Doktora başvurmadan önce

Güncelleme Tarihi:

Doktora başvurmadan önce
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2005 00:00

Sağlık asla ihmale gelmez. Sorunlarınız için her zaman konunun uzmanı olan bir doktora görünmelisiniz. Ama öyle sorunlar da var ki, bunları basit bazı yöntemlerle çözümlemek, en azından hafifletmek mümkün.

Stres iyileşme sürecini uzatır

Bir ameliyat geçirdiniz. Eski sağlığınıza tam olarak kavuşabilmek için biraz sabırlı olmanız gerekiyor. Eğer sürekli yaşadığınız sıkıntıları düşünüp kendinizi strese sokarsanız, iyileşme süreciniz uzadıkça uzayacaktır. Stres, damarları daraltır ve sorunlu bölgelere oksijen akışını zorlaştırır. Yaraların iyileşmesi için oksijen gereklidir.

Stresten uzak durmak için hemen bir psikiyatriste başvurmanız gerekmeyebilir. Yoga ya da gevşeme teknikleriyle huzura kavuşabilirsiniz. Ancak bu yöntemler de zaman alır. Siz en iyisi damarlarınızda kan dolaşımını hızlandırmak için tarçınlı yiyeceklere ağırlık verin. Bir de pasiflora bitkisini kaynatıp suyunu için. Sinirlerinizin gevşeyip rahatladığını hissedeceksiniz.

(Not: Pasiflora bitkisinin hiçbir yan etkisi yoktur.)

Kalp sağlığı için nar suyu

Kalbinizin sağlığını korumayı elbette istersiniz. Uzman doktorlar, kalp sağlığının korunması için neler yapılması gerektiğini sık sık hatırlatıyorlar. Bizim de size küçük bir tavsiyemiz olacak. Her gün bir bardak taze sıkılmış nar suyu için.

Narın geçmişi neredeyse insanlık tarihi kadar eski. Bu meyvenin en önemli özelliği ise damarlarda biriken yağ parçacıklarını eritip yok etmesi. Damarların yağlardan arınıp temizlenmesi için her gün bir bardak nar suyu yeterli olabilir. Dahası narın antioksidan deposu olması da kalp hücrelerinin sağlıklı kalmasında önemli rol oynuyor.

Kuşkusuz her gün bir bardak nar suyu içip, kalbinizin sağlıklı kalacağını düşünerek doktorunuzun koyduğu yasakları hiçe saymamalısınız. Narın suyunu içmek yerine tanelerini de yiyebilirsiniz. Kısacası kalbinizin hatrı için narı mutfağınızdan eksik etmeyin.

Uykunuzu açamıyorsanız

Özellikle sonbaharın bulutlu, kasvetli günlerinde canınız hep uyumak ister. Gün boyunca, uykulu uykulu iş yapmaya çalışmak gerçekten çok zordur. Hele havanın basıncının arttığı günlerde, ayakta dururken bile gözkapaklarınız ağırlaşır. Uykulu halinizden kurtulmak için kafeinli içeceklerden yardım umarsınız. Ama hemen belirtelim bu hiç de sağlıklı bir önlem değildir.

Kafeinli içeceklerin sağlığınıza zarar verebileceğini aklınızdan çıkarmayın. Size daha basit birkaç önerimiz olacak. Oturduğunuz yerde uyukluyorsanız, hemen ağzınıza şekersiz bir sakız atın. Sakızı çiğnerken uykunuzun açıldığını fark edeceksiniz.

Ayakta durumayacak derecede uykunuz gelmişse, sakin bir köşede 10 dakikacık uyuklayın. Ayağa kalktığınız zaman dinçleşmiş olacaksınız. Ayrıca uykulu uykulu kapalı bir alanda günü tamamlamaya çalışmak yerine, birkaç dakika için de olsa açık havaya çıkın. 10 dakika açık havada yürümek uykunuzu açar.

Buğu nezlenin düşmanı

Bu mevsimde, üst solunum yolu rahatsızlıklarına sıkça rastlanır. Serin ve değişken hava koşulları, sizi tedbir almaya fırsat bulamadan yakalayıverir. Nezle ve soğukalgınlığı tedavi edilmediği takdirde üst solunum yollarında önemli sorunlar yaratabilir.

Böyle zamanlarda, akşamları buğu tedavisi uygulamanızı öneriyoruz. Buğu sayesinde akciğerler rahatlar, burun tıkanıklığı geçer. Burnunuz akmaya başlayınca, rahatlarsınız. Solunum yollarında biriken mikroplar bu sayede dışarı atılır çünkü.

Buğu yapmak hiç de zor değil. Kaynar su dolu derin bir kaba birkaç damla okaliptus yağı damlatın. Sonra başınızı ve kabı bir havluyla kapatıp üç-dört dakika kaynar suyun buharını burnunuza çekin.

Sütlü mısırın sırrı

Mevsimler değişirken, bu değişime bünyenin uyum sağlaması biraz zaman alır. Bu dönemlerde önlem almazsanız, sıkıntılı, huzursuz günler geçirirsiniz. Sonbaharda vücudunuzun vitamin ve mineral ihtiyacı da artar. Eczaneden kucak dolusu vitamin hapıyla dönmek yerine, köşebaşında "taze sütlü mısır" diye bağıran satıcının çağrısına ilgisiz kalmayın.

Bir mısır koçanı günlük A vitamini ihtiyacınızın yüzde 10'unu giderir. Belleğinizi güçlendirmenizi sağlayan B1 vitamini de mısırda bol miktarda bulunur. Ayrıca posalı besinler arasında yer aldığı için kanınızdaki kolesterol oranını düşürür, kan şekerini kontrol altında tutar. Ayrıca mesane kanseri tehlikesini azalttığı biliniyor. Mısır, pek çok vitamin ve minerali içerir, üstelik tok tutar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!