Başlangıçta 20 manken sırtlarında kendi fotoğraflarının basılı olduğu tişörtlerle podyuma çıkacakmış. Biterken ise herkes birbirinin makyajını silecekmiş. İkinci Yüzler temasını bu şovlarla vurgulayan tasarımcı "bu çok içsel bir
mesele" diyor.
Hakan Yıldırım’ın yeni koleksiyonunun ismi "İkinci Yüzler." Koleksiyonun ardındaki duyguların en baskını aşk: "Son yıllarda çok fazla hayal kırıklığına uğradım. Her seferinde ’Yine mi yanıldım’ diye hayıflandım. Aslında çok içsel bir konu bu. Yüz sadece bir sembol. Koleksiyonun tamamı içsel kırılmalarımla ilgili. Hayatta her şey yolunda giderken kolay kolay fark edemeyeceğimiz duygulardan yola çıktım."
Hakan Yıldırım’a "Bu duygular kıyafetlere nasıl yansıdı?" diye soruyorum. Cevap veriyor: "Birbiriyle çatışan detaylar var. Birisi düz bakarken, öbürü ters bakıyor. Simetrik değil asimetrik detaylar hakim. En tezat iki renk, siyah ve beyaz ağırlıkta. Araya somon, gri ve vişne rengi giriyor."
6-7 Şubat’ta Düsseldorf CPD Moda Fuarı’nda yapılan defilelerde podyuma önce beyazlar çıkmış. "Çünkü her ilişki
beyaz başlar. Romantiktir" diyor Hakan Yıldırım. Bu tanıma sürecini anlatan beyazın arkasından ara renkli kıyafetlere yer vermiş. Ardından podyum grileşmiş ve defile siyahla son bulmuş. Tasarımcıya göre bu süreç hayat boyu devam ediyor: "İnsanoğlu yanılmaktan bıkmaz. Bu senaryo hep tekrarlanır."
Hakan Yıldırım 2001 yazından beri her sezon bir koleksiyon hazırlıyor. 2001-2002 sonbahar kış sezonunda yaptığı, kanlı koyun postlarının podyuma çıktığı "Kurban" defilesi hálá hafızalarda. 70 parçalık "İkinci Yüzler" onun 2006-2007 sonbahar-kış koleksiyonu.
Peki bu koleksiyonun defilesini izledikten sonra aklımızda ne kalacak? "Final sahnesi" diyor Yıldırım. Bu sahnede mankenler birbirlerinin makyajını sileceklermiş. Bir de kendi tişörtünü giyen mankenler çok konuşulacakmış. Ece Sükan, Ahu Yağtu, Cansu Dere gibi mankenler sırtlarında kendi fotoğraflarının basılı olduğu tişörtler giyecekler. Hakan Yıldırım bu tişörtlerin de koleksiyonun bir parçası olduğunu, satışa çıkacağını söylüyor. Hatta satış rekorları kıracağına inanıyor. CPD’deki defilede dört manken kendi tişörtünü giyebilmiş ancak İstanbul Moda Festivali’ndeki defilede 20 manken aynı anda kendi tişörtleriyle podyuma çıkacak. Defile bu sahneyle başlayacak.
Para işleriyle uğraşmak istemiyorum, ben yalnızca tasarımcı olmak istiyorum
Marka olmak çok zor bir iş. Bir tasarımcının markalaşması için çok ciddi destek alması gerekiyor. Ben hem tasarımcı hem de fatura ödeyen adam olmak istemiyorum. Bu işi beceremediğim için ihracatı tamamen durdurdum. Ben bu Hakan Yıldırım markası için çalışan şirketin yalnızca tasarımcısı olmak istiyorum. Bir tek Nişantaşı’ndaki butikte satış yapıyorum. Ama asla pes etmeyeceğim. İTKİB’in genç tasarımcılar yarışmasını kazandığım günün akşamında Rıfat Özbek bana şöyle demişti: "Artık Türkiye’nin yeni bir yıldızı var. Sakın yılma. Ne olursa olsun devam et." Bu sözü hiç unutmuyorum.