Dikkat! Salonu her an terk edebilirsiniz

Sahnede ise Şehir Tiyatroları’ndan tanıdığımız Mert Turak var. Eser, spermiyogram testi için eline tutuşturulan boş, plastik kabı doldurmak üzere bir odada kendisiyle baş başa kalan adamın 10 dakikada aklından geçen 27 yıllık hikâyesi. Baştaki mastürbasyon sahnelerinden rahatsız olup salonu terk etmezseniz, 70 dakikalık iyi bir oyun izleyeceksiniz.

Eline tutuşturulan plastik kabı doldurmak üzere boş bir odada, porno dergiler ve videolarla göz göze bir adam neler düşünür? Hayır, müthiş derecede seksi bir kadını değil. En azından ‘Sen Olmak Nedir?’in yazarı Nur Can Kara öyle düşünmemiş. Onun kahramanı, 27 yıllık hayatı boyunca görünür olabilmek için çalıştı. Kırmızılar, maviler, yeşiller giydi. Gülseler bile, bakıp görmüş olacaklardı en azından. Ama spermiogram testi için boş bir odaya tıkıldığı bu maskaralık için görünmezliğinden vazgeçti. Kapının dışında kanlı çarşaf beklercesine dakikalar sayılırken, içerideki deney hayvanı son kez sadece kendine baktı. 10 dakikada aklından geçen, 70 dakikalık, 27 yıllık hikâyesini yazdı.

BÜTÜN SUÇ THE DOORS’UN

HALT’ın ilk oyunu ‘Sen Olmak Nedir’, aynı zamanda Nur Can Kara’nın sahnelenen ilk oyunu. Ona, oyun yazarı dalındaki 11. Direklerarası Seyircileri Tiyatro Ödülü’nü kazandıran eseri Onur Ekren yönetti. Sahnede ise, Şehir Tiyatroları’ndan tanıdığımız iyi oyuncu Mert Turak var.
Sen Olmak Nedir?’i izledikten sonra, Nur Can’ın bir kadın oyun yazarı olarak, bir erkeğin buhranlarını bu kadar iyi çözümleyebilmesine şaşıyorsunuz. Nur Can, hayatına aldığı insanlarla yüzeysel bir ilişki kurmuyor oluşuyla açıklıyor bu durumu. Oyundaki karakteri, herhangi bir şekilde hayatına giren erkeklerden sekiz rol model seçerek oluşturmuş. Oyun da, yazar için ikinci tekil şahıs olan erkeği, yani ‘sen’i anlamak çabasını güttüğü için ‘Sen Olmak Nedir?’ sorusundan alıyor adını. Bir yandan da, spermiogram testi için boş bir odada yalnız kalan erkeğin, kendisini ikinci bir kişi gibi karşısına alıp çözümleyişine dokunuyor.
Aslında Nur Can’ın ‘Sen Olmak Nedir?’i yazmasında en büyük kabahat, The Doors’un. İki çocuk annesi yazar, bir gün kızı meşhur ‘The End’ adlı şarkıyı dinlerken dikkat kesilip, şarkıyı üst üste 30 kez dinlemiş: “Duyduğum sözleri anlamıyordum. Çünkü İngilizce bilmem. Ama şarkıyı dinlerken gözümün önünde sahneler belirmeye başladı. Sonra Onur Ekren bana sözlerin anlamlarını okuttu. Şaşakaldım. Yazdıklarımla müthiş derecede örtüşüyordu. Bir yerde okudum sonra, Jim Morrison’ın da ‘sen olmak’ ve ‘ben olmak’la ilgili büyük derdi varmış. Oyunun adındaki baş harflerde de yine ‘The End’e gönderme var.”

BU ROLÜ BENDEN BAŞKASI OYNAYAMAZ

Nur Can, Mert Turak’ın metni okur okumaz “Bu rolü benden başkası oynayamaz” dediğini söyleyince, Turak’a dönüp nedenini soruyoruz. ‘Sen Olmak Nedir?’in her zaman hayalini kurduğu o tek kişilik oyun olduğunu söylüyor: “Çünkü bu oyunda kendimden çok şey buldum. İçinde çocukluğum var, ben varım. Bir oyuncu teksti okuduğunda karnı karıncalanıyorsa, onu oynamak için her şeyi yapar. Nur ve Onur ile birlikte birkaç iş yapınca, ne kadar iyi anlaştığımızı fark etmiştik. Sonra da bir araya geldik zaten. Bir akşam İstiklal Caddesi’nde sarılmış, artık bizim bir tiyatromuz var, diye zıplayan üç insandık. Şehir Tiyatroları’nda sahneye çıkar ve laf söylersiniz, alkış gelir. Laf söylersiniz, yine alkış gelir. Hayır, böyle olmasın; her yaptığınız alkışlanmasın. Zamanla bu duruma karşı bir ket geliştirdiğimi keşfettim. Farklı olabilmek için içeriden bir şeyler beni dürtüyor. HALT; beni bu yönde doyuruyor. Bizleri kalabalıktan, karımızdan, kocamızdan, sevgilimizden; yani dışarıdaki hayattan ve insanlardan koruyor sanki.”�

MASTÜRBASYON SAHNELERİNDE SALONU TERK EDENLER OLDU

“Biz bir halt ettik” esprilerinden kaçamayacağınız bu üç kişiden müteşekkil enerjik tiyatro topluluğu, ‘HALT’ adını sancılı bir arayış sürecinden sonra, Nur Can Kara’nın evinde oldukları bir akşam seçmiş. Kitaplıktaki Ferit Devellioğlu sözlüğünü rastgele açınca karşılarına çıkan ilk sayfadaki ‘halt’ sözcüğü, “karıştırmak, kargaşa yaratmak” anlamına geliyor. Onlar da yaptıkları işlerle insanların kafalarını karıştırmak, iç dünyalarında kargaşa yaratmak istiyorlar zaten.
HALT’ın ilk oyunu ‘Sen Olmak Nedir?’ ile kafaları karıştırma amacına ulaştığını hiç şüphesiz söyleyebiliriz. Ancak, Mert’in de söylediği gibi; özellikle aile, ilişki ve kimlik kavramları üzerinden ‘günümüz Türkiye’sine cuk oturan’ bu oyunun ilk 10 dakikasındaki mastürbasyon sahnelerine tahammül edemeyip, salonu terk eden seyirciler oluyor. Turak, meseleyi şöyle özetliyor: “Oyunda başı kapalı bir bayan da, dili piercingli bir kız da kendisine göre bir şey bulabiliyor. Ama ilk 10 dakikada oyundan çıkan çok oldu. Gerçekten oyun boyunca mastürbasyon yapacağımı zannediyorlar galiba. Sadece yaşlı teyzelerden bahsetmiyorum. Geçenlerde, gayet modern görünen bir genç çift de çıktı oyundan. Delikanlı kız arkadaşının bir mastürbasyon sahnesi izlemesinden mi rahatsız oldu acaba?”
Yanıt oyunun yönetmeni Onur Ekren’den geliyor: “Oyunun derdi de bu zaten. Çünkü kimse böyle bir ana tanık olmak istemez. Hiç kimse spermiografi testi odasında izlenmek de istemez. Her seferinde bir iki kişinin oyundan çıkışı, bu yüzden beni rahatlatıyor. Demek ki oyunun meselesi seyirciye bu kadar kuvvetli ulaşıyor.”

OYUN PROGRAMI

Sen Olmak Nedir?, 11 Aralık Pazar günü saat 15.00, 18 Aralık Pazar günü 19.00, 20 Aralık Salı günü saat 20.30, 24 Aralık Cumartesi 15.00, 24 Aralık Cumartesi günü saat 20.30, 27 Aralık Salı günü saat 20.30’da Oyuncular Tiyatro Kahve’de. Tel: 0212 245 13 14.