Müşterilerim dünyanın her yanında, hangi trendi takip edeyim ki?

Güncelleme Tarihi:

Müşterilerim dünyanın her yanında, hangi trendi takip edeyim ki
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2006 00:00

Çocukluk yıllarında yaşıtları Red Kit okurken, o mobilya katalogları ve iç mimari dergileri karıştırıyordu. Doktor olmasını isteyen babasına rağmen, o da anne ve babasının gittiği yolu tercih etti ve sanatı seçti. Şanghay’da yaşayan Türk asıllı Avusturyalı mimar Genco Berk, tasarımları ve modaya inat geliştirdiği kendine has tarzıyla kıtalararası tercih edilen bir isim.

Sanat dolu bir evde büyüyüp, sanatı kendine meslek edinen Genco Berk, yaptığı çalışmalarla Şanghay’da kendinden sıkça söz ettiriyor. Çocukluğunu Almanya’da geçiren Berk, daha çocuk yaşta ilgisini çekmeye başlayan iç mimarlığa, 17 yaşındayken, aynı zamanda ressam olan babası Abdurrahman Öztoprak’ın mimari bürosunda projeler için sipariş listeleri hazırlayarak başlamış. Mimarlık öğrenimini ABD ve Türkiye’de tamamlamış. Trendleri takip etmek ve tasarımlarını sadece beklentilere göre şekillendirmek hiçbir zaman hedefleri arasında olmamış. Küreselleşen dünyada, kaybolan kültürler içinde, ortalama ve genele hitap eden tasarımlar yapmayı kendine yakıştıramamış ve çok farklı bir yol çizmiş. Amacı, kendine öz, sanatsal vizyona sahip işler yapmak olan Berk, bunu başarmış olacak ki, teklifi götüren değil, aranan kişi olduğunu söylüyor. Berk ile iç mimarlığını, tasarımlarını ve kıtalararası hayatını konuştuk.

İç mimarlığa bakışınız, anne ve babanızın ressam olmasından mı kaynaklanıyor?
/images/100/0x0/55eb338bf018fbb8f8b1ee0a


- Evet, kısmen öyle ama daha çok babamın Türkiye’de gerçekleştirdiği iç mimari projelerinde her zaman sanatçıların yapıtlarına yer vermesinden kaynaklanıyor. Ben de çalışmalarıma sanatsal gözle bakmaya çalışıyorum.

Çin’de proje yapmanın farkları neler?

- Restoran, bar ve işyerleri para kazanmak için açılan yerler. Bu nedenle fonksiyonları ve hedef kitleleri iyi tanıyor olmanız gerek. Çin’de bazen 1-2 hafta gibi bir kısa süre içerisinde tasarımınızı sunmanız ve tamamlamanız gerek. Bu çok kısa bir süre ama bu ülkenin şartları bu. Konut tasarımları ise yine belli bir zaman dilimi içinde tamamlanması gereken projeler olmakla beraber, başta 4-5 ay olarak öngörülen süre rahatlıkla müşterinin isteği üzerine bir yıla çıkabilir. Ben hepsinden zevk alıyorum ama genelde villa ve konutları tercih ediyorum.

Şanghay’da bir Türk bankası tasarladınız. Resmi bir kurumda işinizi özgürce yapabildiniz mi?

- Türkiye İş Bankası’nın Şanghay’daki ofisini yaparken zaman, bütçe ve bina yönetimin verdiği kısıtlamaların yanında, Müdür Tunç Türker’in kriterleri söz konusuydu. Sade ama kaliteli bir tasarım isteniyordu. Sanırım başarılı oldum ki, bu proje için "Şanghay’da bir ilk" tanımları yapıldı.

Dekorasyon yaparken trendlere sadık kalıyor musunuz? Yoksa tamamen bağımsız bir tarzınız mı var?

-
Çoğu zaman trendleri birer kıvılcım olarak algılıyorum. Gerisi, bana ve uzun yılların verdiği tecrübeme bağlı. Sonuçta kendi tarzımı uyguluyorum. Böyle de yapmak zorundayım çünkü müşterilerim Singapur, İspanya, Amerika, Endonezya, Yeni Zelanda, Türkiye, Hindistan ve Çin’den. Böyle olunca hangi trendi takip edebilirim ki?

DEKORASYON VE MİMARİ GLOBALLEŞİYOR

Türkiye dekorasyon konusunda dünya trendleriyle boy ölçüşebilecek düzeyde mi? Modayı ne kadar takip ediyoruz?

- Dünyadaki trendlerin Türkiye’de çok iyi bir şekilde uygulandığını düşünüyorum. Ama bu sürecin Türkiye’de gereğinden uzun sürdüğünü gözlemliyorum.

Mimaride her ülkenin ve kültürün kendine ait bir tarzı olması gerektiğini düşünüyor musunuz?

- Belirgin bir tarzdan bahsetmek gittikçe zorlaşıyor. Bu daha çok kendini ortak yaşam tarzlarını benimsemiş kitlelerinin seçenekleri olarak gösteriyor. Dünyanın birçok yerinde yapay bir Amerikan villa-site anlayışı söz konusu. Bunu Çin’in birçok kentinde, Türkiye’de ve başka birçok ülkede de görebilirsiniz. Bu ülkeler kendi kültürünü yeteri kadar araştırmadığından, bunu değerlendirmenin yollarını seçmediğinden ve işin kolayına kaçıp bazı popüler tarzları alıp kopyaladıklarından ötürü özenti bir tarz hakim.

Değişik kültürlere ait bir çok ülkede yaşadınız. Halkların kültürel farklılıkları global eğilimlerde buluşabiliyor mu?

-Bugün halkların kültürel farklılığı diye bir şeyden bahsetmek olası değil. Bu birleşmeyi ister istemez yaşıyoruz. Yeni kalkınan ülkelerde inşaat yatırımcılarının oluşturdukları sitelere bakmak yeterli. İki-üç tip apartman ya da villayı çoğaltarak yapılan siteler, popüler kültüre hitap ediyor.

İç dekorasyonda kültür farklılıklarından söz edilebilir mi?

- Dekorasyon da globalleşme yolunda. Bugün Çin’deki bazı zengin müşteriler zamanında Türkiye’de de hakim olan klasik tarzı benimsiyor mesela. Klasik tasarım tercihinin nedeni ise hálá çoğu kişinin sarayda yaşama tutkusundan kaynaklanıyor. Toplumlar belli süreçlerden geçiyor. Bu süreçleri tamamlayanlar, bir sonraki estetik basamağa çıkıyor. Burada genel kültür, gelir düzeyi ve eğitim de önemli tabii.

Genco Berk bugünlerde bir şarap firmasının Şanghay’daki showroomu, lüks bir İtalyan restoranının tadilatı, bir finans kuruluşunun ofisi ve Çin’in Yangzhou kentindeki konut projesinin örnek daireleri üzerinde çalışıyor. Berk, mobilya ve obje de tasarlıyor, sırada mobilya koleksiyonu var.

TUĞLA VE KİREMİTLE TARZ OLMAZ

Türkiye’nin tarihi dokusunun iç mimariye yansıtılması uzun zaman isteyen ve kim tarafından yapıldığına bağlı olarak değişik sonuçlar veren bir çalışma. Bir takım tuğla ve kiremit tiplerinin kullanılmasıyla bir tarzdan bahsetmek yanlış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!