‘Aşık beyin’ romantizm deÄŸil güçlü bir dürtü

Güncelleme Tarihi:

‘Aşık beyin’ romantizm değil güçlü bir dürtü
OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 15, 2004 00:00

Sherlock adı verilen erkek babun (aÄŸzı köpeÄŸinkine benziyen kısa kuyruklu bir maymun türü) kayanın üzerinde otururken gözleri ile Cybelle adlı diÅŸi maymunu izliyordu. Cybelle’in yakınından ne zaman yetiÅŸkin bir erkek maymun geçse, Sherlock geriliyor, her hali ile sinirlendiÄŸini belli ediyordu. Sonunda Cybelle gözlerini yukarı kaldırınca Sherlock ile göz göze geldi. Anında Sherlock’un kulakları yassıldı, gözleri kısıldı. Babun uzmanlarına göre bu bir ‘yanıma gel’ mesajıydı. Mesaj yerine ulaÅŸtı; birkaç saniye içinde Cybelle erkeÄŸinin yanında oturuyor ve büyük bir keyifle Sherlock’un pirelerini ayıklıyordu.Babun uzmanlarına göre maymunlar da insanlar gibi karşı cinsten birine karşı yoÄŸun duygular besleyebiliyor. Babun heteroseksüel çiftleÅŸme ÅŸekli bizimki ile büyük benzerlikler taşıyor. Ancak bazı önemli konularda bizden ayrılıyor. Sözgelimi babunlar aynı anda birden fazla maymuna aşık olabiliyor. Antropolog Helen Fisher’a göre insanların pek çoÄŸunda böyle bir yetenek söz konusu deÄŸil.AÅŸkın mekanizmasıFisher son kitabı ‘Aşık Beyin’de, aşık olmanın altında yatan mekanizmayı irdeliyor. Pek çok insan romantik aÅŸkı bir duygu olarak ele alır. Oysa Fisher bunu bir dürtü olarak tanımlıyor. Ve bu dürtü o kadar güçlüdür ki açlık ve susuzluÄŸun bile önüne geçebilir. En onurlu insanı bile yerlerde süründürebilir, en çekingen kadını ‘seks ilahesi’ haline dönüştürebilir.Bu varsayım aÅŸkın sinirkimyası ile uyumludur. Çok sayıda beyin salgısı bu gibi durumlarda birbiriyle etkileÅŸim içine girerse de baÅŸrolü dopamin oynar. Bu nörotransmiter, hayvanları seks ve yiyecek gibi ödüller peÅŸinde koÅŸması yönünde uyarırken, bu dürtülerin tatmin edilmesi durumunda ortaya çıkan zevki de yaÅŸamalarına zemin hazırlar. Fisher’a göre dopamin, hem romantik tutkunun keyfini (dopaminin yüksek olması) hem de terk edilmenin acısını (dopaminin düşük olması) açıklayabilir. Fisher, insanlar ve hayvanlar üzerinde yürüttüğü çalışmalardan elde ettiÄŸi sonuçlara dayanarak romantik aÅŸk ile madde bağımlılığı arasında davranış, duygu ve salgılanan kimyasal maddeler açısından çok büyük bir paralellik olduÄŸunu ileri sürüyor. İçkiye karşı dayanılmaz bir istek duyan alkolik gibi, tutkularının esiri olan bir aşık da sevdiÄŸi olmadan yaÅŸayamayacağını düşünür.Evrimin ağır yüküFisher bu aÅŸamada evrimin insanlara bu kadar ağır bir yükü niçin yüklediÄŸini soruyor. YaÅŸayan primatlar, paleontoloji ve farkılı kültürler üzerinde araÅŸtırmalar yapan Fisher, büyük beyinli, çaresiz insan yavrusunun saÄŸlıklı bir ÅŸekilde büyütülmesi açısından evrimin erkek ve kadın arasında büyük bir iÅŸbirliÄŸini zorunluluk haline getirdiÄŸini ileri sürüyor. Romantik aÅŸk cinsel iliÅŸkiden önce kadın ve erkeÄŸi biraraya getirirken, çocuÄŸun doÄŸumundan sütten kesilinceye kadar geçen dönemde de (yaklaşık 4 yıl) tümüyle farklı salgılara dayanan baÄŸlılığın kadın ve erkeÄŸi birarada tuttuÄŸuna dikkat çekiyor. Bilimsel verilere göre çiftler arasında birbirine baÄŸlılık duygusu geliÅŸirken, tutku yavaÅŸ yavaÅŸ azalır. Dolayısıyla çiftleri biraraya getiren duygular, bir süre sonra birbirlerinden kopmalarına yol açar. Çünkü kadın ve ve erkek baÅŸkalarına aşık olmuÅŸlardır. Bu senaryoya göre kırık kalpler ve tutkunun diÄŸer yıkıcı etkileri, üremeyi kolaylaÅŸtıran biyolojik sistemin yan ürünlerinden baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir.Aşığa destekFisher’ın insanların nasıl çift oluÅŸturduklarına iliÅŸkin bu öngörüsü, bugün tartışılan çok sayıda varsayımdan yalnızca biridir. Ne var ki kimse Fisher’ın aÅŸkın kimyası ile evrim arasında kurduÄŸu bu iliÅŸkiyi yadırgamıyor, çünkü tartışılan diÄŸer varsayımlarda da romantik aÅŸk yine evrimsel açıdan ele alınıyor.Fisher, söz konusu kitabında ayrıca aÅŸk konusunda yaÅŸanan sorunlara karşı insanın kendi kendine nasıl destek çıkabileceÄŸine iliÅŸkin bilimsel kökenli önerilerde bulunuyor. Tutkuyu canlı tutmak veya reddedilme acısını azaltmak için beynin nasıl kandırabileceÄŸini öğretiyor: ‘Birinin sizin beyninizi ele geçirdiÄŸini farz edin. Özgürlüğünüzü kazanmanız için bu kiÅŸiyi beyninizden kovmanız gerekiyor. Ayrılık durumlarında dopamin salgısını artıran faaliyetlere ağırlık verin. Unutmayın ki zevkin yegane kaynağı aÅŸk deÄŸildir.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!