Kaynak tüketimine çare sürdürülebilir ekolojik köyler

Güncelleme Tarihi:

Kaynak tüketimine çare sürdürülebilir ekolojik köyler
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2019 12:12

Modern hayatın temposundan uzaklaşmak ve doğal yaşamı deneyimlemek isteyenler rotasını sakin, doğayla iç içe bir hayata sürüyor.

Haberin Devamı

Şehrin kalabalığından sıkılan ve tamamen organik bir hayat arayanların tercihi ise ekolojik köyler oluyor. Son yıllarda dünyada gelişim gösteren ve buna paralel olarak ülkemizde de yaygınlaşan eko-köy yerleşimleri, günlük yaşam tarzından uzaklaşmak isteyenler için, kişilerin köy sosyal hayatı içinde aktif olarak rol alabilecekleri, toplum hareketliliğinin şekillenmesine ve çeşitlenmesiyle ortak kullanım hareketinin yaratılmasına olanak sağlayan bir yapı. Birkaç yıl içinde oldukça hızlı bir gelişim gösteren ve Türkiye’nin dört bir yanında farklı alternatiflerle hizmet veren eko köyler bir diğer adıyla bilinen eko çiftlikler, şehir insanına doğayla baş başa kaldığında sürdürülebilir kaynaklarla neler yapılabileceğini de öğreten bir yapı olmasıyla ayrı bir önem taşıyor.

AZALAN KAYNAKLARI KORUYOR

Kentleşmenin doğurduğu sorunlar, artan nüfus ve öz kaynakların hızla tükenmesine karşı alternatif yaşam alanları kurgulamak, özellikle 20. yüzyılın ortalarından bu yana pek çok eko-köyün ortaya çıkmasının başlıca nedeni. İlk örnekleri 1980’lerde görülen, günümüzde ise endüstrileşen dünyada yer alan toplumların ihtiyaçlarını optimum düzeyde karşılayan ve farklı deneyimler sunan eko-köy yerleşimleri, son otuz yıldır azalan kaynakları korumaya karşı artan bir trend olarak da yükselişte. Dünya genelinde yapılan birçok araştırmaya göre de, dünya üzerindeki yaşamın sürdürülebilir olmadığı sonucu çıkmış ve doğal kaynakların tükenmeye başlamasıyla bozulan ekolojik dengenin dünya yaşamındaki olumsuz etkileri, sürdürülebilir bir ortak yaşamın oluşturulmasını gündeme getirerek ve eko köyler bu amaçla sayısını günden güne artırıyor.

AMAÇ KENT İNSANINI DOĞAYLA BULUŞTURMAK

Türkiye’de sürdürülebilir ekolojik tarım ve yaşam tarzı için uğraş veren birçok çiftlik ve eko-köyler bulunuyor. Bu köylerin kimi Kobi olarak kimi de yerel belediyelerin katkılarıyla hayata geçirilmiş projeler. Ancak gün geçtikçe doğaya kaçmaya başlayan şehir insanları bu köyleri bir turizm kaynağı olabileceğini de gösteriyor. Özellikle hafta sonları farklı ve doğal aktiviteler içinde olmak isteyenlerin adresi olan bu köylerde ister günü birlik, isterseniz de konaklayarak birkaç gün geçirmeniz mümkün. Bu talebin farkına varan küçük işletmeler de yatırımlarını eko köylere yaparak bulundukları yöreye hem yerli yabancı turist çekiyor hem de geleneksel değerlerini misafirleriyle paylaşıyor. Sürdürülebilir yaşamla beraber sürdürülebilir turizm doğayı sadece tüketmek yerine üretici konumuna geçip ekosistemin bir parçası olmak isteyenlere eko tatilin kapısını aralayarak da dikkat çekiyor. Eko köylerde başlıca hedeflenen şey ise, gereken tüm enerji, güneş (güneş panelleri) ve rüzgardan (rüzgar gülü) faydalanarak temin edildiği kent insanını kır yaşamı ve tarımsal faaliyetlerle buluşturmak…

EN ÇOK EĞİTİM VE EKONOMİK DÜZEYİ YÜKSEK KİŞİLER GİDİYOR

Eko köyleri tercih edenlerin çoğunu eğitim ve ekonomik düzeyi yüksek kişiler oluşturuyor. Aynı zamanda kanser gibi ciddi sağlık sorunları geçirmiş kişiler de eko köylerin müdavimleri arasında. Bu köylere her gidenin yapabileceği onlarca alternatif bulunuyor. Mevsimine göre bu köylerde meyve toplayabilir, zeytin hasat edebilir, toprağı çapalayıp, ot yolabilir, süt sağabilir, köy kadınlarıyla beraber mevsimsel ürünleri kullanarak salça, reçel, tarhana yapabilirsiniz. Konaklamak isterseniz de köy halkının pansiyona çevirdiği evlerinde misafir olabilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!