Güncelleme Tarihi:
1- Hayatınızın renkleri azalır
Hayatınızın en komik anlarını, en eğlenceli tatilleri, en karanlık aşk acılarını düşünün. Hemen yanınızda sizinle omuz omuza duran o tatlı insana iyi bakın. Onu yıllar önce bu mertebeye siz yerleştirdiniz. O durduğu yerden size gök kuşakları göndermeyi görev bilir. Kırmayın onu, gök kuşağının karşısında durmayın.
2- Dedikodunun bir zevki kalmaz
Düşünün, iş yerindeki o hırslı ve geldiği yeri hak etmeyen müdürü kiminle yerin dibine gömeceksiniz ya da eski sevgilinizin yeni sevgilisini kiminle takip edip, hakkında her şeyi raporlayacaksınız. Hayatın bu en keyifli kısımlarını tek başınıza yaşamak ne kadar da sıkıcı değil mi?
3- Anılar sizi rahat bırakmaz
Evde, iş yerinde ve sosyal medyada siz neredeyseniz o da orada olacaktır. Şehrin her sokağında beraber atılmış kahkahalar ve adımlar vardır. Direnmenin bir faydası yok. Kabahatli o olsa bile derin bir şekilde yutkunun ve telefonu elinize alın. Emin olun o da şu an aynı şeyi yapıyor.
4- Sosyal medya kabusa döner
Artık hayatımızın büyük bir bölümünü sosyal medyada yaşıyoruz. Bir gün öncesine kadar yediğiniz ve içtiğiniz ayrı gitmiyorken bu gün nasıl olacak da yalnız selfielerin altına postlar gireceksiniz. Kısaca imkansız.
5- Alışveriş yapamazsınız
Sizi en iyi tanıyan insan olarak her zaman doğru eleştiri yapan bir göz olmadan, o koca alışveriş merkezleri boş dükkanlardan başka bir şey değildir. Ne vitrin bakmak istersiniz ne de yeni bir ruju denemek. Yerine sevgilinizi koymak istersiniz ama olmaz. Aynı tadı vermez.