İstanbul’un mor salkım gönüllüleri

Güncelleme Tarihi:

İstanbul’un mor salkım gönüllüleri
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2007 00:00

Mor salkım gönüllüleri Üsküdar’ı boydan boya mor salkımlarla donatmak için harekete geçti. Üç yıl önce Prof. Dr. Ümit Meriç, Hüseyin Emiroğlu, Sabiha Akardaş’ın başlattığı girişim Üsküdar Belediyesi’nin destek vermesiyle genişledi, etkinliğini artırdı. Grup üyeleri ilk olarak 2005’te Mihrimah Sultan Külliyesi’nin bahçesine 30 mor salkım dikmişti.

Geçen yıl Kanlıca Adile Sultan Korusu’na mor salkım fidanları diktiler. Geçen hafta ise Üsküdar Selimiye Camii’nde buluştular. Çocuklarla birlikte 60 mor salkım fidanı diktiler.

Aslında her şey, bundan on yıl kadar önce başladı. Diş hekimi, ÇEKÜL Vakfı üyesi İlhan Tayar, bir grup genç İstanbullu’yu yanına alarak Boğaziçi’ne erguvan tohumları serpmeye koyulmuştu. Sonbaharda topladıkları kurumuş erguvan çekirdeklerini boş arazilere serpen doğa dostları sayesinde İstanbul’daki erguvan sayısı ciddi bir artış gösterdi. Geçen yıl erguvan mevsiminde kaybettiğimiz İlhan Hanım’ın tabutunun üzeri erguvanlarla süslenmişti.

1999’da, reklam ve halkla ilişkiler uzmanı Hüseyin Emiroğlu, İstanbul’un sembol ağacı olan erguvanla tanıştı. Doç. Dr. Haluk Dursun’un rehberliğinde düzenlenen "erguvan turu"nda bu ağacın güzelliğine, önemine vakıf olan Emiroğlu, eline fotoğraf makinesini alıp İstanbul’un erguvanlarını tespit etmeye başladı. Bu arada her önüne gelene erguvan tutkusunu aşılamaya gayret etti. Bu çaba bir yıl sonra semeresini verdi, erguvan dostu bir grupla Erguvan Muhibleri adı altında bir sivil toplum girişimi oluşturdu. Ve o günden bu yana İstanbul’un kıyısına bucağına erguvan fidanları serpiştirmeye başladı.

FESTİVALE DÖNÜŞÜYOR

Erguvan gönüllülerinin etkinliklerine başından beri katılan sosyolog Prof. Dr. Ümit Meriç, aynı zamanda mor salkım sevdalısı. Mevsimi gelip de mor salkımlar açınca, en görkemli sarmaşıkların bulunduğu bahçeleri, eski köşkleri teker teker dolaşacak kadar çok seviyor bu bitkiyi. Dergilerde, gazetelerde kaleme aldığı yazıların satır aralarında mor salkımın soyluluğunu, güzelliğini anlatıyor. Ve sonunda erguvancıların içinden Mor Salkım Gönüllüleri adı altında bir alt grup çıkıyor. Erguvan Muhibleri’nin lideri Hüseyin Bey de bir müddet sonra mor salkımın büyüsüne kapılınca grup "İstanbul’da erguvan, Üsküdar’da mor salkım" sloganı çerçevesinde yeni bir yapılanmaya giderek orta yolu buluyor...

Mor salkımcılar, her yılın Hıdrellez haftasında Üsküdar’da mor salkım etkinlikleri yapmaya karar veriyor. Üsküdar
/images/100/0x0/55eb431bf018fbb8f8b5cb0d
Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü Sabiha Akardaş ve Fidanlık Şefi Filiz Gürsoy Bıyık’ın da mor salkım gönüllüleri içinde yer alması bu girişimin önünü açıyor. Bu yılki etkinlik III. Selim’in yaptırdığı Selimiye Kışlası’nın bitişiğindeki Selimiye Camii’nden başlatıldı. Burhan Felek Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin de katılımıyla gerçekleştirilen fidan dikimi öncesinde Ümit Meriç ve Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır, birer konuşma yaptı. Mor salkımın, İstanbul’u daha çok sevmemizi sağlayan bir sarmaşığın önemini anlattılar. Tören, Selimiye Camii bahçesindeki 205 yıllık çınarların, çiçeklenmiş at kestanelerinin gölgesine 60 mor salkım fidanının dikilmesiyle sona erdi.

Grup daha çok kenti, semti mor salkımla tanıştırmak istiyor. Ancak sorun fidan yetersizliği. Seralardaki fidanların büyük bölümü, her yıl olduğu gibi, İran’a ihraç edilmiş. Üsküdar Belediyesi, gelecek yıl dikilecek fideleri şimdiden sipariş vermeyi planlıyor. 1000 civarında mor salkım alınacak ve gelecek yıl bugünlerde düzenlenecek Mor Salkım Festivali’nde semte dikilecek.

PROF. DR. ÜMİT MERİÇ

Servi revana sarılmış bir mor salkımdır Üsküdar


Üsküdar’ı mor salkımla özdeşleştirmem çocukluk hatıralarıma uzanıyor. Nacak Sokak’taki evimizin bahçesindeki büyük fıstık çamına sarılmış bir mor salkım vardı. Büyüdükçe bir dalı çamın yükseklerinden aşağılara kadar sarktı. Bu dalın altında bir havuz vardı. Mor salkıma sarılıp havuzun bir kenarından diğerine uçarcasına geçerdim. Komşumuz da bahçesindeki çardağa bir mor salkım dikmişti. Zamanla önündeki seti aşıp, alt bahçedeki kocaman serviye sarıldı. Onu gördükten sonra "Servi revana sarılmış mor bir salkımdır Üsküdar" şiirimi yazmıştım. Üsküdar’ın yine çocukluk yıllarımdaki gibi mor salkımlarıyla ünlü bir semt olmasını arzu ediyorum.

MURAT PİLEVNELİ

Monet tablolarındaki kadar güzeldir


Murat Pilevneli, farklı bir peyzaj mimarı. Babası ünlü ressam Mustafa Pilevneli’nin etkisiyle olsa gerek oluşturduğu tüm peyzajları resimle doğanın bir kompozisyonu şeklinde yapıyor. Bir mor salkım sevdalısı olan Murat Bey’in internet ortamında www.bahcevan.com başlıklı bir sitesi var. Bakın mor salkımı nasıl anlatmış: ""Mor salkım (Wisteria sinensis) sarmaşığı aslında çok arsız bir bitkidir. Tutunacak bir destek bulduğunda birkaç senede Monet tablolarındaki empresyonist hissi verebilir. (Monet’nin de aslında bahçıvan olduğunu biliyorsunuz herhalde. Yolunuz Fransa’da onun yaptığı Giverny Bahçesi’ne düşerse esas gösteriyi orada görün siz!) Mor salkım hızlı gelişir, toprak seçimi yoktur. Killi, kireçli, asitli, bakım yapılabilecek her yerde gelişir. Bu arada bu bitkinin Türkiye’de pek kullanılmayan bir yetiştirilme şekli de var. Otobanlardaki dik şevlerde yer örtücü gibi de kullanılıyorlar. Hava kirliliğine de dayanıyor. 1950’li ve 1960’lı yılların modern yapılarında, çimlerin üzerindeki metal konstrüksiyonlar heykel gibi kullanılıp mor salkımlarla sardırılmış, sahte ağaççıklar yaratılmış. Günümüzde Uzakdoğu’da pek çok parkta örnekleri var. Mor salkım zaten tipik bir Uzakdoğu bitkisi. İlginç parfümü de cabası.

Mor salkımın beyaz türü de var. Sarısı yok ama bu çiçeğe çok benzeyen değişik bir ağaç doğada var. İsmi laburnum watereri. Müthiş zehirli, İngilizler çok meraklı buna. Metal tellerle, ağacı yetişirken pergola gibi büküyorlar. Ama mor salkım daha havalı. Çünkü bu çiçekler daha uzun. Mor salkımın budanması da özel. Yaza doğru çiçekler geçtikten sonra yapılıyor."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!