Erkekler de korkar

Güncelleme Tarihi:

Erkekler de korkar
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kadınlar genelde erkeklerin bir çok konuda çok duygusuz olduklarını düşünürler. Ama bu konunun derinine inilirse, erkeklerin de aslında kadınlar kadar duyarlı, hatta daha da duyarlı oldukları görülebilir. İşte, erkeklerin kendilerine özgü halleri ve bunların sebepleri...

Erkeklerin korkuları ve kaçışları, kadınları derinden yaralıyor. Ama bu arada, kadınlar genelde bu gibi durumlarda erkeğin hissiz ve duygusuz olduğu hükmüne varıyorlar. Oysa durumun içeriği, yani o adamın neden ve nasıl kaçtığı ya da korktuğu araştırılmıyor. Bu eski bir sevgili olabileceği gibi, ailevi sorunlar ya da işle ilgili durumlar bile olabiliyor. Kadının yapması gereken ise, bu sorunların özüne inip, onları çözümlemeye çalışmak oluyor...

Eski sevgilinin ardından

Erkeği şu veya bu şekilde düş kırıklığına uğratmış bir sevgilinin bıraktığı kötü izlenimler, onu bir hayli üzer ve etkiler. O sevgili, erkeği yüzüstü bırakmış olabilir, belki onu aşağılamıştır. Ve erkek onu hatırladıkça öfkesi artar, kadınlara güveni kalmaz. Geçmişinde böyle bir anısı olan erkek, eski günleriyle ilgili soruları cevaplamaktan kaçınır. Yeni ilişkisinde kıskançlığıyla dikkat çeker. Geçmişte sevdiği kadını bir başka erkeğe kaptırdığı için o korkuyu içinden atamaz. Ancak bu tür olaylarda suçu sadece bir tarafa yüklemek yanlıştır. Mutlaka erkek de bazı hatalar yapmıştır ve sonuçta sevdiği kadını elinden kaçırmıştır. Bu gerçeği öğrendikten sonra onunla ilişkinizi yeniden gözden geçirmelisiniz.

Kaçan erkek korkuyordur

Bazı durumlarda ise kadını bırakıp kaçan erkek olur. Böyle bir olay da erkeğin görünmeyen bavulunda anılar arasında yer alır. Her şey çok iyi giderken, erkek ilişkinin kötü bir şekilde sonuçlanmasından korkar ve kurtuluşu sevgiliyi terketmekte bulur. Daha sonra ise yaptığı hareketin yanlış olduğunu anlayıp kendini suçlamaya başlar. Eski sevgilisinden gelmiş olan mektupları, hediyeleri saklar. Eğer fırsat bulursa onunla tekrar görüşmek ister. Bu erkek, hayatındaki yeni kadını terkettiği sevgilisinin yerine geçmiş bir dublör sayabilir. Bu durumda da o ilişkinin sağlıklı ve uzun süreli olmasını beklemek yanlıştır. Erkeğe, yeni ilişkisinin eskisiyle bir bağlantısı olmadığını anlatmak gerekir. Geçmişte yaşananların geleceği yönlendirmemesi sağlanmalı. Eğer erkeğe bu düşünce aşılanabilirse, erkeğin hissettiği yükün ağırlığı iyice azalır.

Anneye düşkünlük zor olabilir

Herkes arkadaşlarını, sevgililerini, eşini seçebilir ama aile denilince durum değişir. Hiç kimse ailesini seçme şansına sahip değildir. Erkeğin ailesiyle ilgili anılarının yükü gerçekten çok ağır olabilir. Üstelik bu yükü hafifletebilmek de çok zordur. Erkek, annesine çok bağlı olabilir. Annesine danışmadan kendine bir gömlek bile alamaz. Bazı erkekler, başları sıkışınca annelerine koşarlar. Böyle bir uygulama, erkeğin hayatındaki kadın için önemli bir sorun yaratır. Annesini dünyanın en mükemmel kadını olarak gören erkek, tanıdığı her kadını annesiyle karşılaştırır. Eğer kadın, erkeğin bu özelliğine önem vermez, herşeyi olduğu gibi kabul ederse, erkeğin gözünde ikinci planda kalmaya mahkumdur. Kadının yapması gereken şey, erkeğe herkesin farklı özelliklere sahip olduğunu kabul ettirmek ve anneyle karşılaştırma yapmaktan vazgeçmesini sağlamaktır. Anne kuzusu olan erkeklerle uyum sağlayabilmek için çok sabırlı ve kararlı davranmak şarttır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!