Meksika çoğu Amerikan filminde hep bir dekor olarak kullanılagelmiştir.Genellikle de suçlular, gangsterler, kalpazanlar soluğu Meksika'da alırlar.Oysa bu kez
film, Meksikalı adı verilen bir tabancanın çevresinde oluÅŸmuÅŸ efsane üzerine oturtulmuÅŸ.Efsanelerin birinci özelliÄŸidir.Herkes efsaneyi kendine göre anlatır, bu da ona bir zenginlik kazandırır.Efsanenin üstüne bir mafya öyküsü de yerleÅŸtirilince, doÄŸrusu film seyredilir olmuÅŸ.Ãœstelik iki ÅŸehirde, iki serüven biribirine paralel geliÅŸmelerle yürürken, seyirci sıkılmıyor.Brad Pitt filmde neden olduÄŸu bir kaza sonucunda ünlü bir mafya babasının yakalanmasına neden olunca ceza olarak o örgütte çalışmak zorunda bırakılmış acemi taÅŸeronu canlandırıyor.Öylesine sakar olsa da, her iÅŸi yüzüne gözüne bulaÅŸtırsa da onu bırakmıyorlar ve en pis iÅŸleri veriyorlar. Cezası ise mafya babasının hapisten çıkana kadar sürecek.Son iÅŸi Meksika'ya gidip Meksikalı adı verilen bir antika silahı ve Baba'nın yeÄŸenini getirmektir. Ä°ÅŸi yapmak zorundadır ama sevgilisi Julia Roberts buna karşı çıkar ve onu terkeder.MEKSÄ°KA’NIN LANETÄ°Meksikalı'nın efsanesi ve laneti ile orada tanışır sakar tetikçimiz.Bir sürü terslik başına gelince ve gönderildiÄŸi iÅŸin kokusu çıkınca sevgilisi de silahın karşılığı olarak kaçırılır.Julia Roberts, her zaman olduÄŸu gibi, olaÄŸanüstü doÄŸal bir ÅŸekilde rehineyi yorumluyor.Brad Pitt o kadar yakışıklı ve düzgün bir yüzü var ki, bir de oyunculuk yapmasına gerek kalmıyor.Filmin en önemli oyuncusu bence Gene Hackman, beÅŸ dakikalık rolündeki performansı ile oyunculuk budur diyor.Â
button