14-20 yaşındaki çocuklardan her gün dayak yedim

Güncelleme Tarihi:

14-20 yaşındaki çocuklardan her gün dayak yedim
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2012 00:00

ABD’li oyuncu Jake Gyllenhaal (32), beyazperde de sınır tanımayan oyunculardan. Eşcinsel de oldu Pers prensi de. Kadınların gülüşüne ve gözlerine bayıldığı adam bu hafta vizyona giren ‘Tehlikeli Takip’te bu kez polis memuru olarak karşımızda. Role hazırlık aşamasında her gün yediği dayakları, gözünün önünde birinin nasıl öldüğünü, saçlarını neden kazıttığını ve hayata bakışının nasıl değiştiğini ilk kez Hürriyet’e anlattı.

Haberin Devamı

- 11 yaşından beri oyunculuk yapıyorsunuz. 21 yılda sizde oyunculuk adına ne değişti?
- Kariyerimin bu noktasında ilgilendiğim tek şey var: O da karakter için yaptığım araştırmanın bana kazandırdığı yaşam tecrübesi.
- Neden böyle hissetmeye başladınız?
- Çünkü aktörlüğe çok genç yaşta başladım, bu işi çok uzun süre yaptığınızda artık gerçekçilikle pek ilgilenmemeye başlıyorsunuz. Ama ben artık gerçek insanların hikâyelerini öğrenmek istiyorum ve onları canlandırmanın peşindeyim.
- Bu film size yaşam tecrübesi kattı mı?
- Los Angeles’ta doğup büyüdüğüm yerin filmdeki sokaklarla arasında bir buçuk mil olmasına rağmen şehrin güneydoğu kesimiyle en ufak bir benzerliği yoktu. Bu nedenle önce Los Angeles’a bakış açım değişti. Şehre yeniden aşık oldum. Los Angeles’ın gerçekten Los Angeles olduğu yerleri gördüm. Kültür, aile ve bağlılık vardı. Şiddeti yakından gördüm. Medyada yer aldığı şekilde kurgulanmış ve hayal edilmiş şehrin ötesinde bir gerçek olduğunu bilmek de beni değiştirdi. Artık kendimi gerçek anlamda aktörlüğe adadım.
- “Kendimi adadım” derken, neyi kastediyorsunuz?
- Şöyle anlatayım: 22 günlük bir çekim için beş ay hazırlanıyorum. Bu sence bağlılığın bir göstergesi değil mi? 22 gün içinde ortaya bir eser çıkarmanın bilinci kendine özgü bir odaklanma gerektiriyor.
- Bu rol için de aylarca hazırlandınız mı?
- Evet, yedi ay boyunca yönetmenimiz David Ayer ile birlikte vakit geçirdim. Beş ay da rol arkadaşım Michael Pena ile sokaklarda dövüş eğitimi aldım. Gerçek mermilerle taktik çalışmaları yaptık. Sete geldiğimizde gerçekten aramızdan su sızmıyordu.
- Kadınlar saçlarınıza bayılırken siz film için onları kazıttınız. Bu fikir sizden mi çıktı?
- Hayır, yönetmenin fikriydi. Yaptığımız her şeyin gerçeğe uygun olmasını istiyorduk. Şimdi bazı filmlerde aktörlerin yaptıklarını görüp, “Gerçek bir polis bu şekilde davranmazdı” diyorum.
- Kafanızın kazınmış olması kendinizi farklı hissetmenize neden oldu mu?
- Saçımın uzun ya da kısa olmasının pek bir önemi yoktu. Her sabah dövüş eğitimi alıyor ve Los Angeles’ta bir dojoda her gün yaşları 14-20 arasında değişen çocuklardan dayak yiyordum. Saçımın kısa olmasının tek avantajı kavga sırasında saçınızdan çekilmemekti.

Haberin Devamı

BİR ADAM GÖZLERİMİN ÖNÜNDE ÖLDÜRÜLDÜ

Haberin Devamı

İnsanlar askerlerin savaştan döndüklerinde yaşadığı post-travmatik stres bozukluğundan söz ediyor ama kimse polislerin yaşadıklarını ve neyle mücadele ettiklerini dile getirmiyor. Benim de bu insanların nelerle karşılaştıkları hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Film için beş ay boyunca haftada üç kez 12 saatlik vardiyalar şeklinde, dört farklı ekiple zaman geçirdim. Çalıntı arabaları kovaladık. Herkes işine giderken biz eve dönüyorduk. Devriye çıktığım ilk gece son derece hevesliydim ve adrenalinim yükselmişti ama neyle karşılaşacağımla ilgili hiçbir fikrim yoktu. Olay olduğu haberini aldık o noktaya varan ikinci arabadaydım. Bir adam gözlerimin önünde öldürüldü. “Ben sadece bir aktörüm, kendimi ne tip bir belaya bulaştırıyorum? Ne yapmaya çalışıyoruz, ben neden buradayım?” diye düşünmeye başladım. Benim için dönüm noktası buydu.

Haberin Devamı

YILDIZI DONNİE DARKO İLE PARLADI
2001-Donnie Darko
2004-Yarından Sonra
2005-Brokeback Dağı
2007-Zodiac
2010-Pers Prensi
2010-Aşk Sarhoşu
2011- Yaşam Şifresi

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!