Aşkın tarifini yaptılar

Güncelleme Tarihi:

Aşkın tarifini yaptılar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2007 00:00

Demet Akbağ ile Sedef İybar, farklı alanlarda yetenekleri öne çıkmış iki kız kardeş.

Haberin Devamı

Akbağ oyuncu ve tiyatrocu kimliğiyle, İybar yemek programıyla gündemde. Hello dergisine konuşan ikili, İybar'ın evinde mutfaktaki yeteneklerini sergilerken "aşkın tarifi"ni de yaptı.

NTV yayınlanan "Hiç Bunları Kendine Dert Etmeye Değer mi?" adlı yeni programınız beğeni topluyor. Hayırlı olsun. Sırada neler var?

Aşkın tarifini yaptılar
- Demet Akbağ: Bu yıl hareketli bir oyunculuk yılı olmayacak, öyle görünüyor. Fazla mükemmelliyetçi ve titizim. İçime sindiği zaman tiyatro yapacağım. Yeni dizi teklifleri var ama Ocak ayından sonra düşünüyorum. Bu program bana şimdi çok iyi gelecek. TV’nin en uzun isimli sohbet programı. Her haftanın konusu belli, o çerçevede konuk alıyoruz. Onlarla haftanın konularını tartışıyoruz.

Haberin Devamı

Aranızda kaç yaş var? Benzer yönleriniz çok mudur?

- D.A: 14 ay var. İkiz durumumuz var yani. Büyük olan benim.

- Sedef İybar: Benzer yönlerimiz var tabii. İkimiz de zaman zaman sıkıcı olacak kadar klasik giyinip, tutucu olabiliyoruz.

- D.A: Evet tutucuyuzdur çünkü "Aman etraf ne der? Babanız duymasın, babaanneniz rahatsız olmasın" sözleriyle büyümüşüzdür.

- S.İ: Demet’le sesimizin tonu bile çok benzer. Ama "Banyoda mırıldanır mısınız?" derseniz onu bile yapamayan biriyim.

- D.A: Ama kim en iyi mırıldanır onu bilir. Çok iyi bir gözü vardır her anlamda.

Şimdi sıra mutfakta! Aşk tarifinizde neler var?

- D.A: Aşk, herkesin göz kararıdır. Kimsenin aşkı kimseye benzemez. Bir tutam tuz, bir tutam şeker, yani hepsinden olmalı.

- S.İ:  Gönül kararı bence. Çünkü o kararı verirken maalesef hiçbir reçete, hiçbir yazılmış kitap size yol gösterici olmuyor. Sizin gönlünüzün kararı o sırada o aşkı hazırlıyor.

Nasıl bir aşıksınızdır?

- D.A: Aşkın ilk heyecanlı günlerini yaşayalı epey oldu ama insana kendini unutturan tek şey. İnsan ne olursa olsun egoist bir varlık, kendimizi düşünürüz. Bunu unutturacak kadar kuvvetli bir aşkı Allah yaşamayana nasip etsin. Çok fazla yaşanmıyor. Bir kere aşık olanlar şimdi aşık değilseler bile üzülmesinler. O duygunun ne olduğunu bilmek bile bence sonsuza kadar yeter insana.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eaa41cf018fbb8f88d451e
- S.İ: Ben hem salak aşık hem biraz kıskanç aşığımdır. Demet bana göre çok daha rahattır. Manasız şeylerden de kıskançlık yapabilirim.

Bir aşk yemeğinin içindeki malzemeler neler olmalı?

- D.A: Ben tatlı-ekşi sosu da severim. Sırf tatlıdan içim bayılır. İkisi bir arada olsun.

- S.İ: Ben biraz eti kanlı severim. Az pişmiş tercihim. O zaman yumuşak kalır, dolayısıyla biraz kavuşulamayan, hasretli aşktan yanayım.

KADIN İYİ YEMEK YAPMALI

Erkeklerin kalbine giden yol mideden mi geçer?

- D.A: İlişkinin sürekliliği için iyi yemek yapmak şart. O erkek iyi yemek yapılan bir evde yetişmişse, kötü yemek yapan birine düştüyse yandı. Bütün bunlara rağmen, basit bir yemek yaptığı için el üstünde tutulan kadınlar var. Ben o kadınları şanslı ilan ediyorum.

Haberin Devamı

En çok hangi yemeyi seviyorsunuz?

- D.A: Hamur işini. Etle aram yok, balık severim. Yeşillik severim. Pilav ve makarna da çok severim. Haftanın dört günü mutlaka olur. Tok karnına börek yiyebilirim.

Çok zayıfsınız ama...

Aşkın tarifini yaptılar
- D.A: Genetik olarak boyumuz uzun. Yapı olarak Türk tipi kalçalı kadınlar değiliz. Doğru kamufle edebilirsem ince uzun duruyorum.

Sedef Hanım, sizin yeni programınız da süper olacak gibi...

- S.İ: Star TV’de yeni programım başlıyor. Bu sefer değişiklik yaptık. Körfez Restoran’da çekeceğiz. Mekanın bir bölümünü seyyar mutfak yaptım, Miele de destek verdi. Rumelihisarı’nda tekneye binip konuklarımla karşıya geçeceğim, bir kahve eşliğinde.

Haberin Devamı

Çocukken ben iri Sedef çok zayıftı

Çocukken aranızda kıskançlık olur muydu?

- D.A: Kıskançlık olmaz ama kavgalar olurdu. Aslında Sedef’i hep kıskandım; çok zayıftı çünkü. Hatta evlendi Ülker doğdu, ondan sonra da zayıftı. Ben de hep iri yapılı bir çocuktum. Ona her şey olurdu, ben kendime hiçbir şeyi yakıştıramazdım.

- S.İ: Mesleki anlamda aklımın ucundan geçmezdi kıskançlık. Çizdiğimiz yollarda kesişen bir şey olmadı.

- D.A: Ben güzel bir şey yapınca, onu gururlandırdığımı düşünürdüm. "Sedef özel hayatında mutsuzluk yaşar mı?" kaygılarını duyup annemle Sedef’i çekiştirdiğim olmuştur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!