Andırın yaylalarında orkidelerle sohbet

Güncelleme Tarihi:

Andırın yaylalarında orkidelerle sohbet
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2013 00:00

Kahramanmaraş’ın en yeşil, en geniş ormanlık alana sahip ilçelerinden biri Andırın. Engebeli arazisinde irtifa 2 bin metrelere kadar çıkıyor. Zengin bir floraya sahip. İlçenin yaylalarında yaz başı orkide zamanı. Okurumuz Ayşe Postallı yazdı.

Haberin Devamı

Orkide maceram, yaban hayatını, özellikle endemik bitkileri fotoğraflayıp tarihe bırakmayı amaç edinen bir grubun Kahramanmaraş’ta düzenlediği hafta sonu turuna katılmamla başladı. Andırın çevresinde iki günde 9 farklı orkide türünü görme şansını yakaladım. Başkonuş Yaylası’nda gördüğüm, soyu tükenmekte olan orkideler ve diğer yabanıl çiçeklerle yaptığım sohbeti sizlerle paylaşmak istedim.
Elimde sadece, basit, küçük bir digital fotoğraf makinesi vardı. Saçaklı orkidem ve diğer yabanıl güzeller, nadide olmanın verdiği gururla, makinemin yetersizliklerine bakmadan bana tüm güzellikleriyle poz verdi. Grup arkadaşlarım, yeterli donanımla, doğru zamanda, doğru yerde olmanın mutluluğunu yaşadı. Doğanın cömertçe sunduğu çiçek çeşitliliği ve bolluğunun verdiği sarhoşlukla çekim yaptılar.
Bense grupla birlikte olmama rağmen kendi içimde bir yolculuğa çıkmıştım. Renk ve ışık gösterilerinin yoğunlaştığı bir doğa karnavalının tam merkezindeydim sanki. İnsanoğlundan hiçbir ilgi ve bakım beklemeden, mağrur ama bir o kadar da mütevazı bir duruşla varolma savaşı veriyordu bu çiçekler. Her biri yaban hayatının sunduğu cömertlikte farklı renk ve şekillerle karşımdaydı. Endemik olanı da, diğerleri de aynı coşkuyla “hoş geldin” diyordu.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb00fff018fbb8f8a4b929

ÇİÇEKLERE SÖZ VERDİM

Hoş bulduk, ne mutlu bana... Burdayım ve size bakıyorum, sizi görüyorum, farklı olduğunuzu hissediyorum, size değer veriyorum...
İçim burkularak, ben ve benim gibilerin varlığına güvenerek, söz verdim onlara: Farklı olduğunuzu hissettirmek, neslinizi devam ettirmeniz için daha çok kişinin sizi fark etmesini sağlayacağım; elimden geleni yapacağım, yazacağım, fotoğraflayacağım, göstereceğim, paylaşacağım... Beni anladıklarını göstermek için, başlarını dik tutarak daha bir özgüvenle, daha bir güzel, daha bir renklenerek selama durdular.

LÜTFEN KORUYUN

Bildiğim, duyduğum, gördüğüm doğa kıyımcılarına rağmen sözüme inanmışlar mıydı? Güvensizliklerini sezdiğimde bir insan olarak utandığımı hissettim. Rüzgâra ve çiçeklerin sesine kulak kabarttım. Şunları duydum: “Bizler doğanın sunduğu lütufla bugün varız, yarınlarda da var olmak, gelecek nesillerin de hayatını renklendirmek istiyoruz. Güzelliğimizin yanında olağanüstü lezzetler ve sağlık iksirleri sunuyoruz. Lütfen yaşam alanlarımızı
yok etmeyin...”
Teknolojiye bağımlı hayatın dayattığı yabancılaşma sanki bizleri her geçen gün biraz daha körleştiriyor. Yoğun koşuşturmayla dolu kent yaşamı, AVM’lerde geçirilen hafta sonu tatilleri, alışveriş çılgınlıkları, sanal ortam sosyalleşmeleri sağırlaştırıyor. Yakındakini uzak kılıyor. Bu nadide güzellikler şımartılmak istemiyor ki, sadece yaşam alanlarını işgal etmememizi, yok edecek şekilde hoyratça toplamamızı, toprağı, suyu, havayı zehirlemememizi, her yeri betonlaştırmamamızı istiyorlar...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!