Düsseldorf Meydan Muharebesi

Güncelleme Tarihi:

Düsseldorf Meydan Muharebesi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

5-8 Şubat günlerinde yapılan Düsseldorf Hazır Giyim Fuarı'nda anlı şanlı Türk tekstil ordumuz ağır bir çıkartma yaptı. Düşman birlikleri 1998 İTKİB Genç Stilistler Yarışması birincisi Hatice Gökçe'nin özel taaruzuyla başarıyla yarıldı.

Aslında başlıkta ‘Düsseldorf Meydan Muharebesi’ yerine başka bir şey söylenebilirdi: Nasipte bir giyim fuarına gitmek ve ‘‘Türk Moda Çıkartması’’ başlığını atmak da vardı. Türk medyası başlık klasiklerinden seçkin bir örnektir bu. Bir tek enternasyonel fuar haberi yoktur ki bu başlıkla atılmış olmasın. Biliyorsunuz ki modaya ‘‘savaş’’ gözüyle bakmak da ayrı bir marifettir. Bu sebepten ötürü olayı biz de bu açıdan ele aldık...

Cepheye doğru

Neyse... Düsseldorf Konfeksiyon Fuarı, her biri yarım futbol sahası büyüklüğünde 15 salondan oluşan dev bir alan. Her bir salonda en az 100-150 firmanın yeri var. Bu yılın ilk fuarına 34 ülkeden toplam 2100 firma katıldı. Bunların arasında ABD, İtalya, Fransa gibi tekstil devleri de var.

32 moda bölüğü

Çıkartmaya toplam 32 bölük katıldı. Çıkartmayı komuta eden de her zaman olduğu gibi İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) oldu. Sekizinci salonda bizimkilerin cephesi süper duruyordu doğrusu. Birlik beraberlik içinde amansız bir harp sürüyordu. Gerçi zaman zaman düşman cephelerinden şampanyalar patlatılıyordu ama tekstil ordumuz bütün bu haince saldırıları başarıyla püskürttü.

1998 İTKİB Genç Tasarımcılar Yarışması birincisi Hatice Gökçe'nin defilesi bir anda güç dengelerini altüst etti. Yabancı ve Türk basının dikkatle izlediği defile taaruzu tam üç kere yapıldı. Taaruza katılan mankenler arasında Ceylan Saner, Çağla Şikel, Sema Şimşek, Asuman Krause ve Deniz Akkaya da vardı...

Uzaylıyla çalışmak zevkli olabilirdi

Galip komutan Hatice Gökçe, 2000'nin moda stratejisini açıkladı.

Koleksiyonunuz ne diyor?

Bu, ilkel bir koleksiyon. Tamamiyle el işçiliğiyle yapıldı. Hiç makina dikişi yok. Dokunmuş kumaş da yok. Tüm kumaşların yapısı bozulmuş durumda. Çözgüleri ve atkıları söküldü. Kumaş iki boyutlu, ben ona üçüncü boyutu vermek istedim. Form olarak da büyük yakalar, silindir formlu kollar yaptım. Formu değiştirirken de simetriyi bozmak istedim. Hep içte olan malzemeyi dışa çıkarttım. Ama tarlatan, iskelet halinde duruyor. Ya da iç tarafta kullanılan ve çok da estetik olmayan bir kurdeleyi en dışarıda kullandım..

Bu durumda ne anlatılıyor? 2000 modası bu mu?

Aslında 2000 diye bakılmaması gerekiyor. Bu şov ağırlıklı. İlk bölümde giyilebilinir, uygulanabilir giysiler var. Ya da malzemenin yerini değiştirirseniz giyilebilir şeyler olabilir. 2001'in trendi büyük yakalar. Ben de yakalar üzerinde durdum.

Birinci geldiğinizden beri ne oldu bu iki yıl içinde?

Bu iki yıl içinde aslında genelde yapılan sanayi içinde çalışmaktır. Nitekim bana da çok güzel teklifler oldu ama bazı şeyleri oturtmadan sanayiye geçmek istemiyorum. Sanayi için çalışmanın yaratıcılığı öldürdüğüne inanıyorum. O nedenle atölye kurdum. Orada yeni tasarımlar yapıyorum. Bu süre içinde biraz da trendlerin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna baktım.

Esas amacınız ne?

Daha çok kişisel çalışmak ve tasarım yapmak. Esas isteğim tekstile yön vermek. Sanayide çalışığımız anda kısıtlayıcı trendler karşımıza çıkıyor. O trendlerden mümkün olduğunca uzak olabilmek gerekiyor ki yaratıcılık devam etsin.

Moda nereye gidiyor?

Yenilik mükemmel malzemelerde olacak. Vücut ısısıyla rengi değişen malzemeler mesela. Formda değişiklik çok zor. İnsan vücuduyla daha fazla oynanamaz. Form anlamında bir uzaylıyla çalışmak çok zevkli olabilirdi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!