Ce-He-Pe...

Ecevit iktidardan düştü, Dünya Bankası kasayı kapadı. 30 yılda bir proje, oysa Türkiye 40 bin köye sahip. Her bölgeye yaymak için siz hesap edin kaç yıl gerekecekti.

CHP’nin solunda ise akılda kalan tek şey yok. Yakın tarihe göz atınca akılda kalan “hizip” yönetimi sayesinde “tek lider”, “tek ses”li sistem halen hâkim.

Tabii ki “tek lider” olacak, ikibaşlılık olacak değil ama ya çok seslilik nerde?

Sosyal politikalar neden raflarda naftaline bulanmış durumda?

Nerde gençlere şans verilmesi?

Kadınlar Kotası hani kaldırılacaktı?

Hani kadınlara daha fazla şans verilecekti?

Gençler ve bilim adamları güya yönetime ağırlıklarını koyacaktı?

Bunların hepsi palavradan ibaretmiş meğer.

Şimdi yine Kurultay zamanı.

Yine sözde gençler ve kadınlar yönetime taşınacak vaatleri bol keseden ortalıkta dolaşıyor.

TBMM açıldıktan sonra CHP Grup Başkanvekillikleri seçimleri yapılırken bile CHP Genel Başkanı 40 yıllıkları taşıdı yönetime.

30 yıl öncesi CHP’nin “hizip” başlarını getirdi yönetime.

Hizip üstadı “baş”lar, Deniz Bey’in her sözüne “başüstüne beyefendi” diyen eski takımın asları..

Fazla haksızlık yapmamaya çalışıyorum ama Ali Topuz ve Kemal Anadol isimlerinin grup başkanvekili olması bizi nedense 30 yıl önceki CHP’ye götürüyor.

Onun için genç yeteneklere, bilim adamlarına, politikaya ısınmış ve üretime hazır kadınlara bu partide göstermelik şanslar verilecek.

Sonra yine “tek ses - tek nefes”li yönetim biçimi sürecek.

Yanılmayı çok ama çok isterim.

Bu kurultay beni yanıltsın, mahcup etsin görelim.

TBMM’de gerçekten sosyal politikalar üreten, hakiki solculara ihtiyaç var.

Hem iyi muhalefet yapabilmek, hem de gelecekte CHP’nin iktidara taşıyabilmek için.
İktidara geldiklerinde çok şey yaparlar mı?.

Neyse yani…

Sevgiler,

Sezai