Esrar kullanımı ÅŸizofreniye yol açabiliyor

Güncelleme Tarihi:

Esrar kullanımı şizofreniye yol açabiliyor
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 24, 2005 00:00

Soru ve yanıtlarla ÅŸizofreni... Åžizofreni en sık rastlanan, en karmaşık ve en tehlikeli zihinsel hastalıklardan biri. Bazen esrar kullanımı da ÅŸizofreniye yol açabiliyor.Sizofrenin sözcük kökeni Yunanca "yarma" anlamındaki skhizein ve düşünce anlamındaki phrˆn’den gelir. Åžizofren bir insanın zihni "kopmuÅŸ"tur. Bu kopma ikiye bölünme deÄŸil, gerçek dünyadan kopma demektir. KiÅŸi çoÄŸu zaman kendi iç dünyasındaki gerçekle dış dünyadaki gerçeÄŸi ayırt etmekte zorlanır. Kafasının içinde çınlayan sesleri dış dünyanın gerçek sesleriymiÅŸ gibi algılar. Çevresindekilerin ve komÅŸuların dahil olduÄŸu bir komployla karşı karşıya olduÄŸunu düşünür, film oyuncularının kendisiyle konuÅŸtuklarını sanır, ÅŸifreli mesajlar gönderdiklerini varsaydığı gizli kuvvetlerin, bazı dünya dışı varlıkların kontrolü altında olduÄŸu kanısındadır. Ancak bunlar semptomlardan bazılarıdır; hatta bu semptomlar normal fiziksel aktiviteye eklendiklerinden verimli olarak bile kabul edilebilir. Fakat bunların dışında hastayı tamamen dış dünyadan koparan daha yıkıcı semptomlar da vardır. İçe kapanıklılıkDuygusal olarak içe kapanan ÅŸizofren her ÅŸeye karşı ilgisizdir ve diÄŸerleriyle bağını koparmıştır. Buna zihinsel bozuklukları, dikkat ve konsantrasyon güçlüğünü eklemek gerekir. Genellikle 15 ila 25 yaÅŸ arasında ortaya çıkan ilk krizi aralıklarla tekrarlanan diÄŸer krizler izleyecektir. Ãœnlü matematikçi John Nash’in hayatını anlatan film bunun güzel bir örneÄŸidir. Ancak hastalık kiÅŸiden kiÅŸiye deÄŸiÅŸik ÅŸekillerde ortaya çıkabilir; semptomlar, krizlerin tekrarlama sıklığı, süresi ve ciddiyeti hastadan hastaya farklılıklar gösterir.Bu çeÅŸitlilik de, tek bir hastalığın deÄŸil de benzer ÅŸekilde kendini gösteren bir hastalıklar bütününün söz konusu olabileceÄŸini düşündürür. Ağır vakalarda semptomlar hastaların bağımsız hareket etmelerini engeller. Daha ÅŸanslı olanlarda ise ilk krizin ardından sıkıntılar azalır ve daha "normal" bir hayat sürdürülebilir. Bu iki uç nokta arasında ise manik depresifi andıran vakalara tanık olunabilir. Ancak her halükarda ÅŸizofreni günümüzde, ilaçlar ve hastaların daha yakın takibi sayesinde eskiden olduÄŸu gibi bir "erken bunama" olarak görülmüyor. Åžizofreniye yol açan etkenlerÅžizofreniye yol açan çok sayıda etken var ve bunlar bir puzzle’ın parçaları gibi beynin geliÅŸimini tersine çevirebilirler. Ancak bunlardan hiçbiri tek başına ÅŸizofreniye neden olamaz. Bu etkenler arasında günümüzde en çok bilinenler ÅŸunlar:Kalıtım: Bu hastalığa yatkınlık bir dizi genden kaynaklanır; bu genlerden her biri kiÅŸiyi hastalığa karşı daha kırılgan kılar. Ä°kiziniz ÅŸizofrense sizin de hastalığa yakalanmanızda maksimum genetik risk oranı yüzde 50-60, kardeÅŸiniz hastaysa yüzde 10, anne baba ÅŸizofrense yüzde 46’dır. Gebelik süresince maruz kalınan olumsuz etkenler: HamileliÄŸin ikinci ya da üçüncü üç aylık döneminde maruz kalınan açlık, stres, kurÅŸun gibi çevre kirliliÄŸine yol açan maddeler, enfeksiyonlar beynin geliÅŸimini olumsuz etkileyebilir ancak bu yine de bir yazgı deÄŸildir.Stres: Tecrit (bu nedenle göçmenlerin ÅŸizofren olma riski 5 kat daha fazladır) ve esrar gibi faktörler hastalığın semptomlarının ortaya çıkışında önemli bir rol oynar. Beynin kimyası: Pek çok nörotransmiter, yani sinir uyarıları ileten kimyasallar beyinde ÅŸizofreninin ortaya çıkışında rol oynar, ancak ÅŸizofreni beynin pek çok bölgesindeki anormalliklerden kaynaklanabileceÄŸinden nedenini saptamak zordur. Normal bir davranış beynin tüm bölgelerinin hareketlenmesini gerektirdiÄŸinden ÅŸizofren davranışlar deÄŸiÅŸik bölgelerde bulunan nöronlar arasındaki iletiÅŸim bozukluÄŸundan kaynaklanabilir. Hastalığın seyri bilinebilir mi?Dikkat testleri (strateji deÄŸiÅŸtirme kapasitesi, parazit sesleri ayırt etme, hareket eden bir hedefi gözlerle izleme v.s.) riskin belirlenmesini saÄŸlar. Bu "hassasiyet belirtileri"ne on kiÅŸi üzerinden dokuzunda rastlanırsa da yalnızca bir risk artışı söz konusudur. Bunlara ancak genetik kalıtım, davranış ve dikkat bozuklukları eklendiÄŸinde riskin çok ciddi boyutlara vardığından söz edilebilir. Bu durumda da, risk altındaki kiÅŸilerden salt yüzde 20’sinde gelecek yıllarda ÅŸizofreni teÅŸhisi konulabilecektir. Ä°lk ciddi krizden bir, iki yıl önce davranış bozukluklarına dikkat etmek gerekir; bunlar çoÄŸu zaman ergenlik bunalımıyla karıştırılabilir. Genellikle daha az belirgin olan diÄŸer halüsinasyonlar ya da deliliÄŸi andıran deÄŸiÅŸimler uzun vadede biliÅŸsel bozukluklara yol açabilirler. Ancak ÅŸarkılardan kendilerine kiÅŸisel mesajlar iletildiÄŸini sanan ya da düşüncelerini onlara aktarabileceÄŸini düşünen ergenlerin hepsi ÅŸizofren demek deÄŸildir; ama intihara eÄŸilimi ya da esrar kullanımı söz konusuysa dikkatli olmak gerekir.Åžizofreniden kuÅŸkulanılıyorsa kime baÅŸvurmak gerekir?Tabii varsa aile hekimi genç hastalardaki deÄŸiÅŸimleri fark edebilecek ilk kiÅŸidir. Ãœlkemizde aile hekimliÄŸi çok azdır. Dahiliyeciler için tanı koymak daha zordur. Åžizofrenleri daha ilk krizler sırasında, geç kalmadan tedaviye almak gerekir. Biyolojik testler ya da MR uygulamaları yapılmadan da, kiÅŸinin uyku düzeni, biliÅŸsel davranışlarıyla ilgili bilgiler ve özellikle de hastayla yakın diyalog ve yakın takip semptomların ciddiyetinin, hastanın intihara eÄŸiliminin olup olmadığının belirlenmesini saÄŸlayabilir.Tedavideki ilerlemeler neler?Nöroleptik ilaçlardaki devrimin ardından yeni ilaçlar geliÅŸtirildi. Bunların diÄŸerlerine göre daha iyi tolere edilmesi hastaların tedavisini olumlu etkiledi. Åžimdi ise hastalarda kriz aralarında ortaya çıkan ilaçların yan etkilerini (Parkinsona benzeyen bozukluklar, diyabet ve obezite) gidermek gerekiyor. Halen deneme aÅŸamasında olan yeni ilaçlar da sırada.Esrar kullanımının etkisi ne?Uzmanlar esrar kullanımıyla ÅŸizofreni arasında önemli bir baÄŸ olduÄŸunu belirtiyor. 18 yaşında 5 - 10 kez esrar kullanmak, gelecek 5 ila 10 yıl içinde ÅŸizofreniye yakalanma riskini artırıyor. Esrar kullanma sıklığı arttıkça risk de artıyor. Tabii ki esrar içmek tek başına bir risk faktörü deÄŸil ancak bir dizi etkenle birleÅŸince ÅŸizofreniyi tetikleyebiliyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!