Bu markette para geçmiyor

Güncelleme Tarihi:

Bu markette para geçmiyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2017 00:53

Gıda israfını önleme ve yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını karşılama misyonuyla kurulan Temel İhtiyaç Derneği’nin (TİDER) Bağcılar’da kurduğu ’Destek Market’e gittik. Bu marketlerde aileler zeytinyağı, un, şeker gibi gıdaların yanı sıra kıyafet ve deterjan gibi ihtiyaç duydukları şeyleri herhangi bir markette alışveriş yapar gibi seçip alıyor. Tek fark para geçmiyor...

Haberin Devamı

DAHA önce hem açlık, hem israf sorununu bu sayfada pek çok kez gündeme getirdik. Bir yanda gıdaya erişimi olmayan insanlar, diğer tarafta ciddi boyutlarda gıda israfı...

Bu tezat konusunda uzmanlar uzun zamandır uyarı yapıyor. Gıda israfını önleme ve yoksulluk sınırı altında yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını karşılama misyonuyla kurulan Temel İhtiyaç Derneği’nin (TİDER) Kurucu Başkanı Serhan Süzer ile derneğin ‘gıda israfına dur’ diyen girişimi ‘Destek Market’i konuşmak üzere, Bağcılar’da kurdukları ‘Destek Market’te buluştuk. TİDER’in sağladığı bilgilere göre, her 10 evden 2’sinde aileler yoksulluk sınırı altında yaşıyor ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bir yılda ülke ihtiyacının dört katı gıda ve hijyen maddesi üretiliyor. Yılda 325 bin ton gıdanın atığa dönüştüğü tahmin ediliyor. Yalnızca İstanbul’da her gün 4 bin ton gıda çöpe gidiyor. Destek Market, israf adayı çok miktarda ürünü, ihtiyaç sahipleri ile ücretsiz olarak buluşturuyor. Ayrıca bu ailelere ulaşılıp, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak iş imkânları da bulmaları sağlanıyor.

FRANSA’DA MECBURİ
Market raflarında kalan ya da ambalajındaki yırtılma, delinme nedeniyle israf edilen yiyecekleri değerlendirmek, besinleri çöpe atmamak ve israf etmemek dünyanın geleceği için önemli adımlar arasında yer alıyor.

Örneğin Fransa’da marketlerin gıda maddelerini çöpe atmaları yasaklanarak, son kullanma tarihi geçen gıda mamullerini hibe etmeleri ya da yeniden değerlendirilme mecburiyeti getirildi. Danimarka’da bir uygulama ile elinde fazla yiyecek kalan restoranlardan, çok ucuz fiyata yemek siparişi verilebiliyor. Yine Danimarka’da kurulan bir süpermarkette, üretim fazlası gıda ürünleri, diğer süpermarketlerden yüzde 30-50 arası bir indirimle daha ucuza satılıyor. Türkiye’de de israfı engellemeye yönelik girişimlerin artıyor olması sevindirici. Bunu yaparken, ihtiyaç sahiplerinin düşünülmesi daha da sevindirici. Gelin, TİDER ve ‘Destek Market’in hikâyesini Serhan Süzer’den dinleyelim:

Bu markette para geçmiyor

TİDER Kurucu Başkanı Serhan Süzer (sağda) ve TİDER Genel Müdürü Ezgi Özkök, Destek Market’i anlattı.


1 TAŞLA 4 KUŞ

“2010 yılında derneği kurduk. Dört yıl boyunca klasik gıda bankacılığı yaptık. 2014’te ismimizi Temel İhtiyaç Derneği olarak değiştirdik, işin içine sürdürülebilir olması için meslek edindirmeyi de koyduk. Gıda bankacılığı yapalım ama bunu süreli yapalım, bu sürenin sonunda bu insanlar meslek sahibi olsunlar, kendi ayakları üzerinde dursunlar istiyoruz. 2015’te ilk Destek Marketi açtık. Destek Markette insanlar alışveriş yapar gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. İlkini Maltepe’de açtık, burası (Bağcılar) ikinci Destek Market oldu. Vatandaşlar insan onuruna yakışır şekilde temel ihtiyaçlarını alıyorlar. Ama esas iş buradan sonra başlıyor. Ailede kaç kişi çalışabilir durumda onları tespit ediyoruz. İnsan Kaynakları bölümümüz ihtiyaç sahibi aileler ile temasa geçiyor. İşbirliği yaptığımız sektörel dernek veya firmalara yönlendiriyoruz. Bu modelle dört kuş birden vuruyoruz: İsrafı önlüyoruz, bize bağışlar da geliyor ama normalde israf olabilecek ürünleri tüketime kazandırıyoruz. Diyelim ki büyük bir deterjan paketi onu yeniden paketliyoruz, raflara koyuyoruz, ya da son kullanma tarihi 4-5 ay var ama o mevcut üretim zincirinde çok üretmişler, belki o 4-5 ay içinde o ürünleri tükettiremeyecekler, o yüzden raftan kaldırıp bize yolluyor firmalar, üretim fazlası ürünler gibi. Biz o ürünleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz ve tüketime sunuyoruz. İkincisi, ihtiyaç sahiplerinin temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz, gıda, temizlik ürünleri ve kıyafet vererek. Üçüncüsü, şirketleri teşvik ediyoruz, gerçekten orada teşvik edici bir mekanizma var, vergi matrahından düşmesi önemli bir katkı. Son olarak da mesleği varsa ona göre, yoksa meslek eğitimi de almasını sağlayarak insanları uygun işlere yerleştiriyoruz.”

EN ÇOK NEYE İHTİYAÇ VAR?
EN çok ihtiyaç duyulan şeyler hakkında Özkök, “Her birimizin evde en çok ihtiyaç duyduğu şeyler oluyor: Salça, zeytinyağı, sıvı yağ, tuz, şeker, un… En fazla bu tarz şeylere ihtiyaç duyuluyor. Genelde gelen haneler çocuklu haneler oluyor. O yüzden çocuk bezi hızlı tükeniyor. Kıyafetler çok hızlı gidiyor, limitlerden düşmüyor kıyafetler” diyor. Süzer de “Kıyafeti ikinci el kabul ediyoruz, eğer sağlamsa yıkamaya veriyoruz, yıkadıktan sonra kuru temizlemeden sonra asıyoruz. Aile kıyafetlere o şekilde ulaşabiliyor” diye ekliyor.

Bu markette para geçmiyor



SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?
DESTEK marketlerden ücretsiz alışveriş yapacak ve sonrasındaki istihdam çalışmalarından faydalanacak ailelerin belirlenmesi sürecini TİDER Genel Müdürü Ezgi Özkök, şöyle anlatıyor: “Bir başvuru kitimiz var, bunlara isteyenler destek marketlerden ulaşabiliyor. Belediyeden, kaymakamlıklardan, diğer STK’lardan da ulaşabiliyorlar. Ve buralardan başvurup, evrakları ile bize geliyorlar. Sosyal hizmet uzmanımız tarafından değerlendiriliyor ve o şekilde belirleniyor. Ama tabii ki kaymakamlıklar ve belediyeler de bize kişi yönlendirebiliyorlar. Başvurunun sonunda ailede yaşayan kişi sayısı, eğitim gören var mı, yaşlı var mı, engelli var mı gibi kriterleri göz önünde bulundurarak limitler belirliyoruz. İhtiyaç sahipleri Destek Market’te tıpkı normal bir alışverişteki gibi ürünlerini seçiyor. Kasada ise ödeme yapmak yerine aylık limitinden düşülerek işlem tamamlanmış oluyor. Diyelim ki aylık limitleri 200 puan. Bu sisteme giriliyor, 200 puan üzerinden alışveriş yaptıkça limitleri düşüyor. Bizim için en önemli kriter gelir gider dengesi. 5 kişilik bir ailede bir kişi sadece asgari ücretle çalışıyorsa, bir de ailede eğitim gören çocuklar olduğunu düşündüğünüzde aslında bu hiç yeterli değil, özellikle İstanbul şartlarında. Dolayısıyla çalışan kişi de olabilir, hiç çalışmayan kişi de olabilir. Başka yardımlar alıyor mu, onlara da bakıyoruz.”

BAKMADAN GEÇME!