Gram altın bugün ne kadar oldu? Gram altın güne kaç TL’den başladı? 16 Mart 2016
Güncelleme Tarihi:
BOJ toplantısının ardından dün hızlı bir düşüş yaşayan altın fiyatları, toparlanmasını sürdürüyor. Serbest piyasada gram altın 115,26 TL’ye, çeyrek altın 189,04 TL’ye yükseldi. İşte en güncel altın fiyatları ve detayları…
Japonya Merkez Bankası (BOJ) toplantısının ardından düşüş yaşayan altın fiyatları, toparlanmaya devam ediyor. Dün 1.225,95 dolar seviyesine geriledikten sonra gelen tepki alımlarıyla yeniden toparlanan altının onsu, yeni güne 1.235,25 TL’den giriş yaptı. Açılıştan beri en yüksek 1.235,57 dolar, en düşük 1.229,82 dolardan işlem gören altının onsu, Salı günü en yüksek 1.238,14 dolar, en düşük 1.225,95 dolardan işlem gördükten sonra, 1.232,50 dolar seviyesinde tamamladı. Ons altının şu dakikalarda alış fiyatı 1.231,81 dolar, satış fiyatı ise 1.231,94 dolar.
GÜNCEL ALTIN FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZ…
Teknik açıdan altının onsunda 1.225 ve 1.220 doların önemli destek seviyeleri olduğunu belirten analistler, yükselişlerde ise 1.270 ve 1.286 seviyelerinin direnç konumunda bulunduğunu söylüyor. Analistler, bu akşam açıklanacak ABD Merkez Bankası (FED) faiz kararının altın fiyatlarına yön vereceğini tahmin ediyor.
PEKİ GRAM ALTIN BUGÜN KAÇ PARA OLDU? GRAM ALTIN NE KADAR?
TSİ saat 13.24 itibariyle; gram altının alış fiyatı 115,26 TL olurken, satış fiyatı ise 115,28 TL’den alıcı buluyor. Güne 114,91 TL civarında giriş yapan 24 ayar külçe altının gramı, Salı gününü 114,82 TL seviyesinde tamamladı.
ALTIN FİYATLARI NE KADAR OLDU?
İstanbul Kapalıçarşı'da ve serbest piyasada, şu dakikalarda alış fiyatı 184,43 TL’den alınan çeyrek altın 189,04 TL’den, 368,86 TL olan yarım altın 378,09 TL’den, 104,10 TL alınan 22 ayar bilezik 105,10 TL’den, 763,57 TL olan cumhuriyet altını ise 775,11 TL’den satılıyor.
Altın fiyatlarına dair açıklama yapan Morgan Stanley analistleri, 15 Mart tarihli raporlarında: enflasyonun düşük kalmasının, düşen üretim maliyetlerinin, ABD’de pozitif ekonomik büyümenin altın için aşağı yönlü faktörler olduğunu söyleyerek, bu faktörlerin Çin’in ekonomik büyüme görünümüne ilişkin kaygılar ve belirsizlikler tarafından dengelendiğini belirtti.