Çarkıfelek onu kesmiyor

Kanal D'de yayınlanan Çarkıfelek'in sunucusu Mehmet Ali Erbil, bu sene en iyi erkek sunucu dalında Altın Kelebek kazandı. Halkın oylarıyla seçilmenin büyük bir onur olduğunu belirten ünlü şovmen, yine de bundan sonra biraz daha sanatsal ağırlıklı projelerde yer almak istediğini söylüyor...

O, televizyon izleyicilerinin en sevdiği sunucu olarak yerini uzun zamandır koruyor. Hafta içi her akşam Kanal D ekranlarında, birbirinden komik esprileriyle izleyenleri kahkahaya boğan Mehmet Ali Erbil, bu sene de en iyi erkek sunucu dalında Altın Kelebek ödülünü kazandı. Onunla, ödül almanın hazzından, hayranlarının yoğun ilgisinden ve sanatsal ağırlıklı film projesi hayalinden konuştuk...

Bu kaçıncı ödülünüz? Ne ifade ediyor Altın Kelebek size?

Üç ya da dördüncü ödülüm olması gerekiyor. Tam olarak emin değilim. Tabii anlamı daha farklı diğer ödüllere göre. Bütün bir yıl boyunca televizyon izleyenlerinin en beğendikleri sanatçıları kendi özgün iradeleriyle seçmeleri sonucu kazanılan bir ödül bu. Bu yüzden, daha derin anlamlı ve çok daha hoş bir ödül olarak kabul ediyorum...

Basın mesuplarının sizi gördükleri yerde hücum edercesine üzerinize gelmeleri sizi ne kadar rahatsız ediyor?

Tabii ki huzursuz etmiyor diyemem. Ama zaman içinde buna alışıyoruz. Günlük işlerimizin bir parçası gibi oluyor açıkçası. Zaten alışmak da zorundasınız. Mecburen, çünkü medyanın gözü önündesiniz, işiniz bu. Arada bir kendi kendinize kalmak istediğinizde bile, çok fazla imkan olmuyor buna. Hatta hiç olmuyor da diyebilirim. Ama dediğim gibi, alışınca, insanı fazla rahatsız etmiyor artık...

Kendinizi oyuncu olarak mı, sunucu olarak mı, şovmen olarak mı tanımlarsınız?

Ben oyuncuyum öncelikle. Kalanlar, oyunculuğumun getirdiği işler diyebilirim. Çünkü mesleğiniz oyunculuk olunca, sunuculuk da, şovmenlik de, onun arkasından geliyor. Gerektirdiği işler gibi görüyorum bir yandan. Ama ilk göz ağrım ve esas mesleğim olarak sadece oyunculuk var...

Oyunculuk adına bundan sonraki projeleriniz neler olacak?

Film çalışmalarım var. Ve film çalışmalarım ağırlıklı olarak da devam edecek. Çarkıfelek zaten devam ediyor. ‘‘Tatlı Kaçıklar’’ dizisi beş yıldır ekranlarda. En uzun soluklu dizilerden biri halinde şu anda. Bununla da gurur duyuyoruz tabii. Ama benim için en gündemde olan ve en çok yapmak istediğim, film çalışmalarına devam etmek...

Erkek dediğin sevgilisi hakkında konuşmaz

Aşk hayatınız hakkında çıkan söylentilere cevap vermek isteseniz; neler söylemek ve hangi noktaları açıklığa kavuşturmak isterdiniz?

Bu konuda pek konuşmak istemiyorum doğrusu. Çünkü bir erkeğe yakışmaz diye düşünüyorum. İşte şununla beraber oldum, bu kadar sürdü. Öbüründen şu zamanda ayrıldım; bir daha görüşmedim gibi beyanatlar vermek, benim tarzım değil. Zaten bir erkeğin bunu yapmasını da hiçbir zaman hoş karşılamıyorum. Kimsenin de karşılayacağını sanmıyorum...

Ödül almak ve onun ötesinde halk tarafından yaptığınız işte ‘‘en iyi’’ seçilmek ne hissettiriyor insana?

İnsanı çok onurlandırıyor. Özellikle böylesine önemli kuruluşlar ve halk tarafından verilmesi çok önemli ödülün. İnsan yaptığı işe daha da bir dört elle sarılıyor. Yani, ödül almak motive ediyor sanatçıyı. Yaptığı işin verimini ve özgüvenini arttırıyor. Monotonluktan da kurtarıyor insanı. Böylelikle, daha da bir şevkle sarılabiliyorsunuz mesleğinize. Çünkü sizi sevenleriniz seçiyor.

Hayranlarınızdan uygunsuz teklifler aldığınız oluyor mu?

Hiç öyle uygunsuz teklif almıyorum. Seks ilahı gibi görmüyorlar hayranlarım beni. Tabu gibi veya ulaşılmaz biri gibi de görmüyorlar. Çok farklı benim hayran kitlem. Bana yaklaşımları çok farklı. Sanırım, Türkiye'de hiçbir sanatçının benimki gibi bir hayran kitlesi de yoktur. Yani bana davranılan gibi davranılan sanatçı var mıdır ki? Bana yaklaşımları daha çok, onların yakın arkadaşıymışım gibi oluyor. Sıcak ve samimi bir ilişki var aramızda. Beni nasıl gördüklerini ve ne kadar sevdiklerini biliyorum ben...

Bundan sonrası için planlarınız neler?

Mümkün olabildiğince, seyircinin ilgisi sürdükçe şov dünyasının içinde olacağım. Sanatsal ağırlıklı filmler çekmek istiyorum. İşin gerçeği şu ki, şu anda yaptığım işler beni tam olarak sanatsal açıdan tatmin etmiyor. Gerçi stand-up şovlarına çıkıyorum, onlar daha çok tatmin ediyor egomu. Ama stand-up'lar da her zaman olmuyor biliyorsunuz.

Öte yandan, her akşam Çarkıfelek'te yaptığım iş de şovmenlik, çünkü insanlarla içiçe olabiliyorum. İstediğim gibi davranabiliyorum orada. Yine de, ne olursa olsun, daha çok sanatsal içerikli filmlere imza atmak istiyorum. Benim sanatsal tarafımı tam olarak tatmin edecek birşeyler yapmalıyım. Film çekmek de bunun bir parçası olarak görünüyor zaten. Ama sanatsal ağırlıklı olursa. Ancak o zaman kendimi iyi hissedeceğim.