Bir prensesin düşüşü

“Hayatım ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi. İyi ki diziyi seyrettim; insan az çok başına gelebilecekleri tahmin edebiliyor. Bu röportajı da hemen basmanız şart. Sonra başıma neler gelecek ben de bilmiyorum.” Bu sözler, 2013’te konuştuğumuz Gülnara Kerimova’nın o dönemdeki öngörüleri... Ve geçen hafta, bir dönem ‘Özbekistan prensesi’ olarak adlandırılan Kerimova hakkında çıkan son haber: İki çocuk annesi Gülnara, 1.5 milyar dolar değerinde yolsuzluk ve çetecilik iddialarıyla gözaltına alındı... Bunun ‘kötü haber’ olduğunu düşünüyorsanız, 2016’ya dönelim: “Kerimov’un kızı Gülnara’nın zehirlendiği, cenazesinin törensiz gömüldüğü, mezarının kimse bulmasın diye buldozerle imha edildiği iddia ediliyor.”

Gülnara, yaşam öyküsünü Muhteşem Yüzyıl’a benzetse de, Hürrem Sultan’ın yaşamı bile bu denli entrika dolu değildi. İşkadını, diplomat, tasarımcı, şarkıcı olan 45 yaşındaki prensesin iniş çıkışlarla dolu yol haritasına bakalım...

Gülnara, Özbekistan’a 27 yıl hükmeden İslam Kerimov’un gözbebeğiydi. Babasından sonra devlet başkanı olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Hayli donanımlıydı: Harvard Üniversitesi mezunuydu, beş dil biliyordu. Uzakdoğu sporlarına meraklı, siyah kuşak sahibiydi. Marifetleri bununla da bitmedi: ‘Googoosha’ ismiyle liste başı single’lar çıkardı. Parfüm piyasaya sürdü, Chopard için tasarımlar yaptı. Çıkardığı koleksiyon New York Moda Haftası’nda sergilendi.

Ülkesinde onun hakkındaki görüşler iki cepheye ayrıldı. Kimilerine göre bir ikondu, kimilerine göre ‘diktatörün hırslı kızı’. WikiLeaks belgelerinde ‘Özbekistan’ın en nefret edilen insanı’ olarak tanımlanıyordu. Sebebi, uluslararası jet-set âlemlerinde parlamasıydı. 2003’te İslam Jr. ve Iman adlı iki çocuğunun babası, Mansur Maqsudi’den boşandıktan sonra Monaco-Cannes-New York hattında daha çok gezmeye başladı. 1.82’lik boyu ve güzelliğiyle playboy’ları peşinden koşturdu. Servet, sınırsız güç, şöhret, güzellik... Sıradan birinin hayal ettiği her şey, onun günlük rutininin bir parçasıydı.

Yolsuzluk ve çıplak fotoğraflar

Gülnara için rüzgârın yönü, 2013 başında değişmeye başladı. İngiltere, İsviçre ve Dubai’de bir milyar dolar değerinde hesaplarının olduğu, yolsuzluklara karıştığı, Taşkent Müzesi’ni soyup soğana çevirdiği, yürüttüğü eserlerle evini dekore ettiği söylendi. Üstüne, yarı çıplak fotoğrafları internette dolaştı. Bunlar, onu babasının gözünden düşürdü.

Gülnara sakin davranmak yerine, durumdan annesi Tatyana ve kardeşi Lola’yı sorumlu tuttu. Twitter’dan onlara savaş açtı. Akabinde, dört ay sırra kadem bastı. Kayıp prensesi, 7 Aralık 2013’te Hürriyet Pazar buldu. Röportajımızda durumunu şöyle anlattı: “Her şey Lola’nın BBC’ye verdiği röportajdan sonra başladı. İsviçre’den 400 milyon dolar transfer etmeye çalışırlarken yakalandılar. Anne-kız kendilerini aklamaya çalıştılar. Hareketleri babamın itibarını zedeleyecek olsa da, sadece kendilerini önemsediler. Beni günah keçisi yaptılar. Hakkımda, ucuz iddialarla dolu karalama kampanyası yürütüldü...”

GÜLNARA KERİMOVA 2013'TE HÜRRİYET PAZAR'A BUNLARI SÖYLEMİŞTİ

Dürüst davranmam gerekirse, röportaj boyunca manipülatif tavrı olan Kerimova’nın, hakkındaki kampanyaları abarttığını düşünüyordum. Ama röportajdan sonra, Özbek basınında benim hakkımda bile karalama kampanyası başlatılması, aldığım üstü kapalı tehditler, ona bazı açılardan inanmama neden oldu.
Özbek güzel, İngiliz The Guardian gazetesine bir röportaj daha verdi; bu, onun için sonun başlangıcıydı.

Sonun başlangıcı: Gülnara’nın son görüntüsü. Ekim ayında ev hapsi için götürülürken...

2014’te ev hapsine mahkûm edildiği, akabinde akıl hastanesine kapatıldığı yazıldı. Babası 2016’da ölünce, cenazesine gitmesine bile izin verilmedi. En son ‘öldü’ söylentisi çıktı. Şimdi de gözaltında olduğu... Oğlu İslam Kerimov “Bir köpeğe bile böyle davranamazsınız, annem nerede, bize gösterin” dese de, bugüne kadar durumu net değil; elde sadece iddialar var.

Gözden düşen Gülnara, yolsuzluktan çeteleşmeye, hakkında iddia edilen pek çok şeyi yapmış olabilir. Ancak, adil yargılanmak herkesin hakkı. Akıbeti ne olacak bilinmez ama gelin, hayatının bu bölümünü, kendi sözleriyle özetleyelim: “Politika dünyadaki en kirli şeydir. Para, hırs ve güç her şeyi değiştirir. Kıskançlık ve haset olur, evdeki birliği bile bozar. ”

SON 24 SAATTE NE OLDU?