2010’da moda günleri moda haftası olacak
Güncelleme Tarihi:
Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 02, 2010 00:00
2010’da Türkiye’de moda adına neler olacak, dünyaca ünlü hangi tasarımcılar İstanbul’a gelecek, hangi ünlü mankenler Türkiye için poz verecek, hangi yabancı markalar mağaza açacak, hangi Türk markaları biraz daha büyüyecek, Türk tasarımcılarının hali ne olacak meçhul. Sürprizlerle dolu bir yıl bizi bekliyor. Kesinlik kazanan tek şey İstanbul Moda Günleri’nin İstanbul Moda Haftası olduğu... 3-6 Şubat’ta gerçekleşecek. Etkinlikle ilgili detayları moda tasarımcıları ve komite üyeleri ile konuştum.
İSMAİL KUTLU (IFW Komite Başkanı, Gizia Yönetim Kurulu Başkanı)
30 bin kişi izleyecek
İstanbul Fashion Week 03-06 Şubat tarihinde 4 güne yayılacak. Bu kez Santral İstanbul’da olacağız. İlk mekânımız İTÜ/Taşkışla Kampusu, şehrin merkezindeki tarihi dokusuyla tüm ziyaretçileri çok etkilemişti. Santralİstanbul da konumu, altyapısı ve bünyesindeki diğer organizasyonun kalibresi anlamında çok uygun diye düşündük. Yaz aylarındaki organizasyonlar için İTÜ/Taşkışla oldukça geniş bir alan. Ancak kış ayları için pek uygun olmadığını düşünüyoruz. Santralİstanbul’da üç büyük dev çadır içerisinde olacağız. İddialı bir yola çıktık. Dünya moda takviminin önünde, dünya moda başkentlerinden daha önce moda adına konuşuyor olacağız. Hedefimiz öncelikle yabancı alıcıların dikkatini çekmek ve katılımlarını artırmak. Ayrıca yerli ve yabancı basının ilgi odağı olmak, moda takipçileri tarafından izleniyor olmak. İlk organizasyonumuzu 25 bin kişi izledi, bu kez 30 bini aşacağız diye düşünüyoruz.
BAHAR KORÇAN (IFW Komite Üyesi/Moda tasarımcısı)
Genç yetenekler arttı
Bu yıl genç yeteneklerin sayısında artış var. IFW’10 bünyesinde eski koleksiyonları veya daha önce başka moda haftalarında göstermiş oldukları koleksiyonları ile hiçbir yabancı moda tasarımcısı ve markayı kabul etmeyeceğiz. Zaman içerisinde IFW’ye katılan tasarımcı ve markaların uluslararası önemli ticari anlaşmalar yapabileceğine inanıyorum.
HAKAN YILDIRIM (IFW Komite Üyesi/Moda tasarımcısı)
Modanın coğrafyası olmaz
IFW’10’u Türk hazır giyim markaları ve tasarımcılarının uyum içinde çaldığı bir orkestraya benzetiyorum. İddiamız çok büyük, bu kez sesimizi tüm dünyaya bırakacağız. Modanın coğrafyası yoktur. New York, Paris ve Londra moda haftalarından bile önce gerçekleştirilen İstanbul Fashion Week, tüm katılımcılar için büyük avantaj sağlayacak.
YILMAZ YILMAZ (IFW Komite Üyesi/KOTON Yönetim Kurulu Başkanı)
Koton’un sürprizleri var
Koton, ağustos ayında gerçekleştirilen İstanbul Fashion Days bünyesinde, tasarımcı Hakan Yıldırım ile işbirliğinin lansmanını yapmıştı. Bence bu proje hazır giyim markaları açısından da çok önemli. IFW’10 gibi etkinliklerin moda endüstrisinde faaliyet gösteren bizim gibi markalar için çok olumlu girişimler olduğunu düşünüyorum. Temel beklentimiz Türk markaları için moda algısının yükselmesi tabii ki. Bir de Türkiye ve İstanbul’un sektör için bir destinasyon olarak dikkat çekmesi. IFD’09 henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen bu konuda oldukça başarılıydı. IFW’10’un daha da iyi olacağını düşünüyorum.
BURAK ÇELET (IFW Komite Üyesi/DESA Yönetim Kurulu Başkanı)
Blogger’lar da davetli
IFW için yapılan tüm iletişim çalışmaları ve uygulamaları, Türkiye’nin bu ilk resmi moda haftasını “arzu nesnesi haline getirmek” üzerine kuruldu. Öncelikle Türk tekstil ve moda sektörünün lider isimlerinin, daha sonra ise Türk kamuoyu ile yurtdışı basın ve alıcıların ilgisini çekebilecek bir iletişim yolu izliyoruz. Reklam yapmak yerine bazı medya grupları ve dergilerle stratejik işbirlikleri yaparak duyurularımızı destekliyoruz. Etkiyi artırmak için bu yıl Paris’te moda basınına yönelik bir basın toplantısı yapacağız. Dijital mecranın öneminin bilincinde olarak web sitemizi bir platform olarak kurguluyoruz. Hem yerel hem de uluslararası blogger’ların bu organizasyon konusunda farkındalığını yaratmak için çaba harcıyoruz.
ARZU KAPROL (IFW Komite Üyesi/Moda tasarımcısı)
İstanbul kartı tek başına yeterli değil
İstanbul benim en büyük ilham kaynağım. Bu kentin hâlâ gizemli bir tarafı var. Bu durum İstanbul Fashion Week’in özellikle yurtdışında göreceği ilgiyi artırır. Ama tek başına yeterli olmaz. Davetliler moda haftasında İstanbul’a heyecan verici bir tasarım görmek için geliyorlar. Yoksa İstanbul’a sadece turistik ziyaret için gelirlerdi. Bu anlamda tüm tasarımcılara ve markalara büyük iş düşüyor. Sadece moda tasarlamak değil, bütünü tasarlamak her şeyden daha değerli hale geliyor.
30 bin kişi izleyecek
İstanbul Fashion Week 03-06 Şubat tarihinde 4 güne yayılacak. Bu kez Santral İstanbul’da olacağız. İlk mekânımız İTÜ/Taşkışla Kampusu, şehrin merkezindeki tarihi dokusuyla tüm ziyaretçileri çok etkilemişti. Santralİstanbul da konumu, altyapısı ve bünyesindeki diğer organizasyonun kalibresi anlamında çok uygun diye düşündük. Yaz aylarındaki organizasyonlar için İTÜ/Taşkışla oldukça geniş bir alan. Ancak kış ayları için pek uygun olmadığını düşünüyoruz. Santralİstanbul’da üç büyük dev çadır içerisinde olacağız. İddialı bir yola çıktık. Dünya moda takviminin önünde, dünya moda başkentlerinden daha önce moda adına konuşuyor olacağız. Hedefimiz öncelikle yabancı alıcıların dikkatini çekmek ve katılımlarını artırmak. Ayrıca yerli ve yabancı basının ilgi odağı olmak, moda takipçileri tarafından izleniyor olmak. İlk organizasyonumuzu 25 bin kişi izledi, bu kez 30 bini aşacağız diye düşünüyoruz.
BAHAR KORÇAN (IFW Komite Üyesi/Moda tasarımcısı)
Genç yetenekler arttı
Bu yıl genç yeteneklerin sayısında artış var. IFW’10 bünyesinde eski koleksiyonları veya daha önce başka moda haftalarında göstermiş oldukları koleksiyonları ile hiçbir yabancı moda tasarımcısı ve markayı kabul etmeyeceğiz. Zaman içerisinde IFW’ye katılan tasarımcı ve markaların uluslararası önemli ticari anlaşmalar yapabileceğine inanıyorum.
HAKAN YILDIRIM (IFW Komite Üyesi/Moda tasarımcısı)
Modanın coğrafyası olmaz
IFW’10’u Türk hazır giyim markaları ve tasarımcılarının uyum içinde çaldığı bir orkestraya benzetiyorum. İddiamız çok büyük, bu kez sesimizi tüm dünyaya bırakacağız. Modanın coğrafyası yoktur. New York, Paris ve Londra moda haftalarından bile önce gerçekleştirilen İstanbul Fashion Week, tüm katılımcılar için büyük avantaj sağlayacak.
YILMAZ YILMAZ (IFW Komite Üyesi/KOTON Yönetim Kurulu Başkanı)
Koton’un sürprizleri var
Koton, ağustos ayında gerçekleştirilen İstanbul Fashion Days bünyesinde, tasarımcı Hakan Yıldırım ile işbirliğinin lansmanını yapmıştı. Bence bu proje hazır giyim markaları açısından da çok önemli. IFW’10 gibi etkinliklerin moda endüstrisinde faaliyet gösteren bizim gibi markalar için çok olumlu girişimler olduğunu düşünüyorum. Temel beklentimiz Türk markaları için moda algısının yükselmesi tabii ki. Bir de Türkiye ve İstanbul’un sektör için bir destinasyon olarak dikkat çekmesi. IFD’09 henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen bu konuda oldukça başarılıydı. IFW’10’un daha da iyi olacağını düşünüyorum.
BURAK ÇELET (IFW Komite Üyesi/DESA Yönetim Kurulu Başkanı)
Blogger’lar da davetli
IFW için yapılan tüm iletişim çalışmaları ve uygulamaları, Türkiye’nin bu ilk resmi moda haftasını “arzu nesnesi haline getirmek” üzerine kuruldu. Öncelikle Türk tekstil ve moda sektörünün lider isimlerinin, daha sonra ise Türk kamuoyu ile yurtdışı basın ve alıcıların ilgisini çekebilecek bir iletişim yolu izliyoruz. Reklam yapmak yerine bazı medya grupları ve dergilerle stratejik işbirlikleri yaparak duyurularımızı destekliyoruz. Etkiyi artırmak için bu yıl Paris’te moda basınına yönelik bir basın toplantısı yapacağız. Dijital mecranın öneminin bilincinde olarak web sitemizi bir platform olarak kurguluyoruz. Hem yerel hem de uluslararası blogger’ların bu organizasyon konusunda farkındalığını yaratmak için çaba harcıyoruz.
ARZU KAPROL (IFW Komite Üyesi/Moda tasarımcısı)
İstanbul kartı tek başına yeterli değil
İstanbul benim en büyük ilham kaynağım. Bu kentin hâlâ gizemli bir tarafı var. Bu durum İstanbul Fashion Week’in özellikle yurtdışında göreceği ilgiyi artırır. Ama tek başına yeterli olmaz. Davetliler moda haftasında İstanbul’a heyecan verici bir tasarım görmek için geliyorlar. Yoksa İstanbul’a sadece turistik ziyaret için gelirlerdi. Bu anlamda tüm tasarımcılara ve markalara büyük iş düşüyor. Sadece moda tasarlamak değil, bütünü tasarlamak her şeyden daha değerli hale geliyor.