Artık bazı oyunların aşkın bir parçası olduğunu biliyorum
Güncelleme Tarihi:
Hakan Gence
Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2009 00:00
Yalın’ı bundan beş yıl önce tanıdık. Geçen yıllar içinde yazdığı aşk şarkıları ve sade imajıyla özellikle genç kızları kendine hayran bıraktı. Geçtiğimiz yaz çıkardığı albümündeki hareketli şarkılar ve seksi görüntüsü sevenlerini şaşırttı. Şu günlerde de “Ben Bugün” albümüne çektiği ikinci video klip ile yeniden gündemde. Bir yandan da İngilizce albüm çalışmaları içinde. Biz de Londra’ya gitmeden Yalın’la buluştuk. Yeni ruh halini, müzikal planlarını ve aşk hayatını konuştuk.
İkinci klibinizi “Ki Sen” isimli şarkınıza çektiniz. Uzun zamandır herkes bu slow parçaya klip bekliyordu. Slow şarkılarda daha mı iyisiniz?
- Dünyada da balad şarkılar daha uzun yaşar. Kalbe dokunur. Hareketli şarkılar daha çabuk harcanır. Sanırım slow şarkıları dinleyiciler biraz daha kişiselleştiriyor. Yoksa benim ilk tanındığım şarkı Zalim’di. Ve o slow bir şarkı değildi.
Sizce son albümünüz ve yeni tarzınız amacına ulaştı mı?
- Evet ama biraz daha zaman var. Aslında ben hissettiğim gibi yaşamayı seviyorum. Bir beklenti karşılasın gibi çabam da yok. Eğer öyle yaşarsam büyük hatalar yapabileceğimi düşünüyorum.
Değişiminizin yaşla alakası var mı?
- Tabii. İnsan tecrübe kazanıp büyüdükçe birçok şey biriktiriyor. Aşkı ve hayatı algılayış biçimleri değişiyor.
Mesela aşkı algılayışta neler değişti?
- Yıllar önce “Zalim”i yazdığımda daha kırılabilir bir yapım vardı. Kalbimi kıran bir kadına zalim deyip onu zalim olarak gören bir adamdım. Şimdi kimseye zalim diyemem. Artık bazı oyunların aşkın bir parçası olduğunu biliyorum. İnsan büyüdükçe kadınlara bakış açısı değişiyor.
Bu albümdeki favori lafınız “Uzaktan dünyalı”. Siz uzaktan dünyalı durumunu çok yaşadınız mı?
- Bu karşınızdakini gözünüzde çok büyütme durumu. Ben de bunu çok yaşadım. Bu yüzden de pek çok yara alıp bir sürü şarkı yazdım.
Biz genelde hep meşhur adamlar kovalanır gibi düşünürüz...
- Bazı kurnaz kadınlar var ki kaçan kovalanır mantığını çok iyi biliyor. Bu işler aslında biraz da oyun. Kim iyi oynuyorsa oyunda öne geçiyor.
AŞK, BEYEFENDİLİĞİ KALDIRMIYOR
Anlaşılan siz kovalamayı seviyorsunuz...
- Herkes sever. Ama gençken kovalamayı daha çok seviyordum. Şimdi zorlanmak çok hoşuma gitmiyor.
Neden sadece aşk şarkıları yazıyorsunuz?
- Aslında başka konularda yazmaya çalışıyorum. Ama demek ki aşk şarkılarım daha iyi çıkıyor ve onları albüme koyuyorum. Bir de üretim, canınızı bir şey sıktığı zaman başlıyor. Anlaşılan o ki aşk konusuna daha çok kafa yormuşum.
Şarkı sözlerinde hep kırılgan bir yanınız var. Mesela ağlar mısınız?
- Şarkılarımda erkeklerin de kırılgan olduğunu dile getirdim. Ben de ağlayan biriyim. Geçen gün uçakta bir film izliyordum ve ağlamaya başladım.
Sizi hep beyefendi sıfatıyla gördük. Aşkta da böyle misiniz?
- Beyefendi olmaya çalışırım. Ama aşk bunu çok kaldırmaz. Biraz daha savaş ister. Bu da aşkın gerekliliği.
Peki ilişkinin ilk zamanları, kadınlar size ‘çok büyük aşık’ beklentisiyle mi yaklaşıyor?
- Elimden geldiği kadar karşımdakini mutlu etmeye çalışan biriyim. Kendime göre iyi bir aşığım aslında. Çok romantik miyim? Onu karşı tarafa sormak lazım ama aşkı iyi yaşamayı seviyorum.
Hayatınızı geçirmek istediğiniz kadın tipi var mı?
- Bıcır bıcır kadınları seviyorum. Ağır kadınlar ilgimi çekmiyor. Şimdiye kadar da öyle bir kız arkadaşım olmadı.
Yalın olmak zor mu?
- Hep güzel tarafını görmeye çalışıyorum. Birtakım dengeler var. Onları korumak ve anlaşılamamak bazen yoruyor.
İLK KEZ İKİ SENELİK BİR İLİŞKİM OLACAK
Cristina ile ilişkiniz bir yılı geçti. Evlilik planı var mı?
- Şu an öyle bir şey yok. Aile planlamamı, işimi gücümü sakinleştirdiğim bir dönemde yaparım. Ama hayatımda iki senelik bir ilişki olmamıştı. Ve ben bu kez, iki seneye doğru gidiyorum. Bu da beni heyecanlandırıyor.
Bu ilişkinin bu kadar uzun sürmesini ne sağladı?
- O da bıcır bıcır. İyi anlaşıyoruz. Birbirimizi tamamlıyoruz. Destek olup fikir veriyoruz.
ASKERLİKTEN KAÇMIYORUM
Yalın’a “Askerlikten kaçmak için İngiltere’de yaşıyor” iddiasını sorduk:. Asla, diyor: “Askerlikle bir alakası yok. Üniversiteden mezun oldum. Yasal hakkımı kullanıyorum. İngiltere’ye yeni şarkılar yazıp İngilizce bir albüm hazırlamak için sık sık gidiyorum. Kendimi İngilizce konusunda hızla geliştiriyorum.”
FARKLI FARKLI ŞARKILAR İSTEYEN RADYO DİNLESİN
Yalın, şarkılarını birbirine benzetenlere “Farklı farklı şarkılar dinlemek isteyenler radyo dinlesinler” diyerek cevap veriyor: “Her bestecinin kendine ait bir tarzı var. Bunun tadı dinleyicilere hep aynı gelecektir. Tabii üzerinde bazı değişiklikler yapabilirsiniz. Ama albüme bir rock, bir pop, bir caz şarkı koymak saçma geliyor.”
KLİBİM ÇALINTI DEĞİL BASİRETSİZ OLMAYIN
Yalın’ın Bit Pazarı şarkısı Eurovision birincisi şarkıya benzetilmişti. Ardından Ah Be Kardeşim’in klibinin ABD’li rapçi Lil Wayne’in klibine benzediği yazıldı. Yalın bu iddiaları saçma buluyor: “Dedikleri klibi izledim. Bir adam yolda yürüyor. Ben de yürüdüğüm için çalıntı dendi. Bu kadar da basiretsiz olmamak gerekiyor.”
- Dünyada da balad şarkılar daha uzun yaşar. Kalbe dokunur. Hareketli şarkılar daha çabuk harcanır. Sanırım slow şarkıları dinleyiciler biraz daha kişiselleştiriyor. Yoksa benim ilk tanındığım şarkı Zalim’di. Ve o slow bir şarkı değildi.
Sizce son albümünüz ve yeni tarzınız amacına ulaştı mı?
- Evet ama biraz daha zaman var. Aslında ben hissettiğim gibi yaşamayı seviyorum. Bir beklenti karşılasın gibi çabam da yok. Eğer öyle yaşarsam büyük hatalar yapabileceğimi düşünüyorum.
Değişiminizin yaşla alakası var mı?
- Tabii. İnsan tecrübe kazanıp büyüdükçe birçok şey biriktiriyor. Aşkı ve hayatı algılayış biçimleri değişiyor.
Mesela aşkı algılayışta neler değişti?
- Yıllar önce “Zalim”i yazdığımda daha kırılabilir bir yapım vardı. Kalbimi kıran bir kadına zalim deyip onu zalim olarak gören bir adamdım. Şimdi kimseye zalim diyemem. Artık bazı oyunların aşkın bir parçası olduğunu biliyorum. İnsan büyüdükçe kadınlara bakış açısı değişiyor.
Bu albümdeki favori lafınız “Uzaktan dünyalı”. Siz uzaktan dünyalı durumunu çok yaşadınız mı?
- Bu karşınızdakini gözünüzde çok büyütme durumu. Ben de bunu çok yaşadım. Bu yüzden de pek çok yara alıp bir sürü şarkı yazdım.
Biz genelde hep meşhur adamlar kovalanır gibi düşünürüz...
- Bazı kurnaz kadınlar var ki kaçan kovalanır mantığını çok iyi biliyor. Bu işler aslında biraz da oyun. Kim iyi oynuyorsa oyunda öne geçiyor.
AŞK, BEYEFENDİLİĞİ KALDIRMIYOR
Anlaşılan siz kovalamayı seviyorsunuz...
- Herkes sever. Ama gençken kovalamayı daha çok seviyordum. Şimdi zorlanmak çok hoşuma gitmiyor.
Neden sadece aşk şarkıları yazıyorsunuz?
- Aslında başka konularda yazmaya çalışıyorum. Ama demek ki aşk şarkılarım daha iyi çıkıyor ve onları albüme koyuyorum. Bir de üretim, canınızı bir şey sıktığı zaman başlıyor. Anlaşılan o ki aşk konusuna daha çok kafa yormuşum.
Şarkı sözlerinde hep kırılgan bir yanınız var. Mesela ağlar mısınız?
- Şarkılarımda erkeklerin de kırılgan olduğunu dile getirdim. Ben de ağlayan biriyim. Geçen gün uçakta bir film izliyordum ve ağlamaya başladım.
Sizi hep beyefendi sıfatıyla gördük. Aşkta da böyle misiniz?
- Beyefendi olmaya çalışırım. Ama aşk bunu çok kaldırmaz. Biraz daha savaş ister. Bu da aşkın gerekliliği.
Peki ilişkinin ilk zamanları, kadınlar size ‘çok büyük aşık’ beklentisiyle mi yaklaşıyor?
- Elimden geldiği kadar karşımdakini mutlu etmeye çalışan biriyim. Kendime göre iyi bir aşığım aslında. Çok romantik miyim? Onu karşı tarafa sormak lazım ama aşkı iyi yaşamayı seviyorum.
Hayatınızı geçirmek istediğiniz kadın tipi var mı?
- Bıcır bıcır kadınları seviyorum. Ağır kadınlar ilgimi çekmiyor. Şimdiye kadar da öyle bir kız arkadaşım olmadı.
Yalın olmak zor mu?
- Hep güzel tarafını görmeye çalışıyorum. Birtakım dengeler var. Onları korumak ve anlaşılamamak bazen yoruyor.
İLK KEZ İKİ SENELİK BİR İLİŞKİM OLACAK
Cristina ile ilişkiniz bir yılı geçti. Evlilik planı var mı?
- Şu an öyle bir şey yok. Aile planlamamı, işimi gücümü sakinleştirdiğim bir dönemde yaparım. Ama hayatımda iki senelik bir ilişki olmamıştı. Ve ben bu kez, iki seneye doğru gidiyorum. Bu da beni heyecanlandırıyor.
Bu ilişkinin bu kadar uzun sürmesini ne sağladı?
- O da bıcır bıcır. İyi anlaşıyoruz. Birbirimizi tamamlıyoruz. Destek olup fikir veriyoruz.
ASKERLİKTEN KAÇMIYORUM
Yalın’a “Askerlikten kaçmak için İngiltere’de yaşıyor” iddiasını sorduk:. Asla, diyor: “Askerlikle bir alakası yok. Üniversiteden mezun oldum. Yasal hakkımı kullanıyorum. İngiltere’ye yeni şarkılar yazıp İngilizce bir albüm hazırlamak için sık sık gidiyorum. Kendimi İngilizce konusunda hızla geliştiriyorum.”
FARKLI FARKLI ŞARKILAR İSTEYEN RADYO DİNLESİN
Yalın, şarkılarını birbirine benzetenlere “Farklı farklı şarkılar dinlemek isteyenler radyo dinlesinler” diyerek cevap veriyor: “Her bestecinin kendine ait bir tarzı var. Bunun tadı dinleyicilere hep aynı gelecektir. Tabii üzerinde bazı değişiklikler yapabilirsiniz. Ama albüme bir rock, bir pop, bir caz şarkı koymak saçma geliyor.”
KLİBİM ÇALINTI DEĞİL BASİRETSİZ OLMAYIN
Yalın’ın Bit Pazarı şarkısı Eurovision birincisi şarkıya benzetilmişti. Ardından Ah Be Kardeşim’in klibinin ABD’li rapçi Lil Wayne’in klibine benzediği yazıldı. Yalın bu iddiaları saçma buluyor: “Dedikleri klibi izledim. Bir adam yolda yürüyor. Ben de yürüdüğüm için çalıntı dendi. Bu kadar da basiretsiz olmamak gerekiyor.”