaklaşmayan sporcuların yetiştirilmesi de bu noktada çok önemlidir. Sporcu fiziksel olarak hazırlanırken, aynı zamanda ona fair-play ilkeleri aşılanmalı ve bunları yaşamın bir parçası olarak algılaması sağlanıp, buna uygun ortamlar hazırlanmalıdır.”
-Sınırlarını, sporcunun vicdanı belirliyor-
Bir Anglosakson terimi olan fair-play, salt anlamıyla “dürüst oyun ve davranış” anlamına geliyor.
Futbol, spor için bu kavram; “Spor kurallarına uymanın ötesinde etik üstü davranış, rakibe saygı, fizyolojik ve psikolojik olarak zarar vermeme, hileye başvurmama” şeklinde değerlendiriliyor. Fair-play'i diğer kurallardan ayıran en önemli özelliği ise sınırlarını sporcunun vicdanının belirliyor olması.
Bununla birlikte fair-play'in değerlendirme kriterleri ise, “Oyun kurallarına uymak”, “Rakibi oyunun bir parçası olarak görmek”, “Oyun koşullarında şans eşitliğini kollamak” ve “kazanılan zaferi kötüye kullanmamak, yenilince sonuca ve kazanana saygı göstermek” şeklinde sıralanıyor.