Eskiden beğenmediği markanın başına geldi

Güncelleme Tarihi:

Eskiden beğenmediği markanın başına geldi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2003 01:51

Hazır giyim markaları her geçen gün tasarımın ve tasarımcının önemini daha iyi kavrıyor. Network'ün Arzu Kaprol'u, Abbate'nin yetkin bir ekiple birlikte Ümit Ünal'ı koleksiyonlarının başına geçirmesinden sonra, İpekyol da kendi ismiyle marka olan Hakan Yıldırım'ı tasarım departmanının başına getirdi.

Sekiz aydır İpekyol'la çalışan Hakan Yıldırım markayı daha kaliteli ve daha modern bir çizgiye oturtmaya çalışıyor. ‘‘Açık konuşayım İpekyol'la çalışmaya başlamadan önce hayatımda hiç İpekyol mağazasına girmemiştim. Her sezon ofisimin tam karşısına İpekyol billboard'ları asılırdı. Ben o fotoğraflardan iğreti olurdum. Kötü makyaj, özensiz saçlar ve gözaltı torbaları olan mankenler kullanıyorlardı. Markayı birdenbire değiştirmek imkansız. Çünkü mevcut bir müşteri portföyü var. Kaliteyi ve tarzı yavaş yavaş yükseltiyoruz’’ diyor Hakan Yıldırım. Tasarım ekibinde dört kişi var. Pelin Kocabıyık ve Elif Özkaner, İpekyol'un klasik koleksiyonu İpekyol için tasarım yapıyor. Hande Peynirci Hakan Yıldırım'ın asistanı olarak çalışıyor. İpekyol'un genç koleksiyonu Twist'i ise Aslı Güler tasarlıyor.

Hakan Yıldırım'la, İpekyol Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, İTKİB dolayısıyla tanışmış. Aynı zamanda İTKİB Başkan Yardımcısı olan Yalçın Ayaydın, Hakan Yıldırım'ın tasarımcı kimliğinden çok etkilenmiş. Hakan Yıldırım defilelerini hayranlıkla izlemiş. Herkesin ayakta alkışladığı bu adamı İpekyol ailesine katmak için Hakan Yıldırım'la masaya oturmuş. Anlaşma sekiz ay önce yapılmış. Hakan Yıldırım bugün Pelin Kocabıyık, Hande Peynirci, Elif Özkaner ve Aslı Güler'in içinde bulunduğu İpekyol tasarım ekibinin başkanı. 5 yıldır kendi ismiyle de koleksiyonlar hazırlayan tasarımcıya ikiye bölünmüş iş hayatını anlattırdık:

n İki ayrı marka için tasarım yapmak tasarımcıyı nasıl etkiler?

-Benim için Hakan Yıldırım adına tasarım yapmak ve İpekyol için çalışmak iki farklı iş. Her iki markanın da kendi kimliği var. İpekyol'un oturmuş bir müşteri portföyü var. Bunu göz önünde bulundurarak İpekyol'a kendimden bir şeyler katmaya çalışıyorum. İpekyol'u daha modern bir başka vizyona taşımak istiyorum. A sınıf dediğimiz müşteriye ulaşmayı hedefliyorum.

n İpekyol'la çalışmadan önce markayı nasıl bilirdiniz?

-Açıkçası ben hayatımda hiç İpekyol mağazasına girmemiştim. Ağırlıklı olarak takım elbise ürettiğini ve çok klasik olduğunu düşünürdüm. İmaj olarak bana ucuz geliyordu. Tam benim ofisimin karşısına billboard'ları asılırdı. Fotoğraf çok kötüydü. Özenilmemiş saçlar, özenilmemiş makyajlar vardı. Manken kızların gözaltları torbalıydı. İğreti olurdum. Ama işin içine girdiğimde fikirlerim çok değişti. Hataların kaynağını buldum. İpekyol marka olmanın önemini kavramış, tasarımcı kimliğine saygılı bir firma.

n Sekiz ayda neler değişti? Sihirli değneğinizi değdirdiniz ve bütün sorunlar yok mu oldu?

-Yüzde yüz bir değişim şu anda imkansız. Çünkü mevcut bir müşteri profili var. Bir anda markayı başka bir yere taşıyamazsınız. Bu koleksiyonu alan insanlara sürpriz yapamazsınız. Temkinli davranmak şart. Yavaş yavaş tarzı ve kaliteyi yükseğe taşıyoruz. Bu sezon bile çok şey değişti.

n Türkiye'nin önemli hazır giyim markaları artık tasarıma ve tasarımcıya önem vermeye başladı...

-Evet. Eskiden firma sahibi yurtdışına gider, bir koleksiyon satın alır, tasarımcıya ‘‘Al bunun aynısını çiz’’ derdi. Bu yüzden Türkiye fason ülkesi oldu.

n Sizin gibi tasarımcıların endüstri ile işbirliği yapması Türk hazır giyimini kurtaracak mı?

-Bu bir başlangıç. Ama markalar kendi bünyesinde çalıştırdığı tasarımcılara da değer vermeli. Kendi tasarımcına fırsat vermezsen onun ne yapabileceğini bilemezsin. Belki elinin altında bir hazine vardır. Bize gelince... Ümit (Ünal), Arzu (Kaprol) ve ben zor yolu seçtik. Bir firmaya girip maaşlı eleman olmadık. Çok zor günler yaşadık. Hálá da zorluklar devam ediyor. Çünkü hedeflerimiz büyüyor. Hedeflerimiz değişiyor. İyi şeyler yaptıkça daha iyisini yapmak istiyoruz.

BİR ETEK HAKAN YILDIRIM'DA 750 MİLYON İPEKYOL'DA 75 MİLYON

n Nasıl çalışıyorsunuz? Önce hangi koleksiyon bitiyor?

-Önce Hakan Yıldırım koleksiyonu bitiyor. Çünkü ben koleksiyonlarımı bir sene önceden yapmak durumundayım. 2004-2005 kış koleksiyonum Ocak 2004'te bitmek zorunda. Dünyayla aynı takvimi kullanıyorum. İpekyol'da biraz daha geç başlıyor. İpekyol'un 2004 yaz koleksiyonunu daha bitirmedik.

n İpekyol için belli bir mesai harcıyor musunuz? Her gün geliyor musunuz mesela?

-Her gün geldiğim de oluyor. Gelip yarım saat kalıp çıktığımda. Bir kısıtlama yok. Şimdi buradayım ama yarım saat sonra kendi ofisime gidip prova yapabilirim.

n İpekyol için tasarladığınız bir şey Hakan Yıldırım koleksiyonunda yer alabilir mi?

-Bazen. Hakan Yıldırım için bir tayyör çizerken markamın kimliğine ait bir detay mutlaka koyuyorum. Benim tasarımlarımda ciddi bir grafik var. İpekyol koleksiyonunda bu grafikleri pek kullanamıyorum. Çünkü burada bir etekten yüzlerce üretiliyor. İşçiliğin az olması gerekiyor. Aynı şekilde maliyetler de düşük olmalı. Ben bir eteği kendi ofisimde 750 milyon liraya satıyorum ama İpekyol'da bir etek ortalama 75 milyon lira. Ayrıca pratik olmak şart. İpekyol tasarım ekibinin yavaş çalışma gibi bir lüksü yok. Çünkü yavaş çalışırsanız yüzlerce kişiyi bekletirsiniz.

n İpekyol gibi bir markayla çalışmak sizi maddi açıdan garanti altına alıyor mu?

-Hayır. Ben bunu para olarak düşünmüyorum. Çünkü ben ofisimde üç elbise satarak İpekyol'dan kazandığım parayı çıkarabilirim. Bana keyifli gelen, endüstrinin içinde olmak. Unuttuğum bir şeyleri yeniden kazanıyorum. Ekip ve hız kavramlarını hatırlıyorum. İstediğim kumaşı kullanabilmenin lüksünü yaşıyorum. Kumaş firmalarının çoğu benim gibi tasarımcılarla çalışmıyor. Çünkü bizler küçük alıcıyız. Burada kumaşla oynamak gibi bir keyfimiz var.

BİZ İPEKYOL KADININA PLAZA KADINI DİYORUZ

İpekyol'un kış koleksiyonu 50'lerin klasik tarzını modernize edilmiş haliyle ve 60'lardan da etkilenerek hazırlanmış. Tayyörlerde ceket boyları ve pantolon paçaları kısalıyor. Daracık etek ve elbiseler sezonun gözdeleri. Büyük sivri yakalı beyaz gömlekler ve parlak renkli viskon içlikler takımların en önemli tamamlayıcıları. Abiye koleksiyonunda lycra saten takım ve elbiseler göz alıyor.

Siyah ve antrasit her zamanki gibi vazgeçilmez renkler arasında. Ama kırmızı, pembe ve turkuaz sonbaharda ön plana çıkacak ve kışa yerini kahve, lacivert, gri, ekru renklerine bırakacak.

İpekyol tasarım ekibi İpekyol kadınını şöyle anlatıyor: ‘‘25-50 yaş arasında bir kadın. Biz ona plaza kadını diyoruz. Plazalarda çalışan kadınlar için tasarım yapıyoruz. Belirli seviyede geliri olan sosyal bir kadın. Ona uygun olarak bir koleksiyonu bütün olarak tasarlıyoruz. Plaza kadınının akşam hatta hafta sonu kıyafetleri bile var.’’

İPEKYOL TASARIM EKİBİ

n Hakan Yıldırım (32)
Ekibin kaptanı. Tasarımla ilgili her şey ondan soruluyor. Firmanın vizyonu ve imajıyla da ilgileniyor. İstanbul doğumlu. Mimar Sinan Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü mezunu. Aralık 1993'te ‘‘Cesaret Madalyalarım’’ isimli koleksiyonuyla İTKİB tarafından Yılın Tasarımcısı seçildi. 1992'den bu yana tasarım yapıyor. Beş yıldır Hakan Yıldırım markası için tasarlıyor. Bir dönem Bill's için beyaz gömlek koleksiyonu hazırlamıştı.

n Pelin Kocabıyık (35) Beş yıldır İpekyol için çalışıyor. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü mezunu. Daha önce Vepa, Derishow gibi markalar için tasarım yapmış. İpekyol'un ana koleksiyonunu tasarlıyor.

n Hande Peynirci (23)

Ekibin en genç elemanı. Londra Middlesex Üniversitesi tekstil bölümünden bir yıl önce mezun olmuş. İlk işyeri İpekyol. Hakan Yıldırım'ın asistanıyım, diyor. Bir asistan ne yapar diye soruyoruz, anlatıyor: ‘‘Yaptığım işe tasarım geliştirme diyebiliriz. Koleksiyonun detaylarıyla ilgileniyorum. Astarı, düğmesi, paçası, yakası... Ayrıca aksesuvar takibi yapıyorum.’’

n Elif Özkaner (32) Mimar Sinan Üniversitesi mezunu. Aslen desen tasarımcısı. Mezun olduktan sonra iki yıl La Salle moda tasarım kursuna devam etmiş. Bir yıldır İpekyol'da çalışıyor. Pelin Kocabıyık'la birlikte ana koleksiyonu hazırlıyor.

n Aslı Güler (29)

ODTÜ Şehir Planlaması Bölümü’nden mezun. Okul bittikten sonra iki yıllık özel tasarım kursuna gitti. Bir yaz Londra'da staj yaptı. İki yıl Selim Triko'da çalıştı. Bir yıl İdil Tarzi'nin asistanlığını yaptı. İpekyol'un gençlere yönelik koleksiyonu Twist'i tasarlıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!