Güncelleme Tarihi:
Her geçen gün etkisini artıran dijitalleşme, son 10 yılda, dünyanın en köklü şirketlerinde dahi ezberlerin bozulmasına neden oldu. Dijitalleşme trendi karşısında şirketlerin en kısa sürede bu değişime ayak uydurması gerekiyor. Enerji sisteminin dijitalleşmesi ve akıllı sayaçların ortaya çıkması, tüm enerji oyuncularına fayda sağlayabilir. Kısa vadede, tüketiciler enerji kullanımı üzerinde daha fazla kontrole sahip olacak ve ek hizmetler edinecek. Tedarikçiler ise işlerini optimize edecek, yeni teklifler uyarlayacak ve iletişimlerini güçlendirecek. Sistem operatörleri, şebekelerini daha verimli bir şekilde yönetmek için yeni araçlardan fayda sağlarken, sisteme giderek daha fazla yenilenebilir enerji entegre edilecek. Uzun vadede ise akıllı cihazlar, akıllı şebekeler ve ev platformları arasındaki etkileşim, otomasyona ve uzaktan kumandalara odaklanan radikal olarak farklı tüketim kalıplarına sahip yeni bir dönemi başlatacak. Türkiye’nin enerji hedefleri arasında yerli kömür rezervlerini kullanarak 2019 yılına kadar 60 milyar kilovatsaat enerji üretmek bulunuyor. Dijitalleşme, gazda %62, kömürde ise %47’lik bir verimlilikle emisyonlarda düşüş yaşanmasını sağlayabiliyor. Bu sayede enerjideki dışa bağımlılık ciddi oranda azaltılabilir.
6 KİŞİDEN 1’İNİN ELEKTRİĞİ YOK
Enerji ihtiyacı hızla artıyor. Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9 milyar insanı aşması bekleniyor; büyümenin yüzde 90’ının ise enerji kullanımının iki katına çıkacağı tahmin edilen gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmesi bekleniyor. Günümüzde, dünyadaki altı kişiden birinin elektrik erişimi yok ve üç kişiden birinin sahip olduğu kaynaklar güvenilir değil. Güvenilir erişimi olan ülkelerin ise şebekeleri eski ve altyapılarında ciddi iyileştirmeler yapmaları gerekiyor. Bu ülkelerde ekonomik potansiyeli açığa çıkaracak gerekli enerjiyi sağlamak için kamu ve özel kuruluşların bir araya gelmesi; yeni çözümler geliştirmek ve uygulamak için işbirliği yapması gerekiyor. Sanayide ise sektörler arasında ortak inovasyon ve ortaklıklara daha açık olunması gerekiyor.
20 TRİLYON DOLARLIK YATIRIM
Talebi mümkün olan en verimli şekilde arz etmek için doğru enerji karışımı ve enerji kaynaklarının dengesini sağlamak da önemli. Bunu, genel verimliliği, maliyet etkinliğini, sistemin esnekliği ve sürdürülebilirliğini artırmak için dijital teknolojileri tüm enerji değer zincirine entegre ederek gerçekleştirmek mümkün. Bunun da yolu fiziksel ve dijitali birleştirmekten geçiyor. Örneğin gaz ve rüzgar türbinleri, petrol kuyuları, reaktörler ve hidro jeneratörler gibi enerji üreten makineleri, veri ve analitik üreten ağa bağlı sensörler ve yazılımlarla bütünleştirmek gibi. Bu, makinelerin yanı sıra tüm enerji ekosisteminin performansını iyileştirmek için elektrik ve bilgi akışının çok yönlü olmasını sağlıyor. Uluslararası Enerji Ajansı, talebi karşılamak için önümüzdeki yirmi beş yıl içinde enerji ve şebeke teknolojilerine 20 trilyon dolar yatırım yapılacağını tahmin ediyor. Aynı dönemde boru hatları, demiryolları sistemleri ve yollar da dâhil olmak üzere enerji kaynaklarını son kullanıcılara aktarmak ve taşımak için 25 trilyon dolar yatırım yapılacak. Ve son kullanıcı verimliliğine 22 trilyon dolar yatırım yapılacak.