Bursa otomobilde ikinci Torino oluyor

İtalyan Fiat'ın Murahhas Azası Roberto Testore başta olmak üzere geniş bir ekip Bursa'daki Tofaş fabrikasında düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantıda Bursa'nın Fiat için ‘‘ikinci Torino’’ olacağı vurgulandı. Testore, ‘‘262 milyon dolarlık yeni yatırım Türkiye'ye verdiğimiz önemin göstergesi’’ dedi.

Merkezi Torino'da bulunan İtalyan otomobil üreticisi Fiat, Avrupa'daki ikinci üretim merkezi olarak Bursa'yı seçti. Fiat, yeni üreteceği otomobillerin parçalarını Türkiye'deki ortaklığı Tofaş'tan alacak ve üretim yaptığı diğer ülkelere ihraç edecek. Bu amaçla yapılacak 262 milyon dolarlık yatırımla birlikte Tofaş'ın bugüne kadarki toplam yatırım tutarı da 2 milyar doları aşacak. Tofaş'ın 262 milyon dolarlık yeni yatırımı, Hyundai, KİA ve Honda'nın yaptıkları toplam yatırımı aşıyor. Bu yatırımla dünya devleriyle rekabete gireceklerine işaret eden Tofaş yetkilileri, Bursa'nın ‘‘İkinci Torino’’ olacağı yorumunu yaptılar. Fiat ile Koç Grubu'nun planları arasında Tofaş'ın, otomobil parçalarından yeni Fiat modellerine kadar uzanan geniş bir yelpazede, iç piyasadan daha fazlasını ihraç etme planları yer alıyor.

FİAT AĞIRLIĞI

Fiat Oto Spa. Murahhas Azası Roberto Testore ve beraberindeki Fiat Auto üst düzey yöneticileri ile Koç Holding yetkilileri, Tofaş'ın Bursa'daki fabrikasında bir araya gelerek güven tazelediler. Dün düzenledikleri toplantıda ortak projelerini açıkladılar.

Fiat ile Koç Grubu arasında, Tofaş'taki hisseler ve yatırımlarla ilgili olarak bir gerginlik yaşanmış, daha sonra ise yapılan müzakereler sonucunda anlaşmaya varılmıştı. Bu anlaşma sonrasında Fiat'ın yönetimdeki ağırlığı artmaya başladığı gözlendi. Buna ilk örnek olarak Tofaş'ın genel müdürlük koltuğuna ilk defa bir İtalyan oturdu.

TÜRKİYE ÖNEMLİ

Fiat Oto Spa.'nın tepe yöneticisi Roberto Testore'nin yapılan anlaşmalar sonrasında Bursa'ya gelmesi Fiat'ın Tofaş'a verdiği önem açısından oldukça anlamlı bulundu.

Testore fabrikada düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, 262 milyon doları bulunan yatırım projesinin bu ortaklığa olan bağlılıklarının bir göstergesi olduğunu açıkladı. Bu proje Türk imalat sanayiinde son zamanlarda yapılan en büyük yatırımlardan biri'' diyen Testore, Türkiye'yi ve Türk otomotiv sektörünü, iç piyasalarının bir parçası olarak kabul ettiklerini belirtti.

178 DÜNYA OTOMOBİLİ

Bursa fabrikasının Fiat Auto sistem ve usulleriyle tamamen entegre olacağını belirten Testore, Fiat'ın ‘‘178 Dünya Otomobili Projesi’’ kapsamındaki parçaların Bursa'da üretilerek dünyadaki diğer tesislere ihrac edileceğini söyledi. Testore, Fiat'ın ‘‘178 Dünya Otomobil Projesi’’ konusunda şunları söyledi:

‘‘Fiat Auto'ya göre globalleşme, tek bir otomobil tasarlayıp, bunu tüm dünyada üretmek ve pazarlamakla sınırlı değildir. Geliştirilen proje kapsamında, iç görünümleri ve diğer özellikleri birbirinden çok farklı olan beş değişik model tasarlanmıştır. Palio, Palio Weekend, Siena, pikap ve minivan modeli. Bunun amacı farklı ülkelerdeki, farklı talepleri mümkün olan en iyi şekilde karşılayabilmek. 178 ailesi, Fiat Auto'nun tarihindeki en çok satan model grubu olacaktır. Şu anda yürürlükteki tüm planlarımızın gerçekleşmesi halinde, yüzyılın sonuna kadar, yılda 900 bin ile 1 milyon adet arasında 178 model otomobil üretmeyi hedefliyoruz. 178 projesinin ilk otomobili olan Fiat Palio'nun üretimine geçen yıl Brezilya'da başlandı. Palio, şu anda Brezilya'da en çok satan model. Firmamız bu ülkede yüzde 30 pazar payına sahip oldu. Arjantin'deki tesislerimizde de Palio ve Siena, Venezuela'da Palio, Polonya'da da Siena üretimine başladık. Batı Hindistan'da da 1999'da üretime geçeceğiz.’’

İnan Kıraç, atılan işçilere müjde verdi

KOÇ Holding Yürütme Kurulu Başkanı İnan Kıraç da konuşmasında, ‘‘Koç ve Fiat el ele. Yan sanayiye müjdeler olsun, bizimle birlikte dünyaya açılıyorlar. Bir süre önce bizden ayrılan çocuklarımıza da yeni imkanlar hazırladığımız için mutluyuz’’ dedi. Böylece Kıraç, kriz döneminde işten çıkarılan eski çalışanlarını da geri alacakları müjdesini verdi. Kıraç, Tofaş'ta ortaklıkların yüzde 37.5-yüzde 37.5 eşit olduğunu vurguladı. Kıraç, şöyle konuştu: ‘‘53. ve 54. hükümetlerin, dönemlerinde, Avrupa dışındaki üreticilere montaj izni vermeleri, buna ilaveten 54. hükümetin kullanılmış arabalara kapılarımızı açması, bizleri tamamen gözden çıkarttığının çok açık delilleridir. Gümrük Birliği'ne girilmiş olmasına rağmen, 96 ve 97'deki politik çekişmeler nedeniyle GB ile ilgili hiçbir mevzuatın Parlamento'dan çıkmaması, tüketim mallarındaki kontrolsüz büyüme, ithalat ve ihracat dengelerinin bozulması, dış yatırımcının Türkiye'deki siyasi ortam nedeniyle yatırımlarını durdurması zorlukları daha da büyütmüştür. Bütün bunlara rağmen, Fiat ile müzakerelerimiz devam etmiştir. Tofaş, 262 milyon dolarlık bir yatırımla yeni ürünlerinin imalatına başlayacak ve bu ürünleri dünya pazarlarına satacaktır. Türkiye'nin ilk iki otomobil üreticisi Tofaş ile Renault, Türk yan sanayiine sahip çıkmış kuruluşlardır.’’

Türkiye'yi kıskanırdım

Tofaş Oto Ticaret Murahhas Azası görevini yeni atanan Carlo Dappiaggi, ‘‘Torino'da veya Fiat'ın beni gönderdiği başka pazarlarda bulunduğum sıralarda, satış istatistiklerini ve Türk pazarının muazzam payını okuduğum zaman hayret ve belki de biraz kıskançlıkla kendime şu soruyu sorardım: Acaba nasıl yapıyorlar? Halen bunun cevabını bulmuş değilim’’ dedi.

Carlo Dappiaggi, halen yüzde 29'la lider durumunda bulundukları pazardaki paylarını yükseltmek için, hücum pozisyonundan çok defansta kalarak, büyük bir mücadele vermek zorunda olduklarını söyledi.

Yayımızdan ok gibi fırladık

Tofaş Genel Müdürü Jan Nahum, şunları söyledi: ‘‘Türkiye 1996'da Gümrük Birliği'ne girdi. Ayrıca bu dönemlerde iki yeni yatırım daha Hyundai ve Honda devletten tevşik aldı. Böylece kapasite sorunları ile savaşan ve açık pazar rekabet ortamında imkansızı gerçekleştirmek olan otomobil sanayii daha da çetin kapasite sorunlarıyla karşı karşıya bırakıldı. 1997 yılına Tofaş gerilmiş bir yay olarak girdi. Ve işte bugün gerilen bu yay boşalıyor ve Tofaş'ı ileriye büyük bir güçle itiyor. Tofaş bugün Doğu Avrupa'nın doğusundan Japonya'ya, Kuzey Afrika'dan Afrika'nın güneyine kadarki çok büyük bir alan içindeki en büyük ve en modern tesis.’’