Bozmayın kafasını
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2006 00:00
Marsilya’da oynarken hocası Alain Perrin ile tartıştı. Bu maçtaki performansınızı hiç beğenmedim. Hata yaptınız diye bağırdı. Fransa’da ve Belçika’da yılın kalecisi seçildi. Jean Tigana, onun için kefilim diyor.
HENÜZ gerçek kimliğine ve fiziğine kavuşamadı. İdmanlarda fazla kilolarını eritmek için ekstra çalışmalar yapıyor.
Az kaldı, bir iki hafta içinde Beşiktaş kalesine, o tombul görüntüsünden sıyrılmış, tığ gibi bir Runje geliyor.
En belirgin özelliği, bir libero gibi oyuna katılma isteğidir. Boş bir alan görürse, kalesinden çıkar ve topla birlikte 30-35 metrelik deparlar atar. Ve ayağındaki topla pozisyon yaratır arkadaşlarına...
Bu gibi çıkışlarda riskten kaçar. Bir tehlikenin yaklaştığını hissederse, topu hemen ayağından çıkartır. Gerekirse, hiç düşünmeden dışarı vurur ve koşar adımlarla kalesine döner.
Böyle pozisyonlarda savunma arkadaşları ile bazı sürtüşmelere girebilir. Runje’nin topla hareketlendiği anda, defanstan biri kaleyi kontrolde gecikirse...
Vay haline!
Kaleyi boş bırakana bir-iki laf etmeden yerine dönmez. İşte burada, Hırvat kalecinin bir yönü gün ışığı gibi ortaya çıkar...![/images/100/0x0/55eabc7df018fbb8f8936e94]()
Biraz fevri ve sinirlidir. Ama saman alevi gibi. Parlar sonra söner!
Her şeye karşın takım arkadaşlarına yaklaşımı sıcak ve candandır. Sevecendir.
* * *
RUNJE, açık yüreklidir. düşündüğünü hiç gevelemeden haykırır. Bazen ses tonunu ayarlayamaz ve başı belaya girer. 2003 sezonunda Marsilya’da oynarken, Real Madrid’e 4-2 yenildikleri maçtan sonra Teknik direktör Alain Perrin ile tartıştı. Ve yine dilini tutamayıp bağırdı...
Bu maçtaki performansınızı hiç beğenmedim. Yanlış yaptınız!
Alain Perrin hiç sesisini çıkarmadı. Ancak, bir kenara not etti. Ve ünlü Barthez’in transferinden sonra da Lunje’yi kızağa çekti.
Bu kavganın nedenini merak ettim. Ve araştırdım. Runje, önündeki iki stoper’le pek anlaşamıyormuş.
Alain Perrin, ikisini de oynatınca, Runje’nin kafası bozulmuş. Bir de yenilgi gelince, Hırvat kaleci çılgına dönmüş...
Runje, Fransa’da üç, Belçika’da 2 kez yılın kalecisi seçildi.
Ve o yıllarda toplam 8 sarı, bir kere de kırmızı kart gördü. Bir kaleci için biraz fazla gibi geldi bana...
Ceza alanı içindeki Runje’nin özelliklerini ise, şöyle sıralayabilirim...
3 Rakiple bire bir kaldığı pozisyonlarda çok dikkatli ve etkilidir. Rakibi kolaylıkla bozabilir.
3 Zor pozisyonlarda son çare olarak ayaklarını devreye sokar. Ayaklarını da elleri gibi kullanır.
3 Özellikle penaltı atışlarında ayrı bir beceri sahibi. Sezgileri mükemmel. Kardeşi onun için bir penaltı canavarı diyor.
3Kötü yönlerini öğrenmek için bazı dostlara aradım... Aldığım bilgiler birbirinin benzeriydi...
3Hava toplarında ara sıra basit hatalar yapıyor. Blokajları zayıf.
Belçikalı spor yazarları, Runge’nin eksik yönlerini anlatırken, onu genelde, modern ve Avrupa’nın iyi kalecilerinden biri gibi yorumladılar.
* * *
RUNJE’yi bir de menajeri Ceylan Çalışkan’a sordum. İyi yönlerini anlattı. Sonra güldü ve ekledi...
Kötü yönlerini de başkasına sor abi!
Yine de ağzından kaçırdığı lafı hemen kaptım... Başkalarının söylediğini o da tekrarladı...
Sahada biraz sinirlidir. Tek nedeni de aşırı konsantrasyon...
Nasıl yani?
Oyun başladıktan sonra gözü hiçbir şeyi görmez. Yediği gole hemen tepki gösterir. Ama çabuk toparlanır.
Ceylan Çalışkan, bu transferi gerçekleştirmek için iki ay çalışmış. Standard Liege, Runje’nin bonservisi için 2.5 milyon Euro istemiş. Ceylan işi 1 milyon Euro’ya kapatmış.
Bu iş nasıl oldu diye sordum.
Dedi ki...
Standard Liege Başkanı Luciano Donofrio ile aram iyidir. Yine de zorladı beni. Ve lütfen Runje’yi bizden alma diye ricada bulundu. Sonra baktı ki kararlıyız, ses çıkartmadı.
Anlaşma sağlandıktan sonra başkan, Ceylan’a bir teklifte bulunmuş...
Sana 2 milyon Euro’luk bir çek vereyim, bize Runje gibi bir kaleci bul!
* * *
RUNJE, 30 yaşında 1.85 metre boyunda. Evli ve 5 yaşında bir oğlu var. Türkiye’deki kalecilerden Rüştü’yü tanıyor ve beğeniyor.
Oscar Cordoba için de olumlu şeyler söylüyor. Ve iyi bir kaleci olarak yorumluyor. Runje, Belçika ve Fransa’daki yıllarında istikrarlı bir tablo çizdi.
Ancak Marsilya’nın, Fabien Barthez’i transfer etmesinden sonra moralman dağıldı.
Yedek beklemeye hiç alışamadı. Ve Belçika’ya kaçtı.
O, artık Beşiktaşlı. Tigana, Runje’yi ısrarla istedi ve bu transferi gerçekleştirdi. Ona güveniyor ve inanıyor. Ve Fransız hocanın söyleyişine göre...
Beşiktaş kalesini sağlama aldı. Runje’ye kefilim.
YARIN: BAKİ (BJK)
Az kaldı, bir iki hafta içinde Beşiktaş kalesine, o tombul görüntüsünden sıyrılmış, tığ gibi bir Runje geliyor.
En belirgin özelliği, bir libero gibi oyuna katılma isteğidir. Boş bir alan görürse, kalesinden çıkar ve topla birlikte 30-35 metrelik deparlar atar. Ve ayağındaki topla pozisyon yaratır arkadaşlarına...
Bu gibi çıkışlarda riskten kaçar. Bir tehlikenin yaklaştığını hissederse, topu hemen ayağından çıkartır. Gerekirse, hiç düşünmeden dışarı vurur ve koşar adımlarla kalesine döner.
Böyle pozisyonlarda savunma arkadaşları ile bazı sürtüşmelere girebilir. Runje’nin topla hareketlendiği anda, defanstan biri kaleyi kontrolde gecikirse...
Vay haline!
Kaleyi boş bırakana bir-iki laf etmeden yerine dönmez. İşte burada, Hırvat kalecinin bir yönü gün ışığı gibi ortaya çıkar...
Biraz fevri ve sinirlidir. Ama saman alevi gibi. Parlar sonra söner!
Her şeye karşın takım arkadaşlarına yaklaşımı sıcak ve candandır. Sevecendir.
* * *
RUNJE, açık yüreklidir. düşündüğünü hiç gevelemeden haykırır. Bazen ses tonunu ayarlayamaz ve başı belaya girer. 2003 sezonunda Marsilya’da oynarken, Real Madrid’e 4-2 yenildikleri maçtan sonra Teknik direktör Alain Perrin ile tartıştı. Ve yine dilini tutamayıp bağırdı...
Bu maçtaki performansınızı hiç beğenmedim. Yanlış yaptınız!
Alain Perrin hiç sesisini çıkarmadı. Ancak, bir kenara not etti. Ve ünlü Barthez’in transferinden sonra da Lunje’yi kızağa çekti.
Bu kavganın nedenini merak ettim. Ve araştırdım. Runje, önündeki iki stoper’le pek anlaşamıyormuş.
Alain Perrin, ikisini de oynatınca, Runje’nin kafası bozulmuş. Bir de yenilgi gelince, Hırvat kaleci çılgına dönmüş...
Runje, Fransa’da üç, Belçika’da 2 kez yılın kalecisi seçildi.
Ve o yıllarda toplam 8 sarı, bir kere de kırmızı kart gördü. Bir kaleci için biraz fazla gibi geldi bana...
Ceza alanı içindeki Runje’nin özelliklerini ise, şöyle sıralayabilirim...
3 Rakiple bire bir kaldığı pozisyonlarda çok dikkatli ve etkilidir. Rakibi kolaylıkla bozabilir.
3 Zor pozisyonlarda son çare olarak ayaklarını devreye sokar. Ayaklarını da elleri gibi kullanır.
3 Özellikle penaltı atışlarında ayrı bir beceri sahibi. Sezgileri mükemmel. Kardeşi onun için bir penaltı canavarı diyor.
3Kötü yönlerini öğrenmek için bazı dostlara aradım... Aldığım bilgiler birbirinin benzeriydi...
3Hava toplarında ara sıra basit hatalar yapıyor. Blokajları zayıf.
Belçikalı spor yazarları, Runge’nin eksik yönlerini anlatırken, onu genelde, modern ve Avrupa’nın iyi kalecilerinden biri gibi yorumladılar.
* * *
RUNJE’yi bir de menajeri Ceylan Çalışkan’a sordum. İyi yönlerini anlattı. Sonra güldü ve ekledi...
Kötü yönlerini de başkasına sor abi!
Yine de ağzından kaçırdığı lafı hemen kaptım... Başkalarının söylediğini o da tekrarladı...
Sahada biraz sinirlidir. Tek nedeni de aşırı konsantrasyon...
Nasıl yani?
Oyun başladıktan sonra gözü hiçbir şeyi görmez. Yediği gole hemen tepki gösterir. Ama çabuk toparlanır.
Ceylan Çalışkan, bu transferi gerçekleştirmek için iki ay çalışmış. Standard Liege, Runje’nin bonservisi için 2.5 milyon Euro istemiş. Ceylan işi 1 milyon Euro’ya kapatmış.
Bu iş nasıl oldu diye sordum.
Dedi ki...
Standard Liege Başkanı Luciano Donofrio ile aram iyidir. Yine de zorladı beni. Ve lütfen Runje’yi bizden alma diye ricada bulundu. Sonra baktı ki kararlıyız, ses çıkartmadı.
Anlaşma sağlandıktan sonra başkan, Ceylan’a bir teklifte bulunmuş...
Sana 2 milyon Euro’luk bir çek vereyim, bize Runje gibi bir kaleci bul!
* * *
RUNJE, 30 yaşında 1.85 metre boyunda. Evli ve 5 yaşında bir oğlu var. Türkiye’deki kalecilerden Rüştü’yü tanıyor ve beğeniyor.
Oscar Cordoba için de olumlu şeyler söylüyor. Ve iyi bir kaleci olarak yorumluyor. Runje, Belçika ve Fransa’daki yıllarında istikrarlı bir tablo çizdi.
Ancak Marsilya’nın, Fabien Barthez’i transfer etmesinden sonra moralman dağıldı.
Yedek beklemeye hiç alışamadı. Ve Belçika’ya kaçtı.
O, artık Beşiktaşlı. Tigana, Runje’yi ısrarla istedi ve bu transferi gerçekleştirdi. Ona güveniyor ve inanıyor. Ve Fransız hocanın söyleyişine göre...
Beşiktaş kalesini sağlama aldı. Runje’ye kefilim.
YARIN: BAKİ (BJK)