Felçli Martin’i kök hücreyle yürüttüm

Güncelleme Tarihi:

Felçli Martin’i kök hücreyle yürüttüm
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 11, 2005 00:00

Ankara Ãœniversitesi öğretim üyelerinden Beyin Cerrahı Profesör Haluk Deda, Martin Bouma adlı felçli Hollandalıyı beynine kök hücre naklederek yürütmeyi baÅŸardı.AMSTERDAM’da bir gazeteci dosttan duydum ki, Türkiye’de ilk beyne kök hücre nakli ameliyatı, 6 ay önce Ankara’da Hollandalı bir hastaya yapılmış. AÃœ Tıp Fakültesi NöroÅŸirürji Anabilim Dalı öğretim üyelerinden, ünlü kafa kaidesi cerrahı Prof. Dr. Haluk Deda yapmış ameliyatı. Haluk Deda, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin eski baÅŸkanlarından Selim Necip Deda’nın 1956 Ankara doÄŸumlu oÄŸlu. EÅŸi Prof. Dr. Gülhis Deda, AÃœ Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı BaÅŸkanı. Kızları Özlem, Ä°ngiltere’de hukuk okuyor, oÄŸulları Onur ise Tevfik Fikret Lisesi öğrencisi. ‘Yüzyılın Cerrahı’ Prof. Dr. Gazi YaÅŸargil’i Türkiye’de ameliyat yapmaya ikna eden de o. Dersimizi çalışa çalışa düştük Ankara yollarına. Beyin, kafatasının üst bölümünde beyin zarıyla örtülü, iki yarımyuvar biçiminde sinir kütlesinden oluÅŸan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduÄŸu organ. Kök hücre ise insan vücudunu oluÅŸturan, sınırsız bölünme, her türlü vücut hücresine dönüşme ve yeni görevler üstlenme imkánına sahip ana hücre. Derken bir de baktık ki, Dedalar’ın GaziosmanpaÅŸa’daki evlerinin kapısındayız. EÅŸi gibi sakin, güler yüzlü Gülhis Hoca’nın demli çayını içtikten sonra, hastanenin yolunu tuttuk. Aklandık, paklandık, giyinip ameliyathaneye girdik. Masaya yattım, kafama demir çubuklar baÄŸlattım, Gazi Hoca’nın mikroskobuyla milimetrenin onda birinin ne olduÄŸunu gördüm. Günün sonunda ‘Allah ne eksikliÄŸini göstersin Haluk hocaların, ne de muhtaç etsin’ dedim yürekten.Ä°LK ÇALIÅžMAYI YAPTIM DÄ°YE AYRICA GURURLUYUMHani beyin dokusunun kendini tamir yeteneÄŸi çok sınırlıydı? Hani beyin tahrip olunca geri dönüşü olmazdı? Bugün hasar görmüş beyni yeniden inÅŸa edemiyoruz; ama kök hücreyle tamir ediyoruz. Övünerek söylüyorum, Türkiye kök hücreleriyle beyin tamirinde bugün birçok ülkenin önüne geçmiÅŸ durumda. Bunun ilk çalışmasını ben gerçekleÅŸtirdiÄŸim için ayrıca gururluyum. 6 ay kadar önce, kök hücre çalışmalarıyla ilgilendiÄŸimi bilen Cornelis Kleinbloesem adlı Hollandalı doktor arkadaşım beni aradı. Martin Bouma adlı Hollandalı bir hastası 4 yıl önce beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle 50 yaşında felç olmuÅŸ. Her türlü tedaviyi denemiÅŸler; fakat baÅŸarılı olunamamış. Bu hastaya kök hücre nakli yapıp yapamayacağımı sordu. Beyin damarı tıkanmış bir hastada bu ameliyat hem çok zor, hem de sonucu açısından belirsiz olabilirdi. Öncelikle yapılan tetkikleri görmeli, ayrıca hastayla da ayrıntılı konuÅŸmalıydım. Martin, telefonda son derece kibar ve yalvaran bir ifadeyle yaÅŸadıklarını anlattı. Tedavi olmak için dünyada birçok ülkeyi dolaÅŸmış, kendisine anlatılanlardan sonra bana ve ülkeme güvendiÄŸi için Ankara’da bu ameliyatı yaptırmaya karar vermiÅŸ.KÖK HÃœCRELER BEYNE BÄ°LGÄ°SAYARLA KONULDUDaha önce bu türden bir beyin ameliyatı yapmış mıydınız?Kendisine beyin için bu tür bir operasyon yapmadığımı; fakat Türkiye’de mevcut son derece ileri teknolojik cihazlarla gerçekleÅŸtirebileceÄŸimi anlattım. Martin beni dinledikten sonra ameliyatta ısrarlı olduÄŸunu söyledi. Ankara’ya geldiÄŸinde, kendisinin kemik iliÄŸinden Ä°ngiltere’de elde edilen kök hücreleri de yanındaydı. Muayenesinde saÄŸ tarafının felç olduÄŸu görülüyordu, konuÅŸmakta zorlanıyordu. Çekilen MRI’da, beyinde, özellikle kol ve bacak merkezlerinde hasar olduÄŸunu tespit ettik. Hastayı ertesi gün operasyona alıp kök hücre naklini gerçekleÅŸtirmeye baÅŸladık. Bunun için önce hastanın kafatası kemiÄŸinde birkaç milimetrelik delik açtık. ‘Navigation’ dediÄŸimiz özel bilgisayarlar sayesinde ince bir katateri beyindeki hasarlı yere, milimetrenin onda biri hassasiyetiyle yerleÅŸtirdik. Daha sonra bir cc civarında, içinde milyonlarca kök hücrenin bulunduÄŸu sıvıyı o katater yardımıyla beyindeki hasarlı yerin içine aktardık.BEYÄ°N AMELÄ°YATINDA DAMARDAN NARKOZ VERÄ°LÄ°RBöyle bir ameliyatın riski ne kadar? Yüzde 5’in altında Yener Bey. Ameliyat yaklaşık 12 saat civarında sürdü. Ameliyattan sonra hastayı odasına çıkardık. 3 gün sonra taburcu olacaktı. Ameliyat öncesi hazırlık, anestezi alacak herhangi bir hastaya uygulananlardan farklı deÄŸil. Biz beyin ameliyatlarında narkozu burundan koklatarak deÄŸil, damardan veriyoruz. ‘Navigation’ bilgisayar sistemi içinde çok özel MR filmleri çekiliyor. Bu sayede beyni üçboyutlu olarak tam görebiliyoruz. Operasyonun ertesi günü küçük iyileÅŸmelerin baÅŸlaması, doÄŸrusu bizi de ÅŸaşırttı. Bayan Martin, aÄŸlayarak bize teÅŸekkür edip durmadan boynumuza sarıldı. 3 gün sonra hastamızı ve eÅŸini ülkelerine yolcu ettik. Ä°ki ay sonra Martin’in kendi başına yürüdüğünü öğrenince hepimiz çok sevindik. Bu tablo, hem Türk hekimleri olarak bizlere gurur verdi, hem de öteki hastalara umut kaynağı oldu. BEYÄ°N CERRAHÄ°SÄ°NDE AVRUPA’DAN ÃœSTÃœNÃœZNeden bu ameliyatı gizli tuttunuz? Belirli bir süre geçmeden bu operasyonla ilgili bilgi vermek istemedim Yener Bey. Çünkü, öncelikle biz doktorların alınan sonuçlar karşında emin olmamız gerekiyordu. Kendisi ve eÅŸiyle hemen her gün görüşüp durumunu izliyoruz. Geçen 6 ay içerisinde Martin, her geçen gün çok daha iyiye gidiyor. Åžunu hemen belirteyim, her hastada aynı sonucu alabileceÄŸimiz söylenemez. Fakat, ileri dönemlerde birçok hastanın bu ÅŸekilde tedavi olanağına kavuÅŸacağı açıktır. Bizler her türlü zorluÄŸa karşı bu çalışmalarda öncüleriz. Özellikle kendi kök hücresi olduÄŸu sürece bu çalışmaların devam etmesinin gerekliliÄŸine inanıyoruz. Ä°ddia ediyorum; Türkiye’deki beyin cerrahisi Avrupa’nın çok üstündedir, ABD’nin de en iyi merkezleriyle yarışır. Bunun kanıtı, alınan sonuçlardan ortada zaten, asla kimseye taviz vermeyelim. Yurtdışından Gazi YaÅŸargil hocamızın sayesinde çok hasta geliyor. Ä°yi organize olabilirsek, Türkiye birkaç yıl içinde saÄŸlık turizmi açısından da dünyanın çok önemli bir ülkesi olabilir.Ä°yiyim müteÅŸekkirimDr. Haluk Deda’nın tedavi ettiÄŸi Hollandalı Martin Bouma, Hürriyet’e yaptığı açıklamada, tedavisinin uzun bir süreç olduÄŸunu ve kendisinin epey yol katettiÄŸini belirterek şöyle konuÅŸtu: ‘Tedaviden sonra herÅŸey çok iyiye gidiyor. Ä°yileÅŸmemin hangi yönünden söz edeyim ki? Ama bir örnek vermek gerekirse, sol gözümden söz edebilirim. Mesela benim sol gözüm çok az, hemen hemen hiç görmezdi. Bu tedavi sonrasında çok iyi görmeye baÅŸladı, netleÅŸti. Ne diyeyim, iyileÅŸiyorum ve sevinçliyim. Doktorlara da müteÅŸekkirim. Ama bunu, dediÄŸim gibi uzun bir süreç olarak algılayın... YavaÅŸ yavaÅŸ hücrelerin beynimde büyümesi lazım ki, eski haline gelsin. Ama ben kendimi her geçen gün, her geçen hafta çok ama çok daha iyi hissediyorum.’ Martin Bouma’nın Türkiye’de gördüğü tedaviden sonra iyileÅŸmesi, 20 Mayıs 2005 tarihli Hollanda’da yayınlanan De Telegraaf Gazetesi’ne de konu oldu. Gazeteye eÅŸi Marianne ile birlikte açıklamalarda bulunan Bouma, ‘Kök hücre ile tedavi hakkında televizyonda bir haber görünce harekete geçtik’ dedi.Aile boyu konserÄ°ngiltere’de hukuk öğrenimi yapan Özlem, aynı zamanda blok flüt sanatçısı. Ankara Tevfik Fikret Lisesi’nde okuyan kardeÅŸi Onur’la beraber piyanonun başına geçti. Anneleri Gülhis ile babaları Haluk da onlara güzel sesleriyle eÅŸlik ettiler. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!